Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1191 E. 2021/1285 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :..
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, …Karar

DAVACI :..

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – ….
VEKİLİ : Av. ….-….
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken yaya olan …’a çarpması neticesinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada yaya müvekkil …’ın yaralandığını, kazaya neden olan …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … tarihinde …. nolu poliçe ile davalı …. sigorta a.ş trafik sigortalı olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere, zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tam kusurlu olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili;…….Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davacıların olayda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’un kusursuz olduğunun belirtildiğini, bu kusursuzluğu belirtirken herhangi bir görgü şahidinin beyanına ya da düzenlenen bir krokiye dayanmaksızın kazanın meydana geldiği olay yerinin inceleme yapmaksızın sadece sürücünün ifadesinden seyrinde hareket ettiğinin tespiti üzerinden ulaşıldığını, sürücünün sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında görüş alanını kontrol altında bulundurarak yolun sol tarafındaki yayayı görmeme ihtimalinin olmadığını, mahkemece olayın oluş şekli veya kusur değerlendirmesi yapılmadığını, sadece bilirkişi raporlarına bağlı kalınmadığını, yargılama sırasında alınan raporların açıklayıcı olmayıp denetime elverişli olmadığını, söz konusu raporların tek bir ifadeye dayandığını, Yargıtay kararları ve hakkaniyet gereğince sürücüye en az %50 oranında kusur verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece kusur bilirkişisinden alınan … havale tarihli raporda; yaya …’ın yolun kenarında koşarken dikkatsizce yola doğru koşan ve araca çamurluk kısımlarından çarpması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde asli, tam ve %100 oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’un kazaya etken herhangi bir kural ihlalinin olmadığını belirtmiştir.
ATK ….. Trafik ihtisas dairesinden alınan …. tarihli raporda; sürücü …’un %20 oranında kusurlu olduğu, …. doğumlu yaya …’ın belirtilen davranış faktörlerinin sonuç üzerinde %80 oranında etken olduğu belirtilmiştir.
Çelişkileri gidermek için … Trafik kürsüsünde görevli makine mühendisleri; ……’ndan alınan bilirkişi raporunda ise; davacının olayda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’un kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece…den alınan heyet raporunda kazanın meydana gelişinde kendi şeridinde normal süratle seyreden bir sürücünün, yolun sol kenarında koşan yayanın yanından geçişi sırasında bu yayaya karşı alabileceği bir önlem olmadığı dikkate alındığında önceden alınan ATK raporunda yapılan kusur dağılımına katılmanın mümkün olmadığı, yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmalarının yasak olduğunu, anne ve babasının… yaşındaki çocuğu taşıt trafiğine açık yolda tek başına bırakmamaları gerektiğini, ancak bu kurala uymadıkları anlaşılmakla davacıların olayda %100 oranında tamamen kusurlu bulunduğu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …… ise aracıyla kendi şeridinde normal süratle seyrederken kaldırımda veya yolun kenarında koşarken dikkatsizce yola doğru koşan ve araca çamurluk kısımlarından çarpan yayaya karşı alabileceği bir tedbir olmadığından sürücünün kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli. … makina mühendisleri tarafından alınan talimat bilirkişi raporunda, davacı küçüğün olayda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’un kusursuz olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş olup mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren …. hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi …/…/….

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.