Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1524 E. 2021/1977 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1524
KARAR NO : 2021/1977

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)

KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan … plaka sayılı aracın tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazası neticesinde kazanın meydana geldiği, yolun 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 13. Maddesi gereğince güvenlik önlemlerinin, davalı tarafından alınmamış olması nedeni ile hasara -zarara uğraması nedeni ile davacı şirket tarafından ödenen 21.300,00-TL tazminatın ödeme tarihi olan 05.09.2018 tarihinden itibaren davalı kurumdan alınarak davacıya ödenmesini talep talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Olaydan sonra hazırlanan trafik tutanağının dayanak yapılarak yöneltildiğini, trafik tespit tutanağında kazaya neden olan rögar kapağının …’a ait olduğuna dair bir tespitin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte …’a ait olduğu kabul edilse dahi bu şekilde tehlike arzettiği belirtilen kapağın varlığına ait olduğu düşünülen kuruma bildirilmediğini ve şirket kayıtlarında böyle bir bilginin bulunmadığını belirterek aleyhlerine açılan 21.300,00-TL tutarındaki davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılması talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, 21.300,00-TL rücu tazminatının 05.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Trafik tensip tutanağında kazaya neden olduğu belirtilen rögar kapağının …’a ait olduğuna dair bir veri tespitinin olmadığını, belirtilen güzergahta müvekkillinin şirketine ati hasara neden olabilecek menhol ve kapağının olmadığının belirlendiğini, kaza mahallinde yapılan keşifte de kazaya neden olduğu ve müvekkilinin şirkete ait olduğu iddia edilen menholün olmadığının görüldüğünü, kazaya neden olan rögar kapağı olmadan kusur oranı hesaplanamayacağı gibi ve müvekkilinin şirkete atfedilen %100 kusur oranının da yerinde olmadığını, aracın havaya kalkması suretiyle hasarlanmasının sürücünün aracının hızlı olduğunun göstergesi olduğunu, hasar bedeli tespitine itiraz ettiklerini, bilirkişinin raporda belirtilen 19.840,86 TL ek raporda belirtilen 21.300,00 TL oranındaki hasar miktarının neye göre hesaplandığının da belirtilmediğini, dayanılan expertiz raporu da açık olmadığını, şirketin menhol kapaklarının seviyelerinin belli olduğunu, rögar kapakları standartlar uygun bir şekilde tesis edildiğini, daha sonra ölçülerin değişmesine neden olacak çalışma yapılmayacağını, bu konuda müvekkilinin şirketinden hiç bir bilgi ya da belge istenmediğini belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davacı taraf istinaf dilekçesine cevapta bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko poliçesi kapsamında yapılan ödemenin zarara sebebiyet verdiği iddia edilen davalıdan rücuen tazminine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
Kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağında yol ortasında bulunan rögar kapağının patlayarak araca zarar verdiği belirtilmiş ve rögar kapağının kaza yerinden 10 metre ileride olduğunun görüldüğü kaza tespit tutanağını düzenleyen görevli polis memurları tarafından tutanakta açıklanmış olup ayrıca her ne kadar keşif anında söz konusu yolun asfaltlanmış olması nedeniyle kapağın kazanın meydana geldiği yerde bulunmadığı belirtilmiş ise de bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosyada mevcut fotoğraflardan kazanın meydana geldiği tarihte kaza yeri üzerinde kilit taşı döşeli olduğu ve rögar kapağının açık olduğu, içerisinden bir takım kabloların geçmekte olduğu, sonradan yapılan asfaltlama nedeniyle kapağın tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından bahsi geçen rögar kapağının …’a ait olduğu, rögar kapağının plastik kompozit menteşe demirinin deforme olmasından olayı geçen araçların etkisiyle fırladığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince müvekkili şirketin menhol kapaklarının standartlara uygun tesis edildiği, daha sonra standart ölçüleri değiştirecek çalışma yapılmadığı, buna ilişkin yargılama aşamasında müvekkili şirketten hiç bir belge istenilmediği ileri sürülmüş ise de kazanın rögar kapağının yerinden fırlaması sonucu oluştuğu, davalının delillerini yargılama aşamasında ileri sürebileceği, toplanan delillerin kazanın meydana gelme şeklinde yeterli kanaat oluşturduğu, davalının rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu olduğu anlaşılmıştır.

Kazaya neden olan rögar kapağının kaza tarihinde kazanın meydana geldiği yerde mevcut bulunduğu sabit olmakla, davalı … …’a ait olan rögar kapağının bakım ve onarımından davalının sorumlu olduğu dikkate alındığında davalıya atfedilen kusurun yerinde olduğu, davacının zararının giderilmesi için davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi şeklindeki eylemi ile uygun illiyet bağının bulunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin hasar miktarına yönelik istinaf incelemesinde;
Mahkemece alınan 20.12.2019 tarihli makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda araçta oluşan hasar bedelinin 19.840,00 TL olduğu belirtilmiş, davacı vekilinin itirazları ve sunduğu evraklar üzerine yeniden alınan 27.02.2020 tarihli ek raporda eksper raporu ve şirket tarafından ödenen bedel arasındaki farkın, araç yedek parça fiyat artışından kaynaklanabilecek düzeyde olduğu dikkate alınarak aracın hasarlı hali ile perte ayrılmasının makul olduğu ve davacının yaptığı 21,300,00TL ödemenin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Raporlar arasındaki farkın aracın hasar bedeli hesaplaması ile aracın perte ayrılması nedeniyle piyasa rayiç değeri ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hesaplanmasından kaynaklandığı, araç sahibi ile sağlanan mutabakatta aracın rayiç değerinin 50.000,00TL olduğu, araç sahibine bedelin ödendiği, buna dair dekontun bulunduğu, aracın sovtaj değerinin 28.700TL olarak belirlendiği ve 3. Kişiye bu bedelle ihale edildiği, buna dair dekontun bulunduğu, davacının yaptığı ödemeyi davalıdan tahsili isteminin yerinde olduğu bu itibarla hükme esas alınan bilirkişi ek raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.455,00 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 365,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.090,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.30/11/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.