Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1357 E. 2021/1525 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas ve … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … esas ve … karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiğini, yolcu konumunda olan müvekkilin kazada yaralandığını, meydana gelen kazada … plakalı aracın sürücüsü …’in tam ve asli kusurlu olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketiyle arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 100,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde… nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: 6100 Sayılı HMK’nın 309 ve 311. maddeleri gereğince feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekilinin süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; dava şartı olarak zorunlu arabuluculukta anlaşmaya varılmaması halinde taraflardan birinin arabuluculuk ücretini ödemesi hali yapılacak yargılama sonucunda dava sonunda haksız çıkacak tarafa yükletildiğini, sulh olunduğunu ve davalı tarafından tazminat ödemesi yapılmış olup davalının zaten haksız olduğunu açıkça kabul ettiğini, arabuluculuk Kanunu’nda yargılama devam ederken dava sırasında sulh olunması, davanın feragat edilerek davanın konusuz kalmış olması hallerinde arabuluculuk ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini gösterir bir hüküm veya ibare bulunmadığını, hukuk yargılaması tarafların taleplerine bağlı olup re’sen inceleme ancak kanunun öngördüğü hallerde mümkün olduğunu, istinafa konu kararda tarafların anlaşmış olduğu hususların yok sayılarak re’sen değerlendirme yapıldığını ve taraflarının mağdur edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükmedilen zorunlu arabuluculuk ücretine yönelik yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Arabuluculuk kanunun 18/A maddesinin 14.fıkrası; “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde belirtilmektedir.
Görüleceği üzere dava şartı olarak zorunlu arabuluculukta anlaşmaya varılmaması halinde taraflardan birinin arabuluculuk ücretini ödemesi hali yapılacak yargılama sonucunda dava sonunda haksız çıkacak tarafa yükletilmiştir.
Tarafların dosyaya sundukları itiraza uğramayan ve istinaf konusu yapılmayan “İbraname, feragatname, makbuz” başlıklı belgedeki beyanlarından da anlaşılacağı üzere; yukarıda esası belirtilen dosyada sulh olunmuş ve davalı tarafından tazminat ödemesi ve (zorunlu arabuluculuk ücretini de dahil) yargılama giderlerini de kapsayacak biçimde ödeme yapılmış olup, davalı tarafça, tazminatlarla birlikte tüm yargılama gidenlerinin davacıya ödediği kabul edilmiş ise de, anlaşmanın içeriği ve amacı dikkate alındığından davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Söz konusu arabuluculuk vekalet ücretinden kaynaklanan yargılama gideri hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … esas ve … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- 6100 Sayılı HMK’nın 309 ve 311. maddeleri gereğince FERAGAT NEDENİ ile DAVANIN REDDİNE,
Harç yönünden;
3-Alınması gereken 54,40 TL red harcından, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında … Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
Vekalet ücreti yönünden;
5-Davalı tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Yargılama giderleri yönünden;
6-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri yönünden;
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
10- Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-Davacı tarafından sarf edilen 65,00 TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.