Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1519 E. 2021/1655 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1519
KARAR NO : 2021/1655

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 18/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2016 günü meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını geçici-kalıcı işgöremezlik zararına uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesinin davalı … tarafından düzenlendiğini, dava öncesinde müracaatta bulunduklarını ancak ödeme yapılmadığını, işbu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 200,00 TL (100 TL geçici 100 TL kalıcı) daimi sakatlık ve geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile dava değeri kalıcı iş göremezlik maddi tazminat talebini 231.564,00 TL’ye ıslah edilmiştir.
CEVAP: Davalı … … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur ve maluliyet konularında Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması gerektiğini, … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Geçici yaralanmaya ilişkin olarak açılan 100 TL maddi tazminat talebinin reddine, kalıcı yaralanmaya ilişkin olarak açılan maddi tazminat talebinin kabulü ile, 231.564,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/09/2016 gününden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; Yargılama aşamasında dava dosyasına taraflarınca sunulan noter onaylı alacağın devri sözleşmesi ile davacının işbu dava konusu alacağının 100.000,00 TL’sini dava dışı üçüncü bir kişiye devretmiş olduğunu temlik edilen tutar bakımından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Yerel Mahkemece işbu husus hiçbir şekilde değerlendirilme konusu dahi yapılmaması açık bir şekilde yasa ve usule aykırı olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere avans faizine hükmedilmesi yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle faizin yasal faiz olması gerektiği ile istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin husumete yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Alacağın devri (temliki), 6098 sayılı TBK’nın 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın iradi devrini düzenleyen TBK’nın 183 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasının almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.”, “Şekli” başlıklı 184 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; “Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.” hükümleri mevcuttur. Şu hâle göre, 6098 sayılı TBK’nın 184 üncü maddesinde alacağın devri sözleşmesinin geçerliliği sadece yazılı şekle tabi tutulmuş olup resmî şekle bağlanmamıştır. Dolayısıyla yazılı şekilde düzenlenmiş olması şartıyla, bir kimse bir başkasından olan alacağını başka bir kişiye devredebilir, böyle bir sözleşme alacağın devri hükmünde olup, hukuken geçerlidir.
Alacağın devrinin söz konusu olabilmesi için, öncelikle devir edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar devir edilebilir. Böylece hâlen kazanılmış bir alacak kadar ileride kazanılacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir. Alacağın hukukî muameleden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya doğrudan doğruya kanundan doğmuş olmasının da bir önemi yoktur. .(HGK, E. 2010/11-333 , K.2010/406, T.22.9.2010).
Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde sıfat dava konusu hakka ilişkindir. Davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgili olup; davanın tarafı ile dava konusu hak arasında hak ilişkisine dayalı bir bağdır.
Mahkeme önünde maddi hukuka dayalı hakkına dair uyuşmazlığın çözümünü ve himayesini isteyen kişi davacı, kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişi ise davalıdır. Davacı, dava konusu hakkın sahibi, davalı ise hakka uymakla yükümlü olan ve bu hakkı ihlal ettiği düşüncesi ile kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişidir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tammaen maddi hukuka göre belirlenir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır. Husumetten red kararı, davada taraf olarak gösterilenler arasında kesin hüküm teşkil eder.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda, davacı 23.02.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasından kaynaklanan alacaklarının 100.000,00 TL kısmını dava dışı 3. kişiye (…) devrettiği ve davacının işbu temlik sözleşmesinin içeriğine ve imza kısmına bir itiraz olmadığı anlışmıştır.
Davacı iş bu davayı 03.05.2017 tarihinde ikmal ettikten sonra, temlik alan dava dışı Bu durumda dava dilekçesinde davacı gösterilen kişi … alacağın 100.000,00 TL yönünden şeklen taraf ise de hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadığı anlaşıldığından, tespit edilen tazminat alacağının 100.000,00 TL yönünden davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Bu yönüyle davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
Davalı vekilinin hükmedilen faiz türüne ilişkin yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda, kazaya neden olan … plaka sayılı aracın cinsinin minübüs, ruhsat kaydında kullanım amacı “ticari” olduğundan davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi yerinde görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/11283 E-2019/5765 K; 2016/12141 E – 2019/4887 sayılı kararı)
Söz konusu, tazminat alacağının 100.000,00 TL yönünden yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı veklinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın kısmen KABULÜ İLE,
-Geçici yaralanmaya ilişkin olarak açılan 100 TL maddi tazminat talebinin REDDİNE,
-Kalıcı yaralanmaya ilişkin olarak 100.000,00 TL yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
-Kalıcı yaralanmaya ilişkin olarak 131.564,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/09/2016 gününden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Harç Yönünden:
3-Alınması gereken 8.985,82 TL karar harcından, peşin ve ıslah ile alınan 822,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.163,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Vekalet Ücreti Yönünden:
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 16.448,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan husumet yönünden red edilen tazminat talebi için AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Yargılama Gideri Yönünden:
6-Davacı tarafından yapılan peşin harç alınan 822,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan Adli Tıp Ücreti, bilirkişi ücreti, tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.917,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.336,87 TL davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, diger yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının bulunması halinde ilgilisine iadesine,
İstinaf giderleri açısından:
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10- Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.
18/10/2021


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.