Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1599 E. 2021/1766 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1599 – 2021/1766
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1599
KARAR NO : 2021/1766

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI : …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… tarih ve……. Esas, …… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kazası sonrası mağdur olduğunu bu nedenle Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduklarını, tahkim komisyonu müvekkillerinin maluliyet raporu istediğinden yargılamamanın uzatılmasına dair kendilerinden ve davalı taraftan muvafakat istediğini, kendilerinin onay verdiklerini ancak karşı taraf sigortanın vermemesinden ötürü yaptıkları başvurunun usulden reddedildiğini, bu nedenle dava açma zaruretlerinin doğduğunu beyan ederek, müvekkilllerinin …….. tarihinde Alanya ilçesi bölgesinde sürücüsü olduğu motorsikletin karşı taraf sigortalısı ……… plakalı araç ile çarpıştığını, karşı taraf sürücüsünün asli vce tam kusurlu olduğunu, müvekkilin Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan ……….. tarihli %8.2 maluliyet raporunun olduğunu, bu nedenlerle 100,00 TL sürekli iş gücü tazminatının sigorta temerrüt tarihinden itibaren faiziyle … Sigortadan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa …….. tarihinde 8.053,00 TL ödeme yaptıklarını bu nedenle sorumluluklarını yerine getirdiklerini, haksız fiile dayanan davalarda uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini ve faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, müterafik kusur indirimin yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 65.020,64 TL tazminatın ………. tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; somut olayda kaza tarihi dikkate alındığında maluliyetin tespiti için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında rapor aldırılması gerekirken bu husustaki itirazları nazara alınmaksızın hatalı yönetmeliğe göre alınan maluliyet raporuna göre hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya içerisinde mübrez maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile; 65.020,64 TL tazminatın …….. tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin maluliyete yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı yönetmeliğe göre düzenlendiğini ve dosya içerisinde mübrez maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu ileri sürmüş ise de,
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin … gün ve … E.-… K. Sayılı kararında özetle; “…Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir. İlk rapora itiraz etmeyen ve o raporda belirtilen miktarlara razı olan tarafın lehine olacak şekilde sonraki rapora göre karar verilemez…”
Somut olayda Mahkemesince hükme esas alınan ve ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen ……….. tarihli davacının %22,2 kalıcı iş göremezliğini gösteren maluliyet raporunun davalı vekiline …… tarihinde usulünce tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından süresi içerisinde itiraz edilmemekle kesinleşen raporlara karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceği, öte yandan mahkemece maluliyet tespitinden sonra düzenlenen hükme esas alınan hesap raporuna karşı davalı vekili tarafından …….. günlü dilekçe ile itirazda bulunulduğu ancak söz konusu dilekçesinde de maluliyet oranına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 357. Ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. tarih ve ……. Esas,……. Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.441,55 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 1.110,50 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 3.331,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.08/11/2021

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır