Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1609 E. 2021/1774 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1609
KARAR NO : 2021/1774

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1-…
: 2-…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALILAR : 1-…
: 2-….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. …
DAVALI : 3-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 4-…
5-…
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

Birleşen Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin
… Esas … Karar sayılı dosyası

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 08/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tarihinde kaldırımda yürüdüğü esnada sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracının sol ön kısmı ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka çamurluk kısmına çarptığı çarpmanın şiddeti ile … plaka sayılı aracın kontrolden çıkıp yaya kaldırımı üzerine çıkarak, kaldırımdaki müvekkili …’a çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak davacı için 25.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalılar …, …, …, …’tan müştereken müteselsilen tahsilini, davanın konusuz kalmaması açısından kazaya karışan … ve … plakalı araçların trafik kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … cevap dilekçesinde özetle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar …, …, … ve … müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı asıl dava davalıları … ve … vekili istinaf dilekçesinde; dosya içerisinde mevcut ATK tarafından düzenlenen kusur raporunda davalı müvekkili …’a %90 oranında kusur izafe edildiğini, ancak iş bu kusur raporunu kabul etmediklerini, hatalı kusur raporu doğrultusunda hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin kendisinden beklenebilecek her türlü dikkat ve özeni göstermesine rağmen kazanın oluşumuna engel olmadığını, kazaya karışan … plakalı diğer araç sürücüsünün gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurlu olduğunu, hükmolunan tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, davaya konu trafik kazası gerçekleştiğinde davacı …’ın 13 yaşında olduğunu, herhangi bir kalıcı sakatlığının bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar …, …, … ve … müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar ATK tarafından düzenlenen kusur raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin kendisinden beklenebilecek her türlü dikkat ve özeni göstermesine rağmen kazanın oluşumuna engel olmadığını, kazaya karışan … plakalı diğer araç sürücüsünün gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurlu olduğunu ileri sürmüş ise de,
Dosya içerisinde mevcut kazadan hemen sonra düzenlenen kaza tespit tutanağı incelendiğinde, … plaka sayılı araç sürücüsü dosyamız davalısı …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’in ise kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mersin 5. Sulh Ceza Mahkemesince aldırılan ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen kusur raporunda davalı sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’in tali kusurlu olduğu, dosyamız davacısı Yaya …’ın ise kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Son olarak mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan … tarihli kusur raporunda ise yine davalı sürücü …’ın %90 oranında kusurlu, davalı sürücü …’in %10 oranında kusurlu, davacı …’ın ise kusursuz olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Buna göre dosya arasında bulunan kusur raporlarının olayın oluş ve özelilklerine uygun olduğu, kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, raporların birbirini doğrular mahiyette bulunduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı, davacının kazanı meydan gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı ve davacının uğramış olduğu zararının davalılardan müteselsilen talep etmiş olması dikkate alındığında mahkemesince davalı …’ın asli kusurlu kabul edilmiş olmasında bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalılar vekili hükmolunan tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu ileri sürmüş ise de,
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının kaza nedeni ile maluliyetinin bulunmadığı, 3 ay iyileşme süresinin olduğu, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %90 oranında asli kusurlu, davacının ise kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, yaralanmasının niteliği, paranın satın alma gücü, TMK 4 maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmış, davalılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK 355. Maddesi gereğince Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca dava konusu taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir
Eldeki dosyaya baktığımızda Mersin 2. Asliye ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı dosyasında … gününde verilen birleştirme kararı ile söz konusu dosyanın, mahkemenin istinafa konu iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve dosyanın iş bu dosya arasına gönderildiği görülmüştür.
Birleşen dosya davacısının … davalısının ise … Sigorta A.Ş olduğu, davacının davalı … şirketinden 1.000,00 TL trafik kazasından kaynaklı olarak yaralanma sebebi ile maluliyet tazminatı talep ettiği görülmüştür. Ne var ki, mahkemesince birleşen dosya hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmediği gibi karar başlığında da davalı … şirketi belirtilmemiş, gerekçede de birleşen dosyaya ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Duruşma tutanakları incelendiğinde birleşen dosyanın tefrik edilmediği de görülmektedir.
Buna göre mahkemesince HMK 297. Maddesine aykırı şekilde tarafların tüm talepleri hakkında önüne gelen uyuşmazlık konusunda olumlu olumsuz karar verilmesi gerekmesine rağmen birleşen dosya yönünden hüküm tesis edilmemiş olması hatalıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden kusuru ve maluliyeti oranında olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki dosyaya baktığımızda dosya içerisinde mevcut ATK tarafından düzenlenen … tarihli maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir. Söz konusu rapor kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş, usul ve yasaya uygun denetime olanak verir niteliktedir.
Buna göre davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın neden olduğu kazadan davacının yaralanmasından kaynaklı maluliyeti bulunmamasından ötürü davalı … şirketinin maddi sorumluluğunun bulunmadığına kanaat getirilerek birleşen dosya yönünden davanın davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken birleşen dosya hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması hatalı olmuştur.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf başvurusunun HMK’nın 355.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava davalıları … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355.maddesi gereğince Kabulü ile;
1-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
A)-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A-1)-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
A-2)-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar …, …, … ve … müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
A-3)-Harçlar kanuna göre alınması gereken 683,10-TL harçtan başlangıçta alınan 444,02-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 239,08-TL harcın davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
A-)4-Davacı taraflarca başlangıçta yatırılan 444,02-TL peşin harcın davalılar …, …, … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
A-5)-Davacı tarafından yapılan 1.910,90-TL posta ve bilirkişi ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 726,14-TL’nin davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
A-6)-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13. Maddesi nazara alınarak kabul edilen manevi tazminat yönünden 3.400,00-TLvekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
A-7)-Davalılar … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T’nin 13. Maddesi nazara alınarak reddedilen manevi tazminat yönünden 3.400,00-TLvekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar … ve …’averilmesine,
A-8)-Davalılar …, … ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden A.A.Ü.T’nin 13. Maddesi nazara alınarak maddi tazminat yönünden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … ve … ile davalı …’ye verilmesine,
B-)-MAHKEMENİN BİRLEŞEN… ESAS SAYILI DOSYASIN YÖNÜNDEN;
B-1)-DAVANIN REDDİNE;
B-2)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
B-3)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-4)-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne verilmesine,
2-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
C-İstinaf giderleri bakımından;
C-1)-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
C-2)-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
C-3)-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
C-4)-Davalılar … ve … tarafından harcaması yapılan 48,50 TL istinafa dosya gönderme posta giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.08/11/2021

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır