Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1525 E. 2021/1718 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1525
KARAR NO : 2021/1718

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, …Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

KARAR TARİHİ : 01/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … nolu kasko sigortası poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın … tarafından kullanılmakta iken … tarihinde Adana ili, Yüreğir ilçesi, … Bulvarı üzerinde seyir halinde iken davalı kurum tarafından su tahliyesi için yapılan temiz su borusunun patlaması neticesinde sigortalı aracın sular içerisinde kalarak maddi zararın meydana geldiğini, olay mahalline gelen zabıt mümzileri tarafından da söz konusu durumun tespit edilerek kaza tespit tutanağı tutulduğunu ve davalı kuruma asli ve tam kusur verildiğini, söz konusu olayın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapıldığını, söz konusu aracın pert olduğunu, aracın piyasa rayiç bedelinin 54.000,00-TL olup iş bu bedelden 29.954-TL sovtaj bedeli düşüldükten sonra bakiyesi olan 24.046-TL tazminat bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, bu itibarla müvekkili şirketin davalı kuruma … tarih ve … sayılı rücu talepli başvuruda bulunduğunu ancak davalı kurum tarafından verilen … tarih ve … sayılı cevabı yazıda hasar tazmini yoluna gidilmeyeceğinin bildirildiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın meydana geldiği saatin mesai saati dışı olup, olayla ilgili kuruma hiç bir ihbarın gelmediğini, olay günü ve saatte kurumun ilgili birimlerince dava konusu yerde hiçbir çalışma yapılmadığını, ana irsaliye borusunun patlamasında kurumun hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 23.566,00-TL rücu tazminatının… tarihinden itibaren iyleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; meydana gelen olayda ana irsaliye borcusunun patlamasında kurumlarının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın meydana geliş şekli görüldüğünde sürücünün hiçbir kusurunun bulunmadığını kabul etmediklerini, davacının su birikintisini gördüğünü ve tehlikeyi anladığını ancak yoluna devam ederek kazaya kendisinin sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporunda müvekkili kurumun olay yeri ve saatinde sanki çalışma yapmış gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna karşı itirazlarına rağmen dosyanın ek rapora gönderilmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 23.566,00 TL rücu tazminatının… tarihinden itibaren iyleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili meydana gelen olayda ana irsaliye borcusunun patlamasında kurumlarının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın meydana geliş şekli görüldüğünde sürücünün hiçbir kusurunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de,
Eldeki dosyaya baktığımızda sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile kaza yeri olan yol üzerinde boru patlamasından dolayı oluşan içi su dolu çukura girmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davalının yapım ve bakımından sorumlu olduğu su borusunun patlaması nedeni ile karayolunda oluşan çukurun içine davacıya sigortalı aracın düştüğü ve hasar gördüğü, söz konusu su borusunun bakım onarımının ve kaza yerinde oluşan çukurun varlığını tespit edip, karayolunu kullanan taşıtların güvenliğini sağlamak için gerekli görsel güvenlik önlemini almanın davalının sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davalı vekilinin idarenin kusurunun bulunmadığı yönündeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Öte yandan davalı vekili istinaf dilekçesi ile her ne kadar dava dışı sürücünün su birikintisini gördüğünü ve tehlikeyi anladığını ancak yoluna devam ederek kazaya kendisinin sebebiyet verdiğini ileri sürmüş ise de, dava dışı sürücünün kazanın gerçekleşmesine sebebiyet veren çukuru görse bile içine bir arabanın düşebileceği kadar büyük bir çukur olabileceğinin öngörülmesi sürücüden beklenemeyeceğinden dava dışı sürücünün kusurundan yada müterafik kusurundan söz edilemeyecektir. Bu yönü ile de davalının istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.609,79 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin yatırılan 403,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 1.206,79TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.01/11/2021

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır