Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1367 E. 2021/1527 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas ve … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … esas ve … karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin… tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, müvekkilinin uğramış olduğu maluliyetinin geçici ve sürekli iş gücü zararının tespiti, bakım ve bakıcı giderlerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının kalıcı iş göremezlik zararının bulunmadığı, yine davacının geçici veya sürekli bakıma muhtaçlığının bulunmadığı, bu nedenle davacının herhangi bir bakıma muhtaçlıktan kaynaklı zararının bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik süresinin altı ay olduğu, davacının … olduğu, davacının kaza tarihinden sonraki 6 aylık dönem için maaşını aldığı, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı karşılanması gereken bir zararının da bulunmadığı anlaşılmış açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekilinin süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; bilirkişi raporlarında meydana gelen kazada müvekkilinin kusursuz olduğu, karşı tarafın ise % 100 kusuru bulunduğunun açık olduğunu, karşı tarafın kusuru ile ortaya çıkan kaza neticesinde yaralanan ve vücudunun birden çok yerinde hasar ortaya çıkan müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını açık olduğunu, uzun süre iş göremezlik raporu alarak iş hayatından uzak kalan müvekkilinin, bundan sonraki yaşamında iş gücü anlamında zorluk çekeceğini, müvekkilinin maruz kaldığı zararlarının karşılanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan … tarihli Adli Tıp Kurumu…. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan… tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığı gibi, iş bu geçici veye sürekli bakıma muhtaç durumda da bulunmadığının tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin ve bakıcı gideri zararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız blunmuştur.
Davacı vekilinin, geçleşen kaza neticesinde hastaneye gidiş-geliş masraflarına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde açıkça ve tereddütte yer vermeyecek biçimde, geçici ile kalıcı maluliyet ve bakım-bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat talebinde bulunduğu, SGK tarafından karşılanmayan (paramedikal) hastaneye gidiş-geliş masraflarına ilişkin bir talepte bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusu, bu yönüyle haksız bulunmuştur.
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve HMK 355. maddesi gereği kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2–Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.