Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1670 E. 2021/1801 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1670 – 2021/1801
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1670
KARAR NO : 2021/1801

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI :
DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av…
2- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
3- …
VEKİLİ : Av…
İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ : Av…
Av…

DAVA : Ölüm ve cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat

KARAR TARİHİ : 08/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2021

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacılar …, …, …, …, …, … ve … vekilleri Av. ……. ve Av. ……… ‘ın dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in alkollü şekilde kullandığı … plaka sayılı araçla, ……. tarihinde davacı …’ın eşi ve diğer davacıların anneleri …’a asli ve ağır kusurlu olarak çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, diğer davalılardan … Gıda Dış Ticaret Limited Şirketi’nin kazaya sebebiyet veren aracın maliki olduğunu, kazadan dolayı kayden sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi olan … … Sigorta Şirketi’nin ise kazaya neden olan … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası sorumlusu olan firma olduğunu, davalı sigorta şirketine sorumlu bulunduğu poliçe içeriğinde ölümlü kaza nedeni ile ödenmesi kararlaştırılan 310.000,00 TL’nin ödenmesine ilişkin ……….. numaralı dosyası ile yapılan başvuruya davalı sigorta şirketi tarafından 45.044,45 TL ödemede bulunulabileceği yönünde cevap verildiğini, bu miktarın ödenmesi gereken tutarın çok altında olması nedeniyle kabul etmediklerini, davalı …’in tam bir dikkatsizlik ve tam kusurla alkollü olarak karşıdan karşıya geçmiş ve beklemekte olan müteveffaya çarparak ölümüne sebep olduğunu, davacı …’ın eşinin desteğinden yoksun kaldığını, yapılacak yargılama sonucunda, davanın kabulüne, fazlaya dair hakları ve üst hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın ……… tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsili ile davacılardan eş …’a ödenmesine, cenaze merasimi nedeniyle sarf edilen sair harcamalar dolayısıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin olay tarihi olan …….. tarihinden itibaren işleyecek faizi ile kusur ve sorumluluk oranlarında kendi aralarında müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıları ödenmesine, merhumun bu olay sonucu ölümü karşısında telafisi imkansız acı ve üzüntü yaşayan eşi … için 40.000,00 TL, çocukları … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 280.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve … Gıda Dış Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde tahsili ile davacılara verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılaras yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Davalı … … Sigorta Şirketi vekili Av. ……….. cevap layihasında özetle; … tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’a çarpması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğinin iddia edildiğini, dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ………..-………. tarihleri arasında geçerli olmak üzere ……… numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davacılara 46.044,45 TL tazminat ödenebileceğinin bildirildiğini, fakat bu teklifin davacılar vekili tarafından reddedildiğini, bu hususun 2918 sayılı KTK’nıu 97. Maddesinde düzenlenmiş olan ve zorunlu dava şartı olan “sigorta şirketine yazılı başvuru” şartına aykırı olduğunu, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, huzurdaki dava derdest ise reddine karar verilmesi gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, soruşturma ya da ceza davasında uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, tarafların kusur oranlarının İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gereken indirim sebeplerinden olduğunu, sigorta şirketince ödenmesi teklif edilen 46.044,45 TL üzerinden hesaplanacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmil edilmesine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gıda Dış Ticaret Ltd. Şti. vekili Av. ………. cevap layihasında özetle; davacı ceza soruşturmasına istinaden araç sürücüsünün kusurlu olduğunu iddia etmişse de, davalı müvekkili şirketin bahsi geçen ceza soruşturmasının tarafı olmadığını, davacı sürücünün aracı kullanma esnasında alkollü olduğunu iddia etmişse de, bu iddiasını tevsik edici herhangi bir delil sunmadığını, öncelikle iddiasını kanıtlayan delil sunması gerektiğini, daha sonra sürücünün araç kullanırken alkollü olması durumunda alkolün sürüşe etkisinin bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi gerektiğini, talep eden kişinin zarara uğramış olması ve zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğini, dava konusu olay müteveffanın asli kusuru ile meydana geldiğini, dolayısıyla zarara müvekkili davalının kusurunun değil, müteveffanın asli kusurunun neden olduğunu, zarar görenin ağır kusurlu olması halinde KTK’nun 86/1. maddesi uyarınca davalı müvekkilinin sorumlu tutulmaması gerektiğini, KTK’nun 86/2. maddesi uyarınca tazminatta indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, müvekkili şirket yetkililerinin davacılarla görüşmediği iddiasının da doğru olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkiline ait araç için kasko sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigortası yaptırıldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili Av. ……… cevap layihasında özetle; davacı tarafın müvekkili aleyhine açmış olduğu davanın haksız olduğunu, müvekkilinin aracı ile seyir halinde iken müteveffanın ansızın yola çıktığını, müvekkilinin çarpmayı engellemek için fren yapmışsa da olayın oluşumunu engelleyemediğini, her ne kadar müvekkilinin çarpma sırasında alkollü olduğu iddia edilmişse de müvekkilinin kaza anında alkollü olmadığını, kazadan sonra can güvenliğinin bulunmaması nedeniyle olay yerinden korkup ayrıldıktan sonra yanına gittiği arkadaşı ile birlikte sakinleşmek adına alkol aldığını, bununla birlikte bir an için alkollü olduğu düşünülse dahi alkollü olmasının tek başına kusur sayılamayacağını, müteveffanın eşi ile birlikte araçtan indiğini, yolun karşısına geçerken eşi aracı gördüğü için gezmediğini, müteveffanın sağına ve soluna bakmadan yolun karşısına geçtiğini, müvekkilinin çarpmayı engellemek istemişse de buna imkanı olmadığını, müvekkili yönünden ceza dosyasında verilmiş bulunan kusur oranını kabul etmediklerini, davacı tarafın talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin trafik kazası nedeniyle işten çıkarıldığını, hiçbir geliri bulunmadığını, müteveffanın ölüm tarihinde 74 yaşında olduğunu, hiçbir geliri bulunmadığını, bu nedenle talep edilen maddi ve manevi tazminat oranına itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ….. Sigorta AŞ vekili Av. …….. cevap layihasında özetle; ihbar olunan olarak aleyhlerine hüküm kurulması imkanı bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin davada dahili davalı sıfatını taşımadığını, müvekkiline dava dilekçesi harici belgenin tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinde taraf olarak müvekkilinin yer almadığını, dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …….. başlangıç ve ……. bitiş tarihli ……… nolu İhtiyari Mali Sorumluluk Teminatını içerir Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, sorumluluğun kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye ait olacağını, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından Zorunlu Trafik Sigortası kapsamında sigortalandığını, müvekkili şirketin nezdindeki poliçenin ihtiyari mali mesuliyet teminatı sunduğunu, dava konusu hadiseden doğan maddi zararlar bakımından ZMM sigorta teminat limitini aşan bir durum olması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun ortaya çıkacağını, taleplerin öncelikle ZMM sigortacısı olan ve işbu davada davalı konumunda yer alan … Sigorta A.Ş. tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminat yönünden sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek üzere bu poliçede yer alan manevi tazminat taleplerinin poliçedeki %25 manevi kombine limitiyle 25.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusurunun tespiti halinde sorumlu olabileceğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Maddi Tazminat davası açısından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Manevi Tazminat davası açısından, davacılar …, …, …, …, …, … ve …’ın davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve davalı …’e karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, her bir davacı açısından ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve davalı …’den alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … Ltd.Şti. vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; kazanın oluşumunda işveren müvekkil şirkete veya araçtan kaynaklanan kazaya etki etmiş bir kusur bulunmadığını, kusur raporuna itirazları dikkate alınmadığını, hava şartlarından, yükten ve araçtan da bir olumsuzluk olmadığını ve hız limitinin de sunulan her iki raporda hava şartlarında bir olumsuzluk olmadığını ve hız limitinin de aşılmadığı görüldüğünü, sunulan raporlarda yayanın yola geçişini tam olarak yapmamış olduğunu, tali kusurlu kabul edilen yayanın geçiş önceliği de bulunmadığına göre geçişi esnasında yolu kontrol etmeye devam ederek yola hiç çıkmaması veya çıkmış ise hızlı hareket etmesi beklendiğini, bu durumda, tali kusurlu müteveffaya %5 kusur verilmesi sandıklarını, mahkemenizce de normal kabul edilmeyeceğini, davanın reddine veya talepleri gibi her bir davacı için daha az tazminata hükmedilmesine, hüküm kurulacak ise yukarıdaki itirazlarının da ayrıca dikkate alınarak karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece talep ettikleri manevi tazminatın taleplerinde belirtilen miktarın yarısına hükmetmiş bulunması ise doğru olmayıp, manevi tazminatın tamamının hüküm altına alınması yönünde, yerel mahkemenin manevi tazminat yönünden vermiş bulunduğu hükmün ortadan kaldırılmasını talep ettiklerini, dosyaya sunulu bulunan Adli Tıp Raporunda davalı, alkollü araç sürücüsü …’in %95 oranında ağır ve asli kusurlu olduğu ve olay yerinden de kaçtığı açıkça belirtilmiş bulunduğunu, kendilerinin dosyalarındaki manevi tazminatının tamamının hüküm altına alınması gerektiğini ve her bir davacı için talep edilen manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olduğu belirtilerek kararının ortadan kaldırılmasına talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat yönünden davanın karar verilmesine yar olmadığı, manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ve davalı …… Ltd. Şti. vekili istinaf etmiştir.
Davalı …… Ltd. Şti. vekili hükme esas alınan kusur oranına ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin …………. esas sayılı dosyasında mevcut ………… tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’in asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın tali kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen ……… tarihli raporda davalı sürücü …’in asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın tali kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, kaza yeri krokileri, bilirkişi raporu, Ankara Trafik İhtisas Dairesi raporu, ceza mahkemesinin gerekçeli kararı, tüm beyanlar incelendiğinde; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki araçla alkollü vaziyette seyri esnasında yola gereken dikkatini vermesi, hızını yol ve mahal şartlarına göre ayarlaması, ilk geçiş hakkını kavşak mahallinde karşından karşıya geçiş yapan müteveffa yayaya vermesi, geçiş yapan müteveffa yayaya karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip karşıdan karşıya geçişini tamamlamak üzere olan müteveffa yayaya önlemsiz şekilde çarparak kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla kazanını gerçekleşmesinde %95 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya … karşıdan karşıya geçişi esnasında geçişini tam olarak yapmamış olduğu anlaşılmakla; kazanın gerçekleşmesinde %5 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece aldırılan rapordaki kusur oranları dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi KTK ile ve ceza dosyasında alınan kusur raporları ile de uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili ve davalı …… Ltd. Şti. vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda …….. tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’nin sürücüsü, diğer davalı …… Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu aracın, davacılar murisine çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 95 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların ölene yakınlıkları, davacıların ve ölenin yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin ve davacılar vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Her bir davacı tarafından talep edilen manevi tazminat talepleri için davacılar arasında HMK 57 ve 58. md.leri gereği ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. İhtiyari dava arkadaşlığında davalar birbirinden bağımsızdır. Buna bağlı olarak, iş bu uyuşmazlıkta her bir davalı yönünden talep edilen manevi tazminat ayrı ayrı uyuşmazlıklardır.
Yapılması gereken öncelikle, yukarıdaki açıklama gereği her bir davacı yönünden manevi tazminat hükümdeki gibi belirlenmeli ve yine her bir davacı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulan hükümde kabul edilen kısım için A.A.Ü.T. 10 ve 13 md. birlikte değerlendirilerek ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesin gerekmektedir. Bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davalı …… Ltd. Şti. vekilinin maddi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça ve tereddüte yer vermeyecek biçimde gerçekleşen kaza neticesinde sadece davacı eş ……. için destekten yoksun kalma tazminat talep etmiş ve tüm davacılar için ise sadece cenaze ve defin masraflarını istemiştir. Bu durumda davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemede hem davacı eş … için destekten yoksun kalma tazminatı hem de cenaze ve defin masraflarının karşılandığı anlaşılmakla, maddi tazminatın vekalet ücreti yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmüş, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Söz konusu manevi tazminatta bağlı hükmedilen vekalet ücreti yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Ltd.Şti. Vekili istinaf başvurusunun REDDİNE,
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Maddi tazminat davası açısından davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Manevi tazminat davası açısından, davacılar …, …, …, …, …, … ve …’ın davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve davalı …’e karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
-Her bir davacı açısından ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve davalı …’den alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine,
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Harç Yönünden:
4-Maddi tazminat davası için dava açılışı sırasında davacı tarafından peşin yatırılan 174,19 TL harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden hesaplanan 9.563,40 TL ilam ve karar harcından peşin yatırılan 1.015,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.547,95 TL harcın davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Yargılıma Gideri Yönünden:
6-Davacılar tarafından talep edilmediğinden maddi tazminat davası yönünden yapılan yargılama giderleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat yönünden davacılar tarafından yatırılan, 35,90 TL. peşin harç ve 1.015,45 TL. başvurma harcı olmak üzere toplam 1.051,35 TL harcın davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan 912,25 TL yargılama giderinden manevi tazminat davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan ve takdir edilen 456,12 TL yargılama giderinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar bırakılmasına,
Vekalet Ücreti Yönünden:
9-Maddi tazminat davası yönünden, talep edilmediğinden vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
12-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
14-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
16-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden 2020 yılı karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’den müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
17-Reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kademeli olarak hesaplanan ve takdir edilen 17.250,00 TL ücreti vekaletin davacılardan müteselsilen alınarak kendilerini bir vekil ile temsil ettiren davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’e verilmesine,
İstinaf Giderleri Yönünden:
18-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
19-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
20-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.