Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1365 E. 2021/1578 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1365 – 2021/1578
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1365
KARAR NO : 2021/1578

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2021

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan aracın faili meçhul olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 3.000,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca … tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 3.000,00 TL geçici iş göremezlik zararı tazminat talepli olarak açılan davada dava değerini 4.515,00 TL arttırarak toplam 7.515,00 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın ve davacı yayanın kusur oranlarının tespitinin yapılmasını, yargılama sonucunda müvekkil kurum aleyhine karar verilmesi halinde SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmış ise kurumca ödenecek olan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin mesnetsiz olduğunu, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 7.515,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminatın dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkemece tarafından SGK’na müzekkere yazılarak davacı yana yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulması gerektiğini, söz konusu gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, söz konusu zarara plakası tespit edilemeyen aracın sebebiyet verdiğine ilişkin sözlü beyanların haricinde herhangi bir delil olmamasına rağmen aracın varlığının kabulü ile iş bu araca kusur atfedilerek davanın müvekkili yönünden kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini gerektirecek bir araz bulunmadığını, karara dayanak yapılan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili mahkemece tarafından SGK’na müzekkere yazılarak davacı yana yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulması gerektiğini, söz konusu gerekli araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacıya … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmış ise yapılan ödemelerin rücuya tabi olup olmadığının tespiti sorulmuş olup, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından verilen… günlü cevabı yazı incelendiğinde davacı … için meydana gelen kaza ile ilgili bir ödeme bulunmadığı bilgisinin verildiği anlaşılmıştır. Buna göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin meydana gelen kazaya plakası tespit edilemeyen aracın neden olduğunun kanıtlanamadığı yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar davacının plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu yaralandığının ispat edilmediğini ileri sürmüş ise de, tüm dosya kapsamından ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasından, tanık beyanlarından ve hastane kayıtlarından davacının plakası tespit edilemeyen aracın çarpması neticesinde yaralandığı sabittir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini gerektirecek bir araz bulunmadığını ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde mevcut ATK 3. İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen … günlü maluliyet raporu incelendiğinde davacının meydana gelen kaza neticesinde iyileşme sürecinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği bildirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, b) Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin bu maddelerdeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı vekilinin geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesi yönündeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Alınan raporda davacının trafik kazası nedeni ile yaralandığı ve bu yaralanma nedeni ile iyileşme sürecinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. bu yönü ile davalının, davacının geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini gerektirecek bir araz bulunmadığına ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin maluliyete yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar karara dayanak yapılan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını ileri sürmüş ise de, söz konusu rapor incelendiğinde kaza tarihi olan … tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun şekilde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında hazırlandığı anlaşılmakla davalı vekilinin maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığı yönündeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 513,34 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından peşin yatırılan 526,94 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, fazla yatan bakiye 13,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/10/2021

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır