Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2560 – 2023/365
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/2560
KARAR NO : 2023/365
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : … Esas (Derdest)
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT (ABONE SÖZLEŞMESİ)
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2023
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
Müvekkili şirketin yetkilisi sayaç enerjisi yetersiz olduğundan ötürü daha yüksek enerji almak üzere davalı kuruma müracaat etmiş olup müracaatları davalı kurum bünyesinde bulunduğunu, davalı şirket çalışanları … Tesisat muayene raporu ile 13.09.2022 tarihinde davaya konu sayaçları hiçbir kaçak kullanıma rastlanılmadan sökmüş olduklarını, sonrasında ise müvekkili şirketin iş yerine güç arttırımı sağlayan sayaçları takmak sureti ile enerji verilmiş olduğunu, şirket ticari faaliyetine devam ederken davaya konu sayaçların sökülmesinden 13 gün sonra sökülen sayaçların incelemeye gönderildiğini ve neticeten sayaçların … tesisat numaralı olanında %66 oranında … tesisat numaralı sayacın ise %80 oranında eksik kayıt yaptığı iddiası ile sonrasında güç arttırımı için takılan yeni sayaçların mühürlenip elektriği kesilmiş olduğunu, şirketin mühürlenen sayaçlarında hiçbir kaçak tespiti olmadığını, bu aşamada müvekkili şirketin faaliyet yürütemediğini,
Sundukları ve Mahkemece resen dikkate alınacak sebeplerle; – Davalı kurumun düzenlemiş olduğu … numaralı ile … tutanaklar yönünden kesilen ceza oranında borçlu olmadığının tespitine, – Müvekkilinin elektrik kullanım kısıtlamasının tedbiren kaldırılmasıyla dava sonuna kadar müvekkilinin ve ailesinin mağdur edilmemesi icra uygulamasının tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının dava dilekçesinde belirttiği hususlar hukuki temel ve dayanaktan yoksun olup davacının davasının reddi gerektiğini, niteliği gereği bir kamu hizmeti yürüttüğünü, eldeki davada … ve … seri numaralı her iki sayaç sökülmüş ve üzerinde inceleme yapılmış, Yapılan incelemeler sonucunda; … tesisat numaralı … seri sayaçta Adana Valiliği Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nün yaptığı incelemelerde ; ” Sayacın gövde kapağı açılarak S ve T fazı akım trafoları içten delinerek müdahale edilmiş” denildiğini, Ayrıca … tesisat numaralı … seri numaralı sayaçta yapılan incelemede; ” Sayacın gövde kapağı açılarak faz giriş çıkış uçlarına harici direnç takılarak sayacın ölçüm devresine müdahalede bulunulmuştur.” denildiğini ve sayaçlara dışarıdan bir müdahale olduğu raporlarda da sabit olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 22/11/2022 T. ARA KARARI;
“HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca ; İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ ile; ihtiyati tedbir talep eden tarafından (dava değeri olan ) 98.996,99TL nin %30 u oranında teminatı mahkeme veznesine yatırılması halinde, Dava konusu sayaca (Elektrik enerjisinin verilmesinden sonraki faturaların ödenmemesi halinde davalı şirketin elektriği kesme hakkı baki kalmak kaydıyla) TEDBİREN ELEKTRİK ENERJİSİNİN VERİLMESİNE,” yönelik ara karar kurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 30/11/2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati hacze itiraz etmiş, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiş, ihtiyati haciz kaldırılmadığı takdirde teminatın artırılması talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 16/12/2022 T. -ara- KARARI : “1-İhtiyati tedbire yapılan itirazın REDDİNE,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Tedbiri talep eden tarafın dilekçesinde yer alan beyanların tamamının gerçek dışı, kötü niyetli olduğunu, davaya konu her iki tesisatta birer tane kaçak tüketim tespit tutanağı tutulduğunu, dosya kapsamında yer alan tüm delil ve belgeler incelendiği takdirde davacının kaçak elektrik tükettiği ve müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilen işlem ve eylemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, karşı tarafça kaçak elektrik kullanımı gerçekleştirildiğini ve tüm uyarı ve ihtarlara rağmen enerji kesintisi yapılana kadar da devam edildiğini, şirketlerinin, karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kaçak tüketimde ısrar etmesi sonucunda son çare olarak enerji arzını sonlandırmak durumunda kaldığını, yapılan enerji kesintisi işleminde gerek somut veriler, gerekse mevzuatsal anlamda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, yapılan tüm işlemlerin hukuka ve yasalara uygun olduğunu, verilen tedbir kararının müvekkil şirket açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceğini, şirketlerinin karşı tarafın kaçak kullanımı nedeni ile yeterince mağduriyet yaşamışken ayrıca tedbire hükmedilmesinin mağduriyeti artıracağını, öncelikle yerel mahkeme tarafından verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca tedbir kararının kaldırılması konusunda aksi kanaat oluşacak ise yerel mahkeme tarafından hükmedilen teminat miktarının artırılmasını talep ettiklerini, karşı tarafça bu tedbir başvurusunun yapılmasının nedeninin, tedbir kararı arkasına sığınarak borçlarını ödememek olduğunu, yerel mahkemece verilen gerekçeli kararın 15/12/2022 tarihli ara kararının tedbir talebinin kabulüne ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, olmadığı taktirde teminat oranının yükseltilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Dava, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanım bedeli borcundan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile, elektriğin kullanılması yönünde ihtiyati tedbir istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemenin dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin açılması yönündeki ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazının reddine dair kararı davalı tarafça istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK. ‘nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu;
6100 sayılı HMK’nun 341/1 maddesinde, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” denmiştir.
HMK’nın 389 v.d. maddelerinde geçici hukuki korumalar arasında ihtiyati tedbir düzenlenmiş olup, HMK’nın 389. maddesinde “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir.
Tarafların haklılık durumunun yargılama sonucunda belirleneceği, diğer taraftan elektriğin günümüzde temel ihtiyaçlardan olduğu, davacının işyeri ve geçimi için elektriğe ihtiyacı olduğu, davalı kurum tarafından elektrik enerjisi verilmemesi halinde HMK’nın 389. maddesinde belirtilen “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” halinin oluşacağı, böylece HMK’nun 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 397/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğine; İhtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde davalının elektriği kesme hakkının da baki olmasına ve davadan önce açılmış bir icra takibi olmamasına, alınan teminatın uygun olmasına göre yerel mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararı, usul ve yasaya uygun olup, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın tebliği, harç vb. işlemlerin, 6100 Sayılı HMK’nın 359/3 md. uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 22/11/2023
Başkan
e-imzalı
Üye
e-imzalı
Üye
e-imzalı
Katip
e-imzalı