Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1507 E. 2021/1651 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1507 – 2021/1651
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1507
KARAR NO : 2021/1651

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : 1- …

VELİSİ : 2- …
VEKİLİ : …

DAVALI : …

VEKİLLERİ :…
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/10/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … idaresindeki … plakalı traktörün kaza yapması sonucu traktöre bağlı römorkta yolcu olarak bulunan … vefat etmiştir. Müteveffanın ölümü ile eşi ve çocuğu olan davacılar desteklerinden yoksun kalmıştır. … plakalı aracın kaza tarihindeki ZMM sigortası davalı tarafından düzenlenmiştir. Davacıların uğradığı destekten yoksun kalma zararının tazmin edilmediği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere her davacı için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari veya yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; … plakalı aracın (traktör) ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. İnsan taşımada kullanılan römorkun poliçe teminatına dahil olabilmesi için Genel Şartların A.1 maddesi uyarınca ek sorumluluk (teminat) sağlanması gerekmektedir. Somut poliçede ek teminat bulunmadığından dava konusu zarar teminat dışında kalmaktadır. Trafik Yönetmeliğine aykırı olarak traktörde insan taşındığından ve ehliyetsiz kişinin kullandığı araca binmesi nedeniyle zararın oluşumunda müteveffa müterafık kusurludur. Kusur raporunun adli tıp kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davanın kısmen kabulüne, davacıların desteğinin kaza yapan aracın sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu bilerek araca binmek suretiyle müterafik kusurlu olması dikkate alınarak davacıların uğradığı destekten yoksun kalma zararından %20’i indirim yapılmak suretiyle davacı … için 52.056,50 TL ve davacı … için 226.411,40 TL’nin … tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; davacı tarafın davadan feragatı uyarınca davanın reddi gerektiğini, HMK 81 md.si uyarınca davacı vekili …’nin istifası tarafları açısından hüküm ifade etmediğinden ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin savunmaları saklı kalmak kaydıyla karara dayanak kusura ilişkin bilirkişi raporu hükme elverişli olmadığınan kararın bu açıdan da kaldırılması gerektiğini, yolcunun kendisini emniyete almadan nizamlara aykırı olarak traktör üzerinde seyahat etmesinin %10 oranında kusur oluşturduğu rapora itiraz dilekçelerinde sundukları yargıtay kararları ile sabit olduğunu, kaldı ki kusur hususunda çelişki mevcut olduğunu, çelişki giderilmeden hüküm kurulması yasaya ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, ayrıca hesaplanan tazminattan %20 hatır taşıması indirimi uygulanması gerekirken hatır taşıması indirimi uygulanmamış olması da istinaf sebebi teşkil etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin ibraname ve feragatname belgesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun incelemesinde;
Her ne kadar, İstinafa konu işbu davanın açılmasının ardından davalı şirket, söz konusu kaza nedeni ile ödenmesi lazım gelen tazminatın tamamını …’ye ödendiği belirtilmiş ve dosya içindeki belgelerden, davalı şirket tarafından varılan mutabakat uyarınca vekili …’ye … tarihinde 249.581,00 TL ana para, 31.100,29 TL dava ve icra vekalet ücreti, 18.893,74 TL faiz ibraname mukabilinde ödendiği görülmüştür.
Ancak, yetkisiz vekil … tarafından yapıldığı görülen protokolün doğuracağı sonuçlara davacı açısından geçersiz olup, yetkisiz vekil ön inceleme önce … tarihinde istifa dilekçesini sunmuş öte yandan … tarihli duruşmasında yeni vekil…tarafından, eski vekil …’nin azilname örneği mahkemeye sunulmuş ve zapta geçirilmişitir. Bu duruşma zaptı, 7 nolu ara kararı gereği davalı tarafa tebliğ gerçekleşmiştir. Bu sebeple davalı tarfın bildirim yapılmadı iddiaları geçersiz olup, istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı sigorta şirketinin desteğin kusuruna yönelik yapılan istinaf incelemesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, … plakalı traktörün insan taşımada kullanılan römorklardan olmasına rağmen, Destek’in buna binerek seyahat etmesi neticesinde, davacının zararın artmasında müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. Keza ilk derece mahkemesince desteğin iş bu eylemi nedeni ile oluşan zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Trafik bilirkişi … tarafından … tarihli rapora göre; … plakalı traktör sürücüsünün; dikkatsiz araç kullanması, kasisi geçerken hızını azaltmaması, römorkta istiap haddinin üzerinde yolcu taşıması nedeniyle olayda %100 kusurlu olduğu ve fakat yolcu konumunda olan desteğin ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmekle, desteğin römorkta yolcu olarak bulunma eylemi kazanın meydana gelmesine etken (veya illiyet bağını kesecek düzeyde) kusurlu bir eylem olarak değerlendirilmemiştir. Bu nedenle davalı vekilin istinaf başvurusu haklı bulunmamıştır.
Davalı vekilinin hatır taşıması indirimine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun incelemesinde
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı vekiline dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı vekil cevap dilekçesi sunmuş ise; savunmaları içinde hatır taşıması indirime ilişkin bir savunma ve itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle davalı vekili yönünden, yargılama sırasında hatır taşıması indirimi itirazının bulunmaması dikkate alındığında karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 19.207, 81 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 4.755,55 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 14.452,26 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.18/10/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.