Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/2440 E. 2023/216 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2440 – 2023/216
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2440
KARAR NO : 2023/216

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2023
NUMARASI : 2023/… D.İş Esas – 2023/… D.İş Karar

TALEP EDEN : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
VEKİLİ : Av…
KARŞI TARAF : … … -…
VEKİLİ : Av… …
DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ HACİZ
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN TALEP EDEN : … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
VEKİLİ : Av. … …
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/05/2023 tarih ve 2023/… D.İş. Esas 2023/… sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle talep eden vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE :
İhtiyati haciz isteyen tarafından 03/05/2023 havale tarihli dilekçesinde ekli bulunan kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağı ile 6.473.788,35 TL alacaklı olduğunu, vadesinde borçlunun borçlarını ödemediğini, yapılan ihtarlara rağmen yine ödemediğinden borçlunun borcuna ve masraflarına yeter miktarda menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN D.İŞ. KARARI :
Talep eden vekilinin, dosyaya sunulan belge fotokopileri dışında yaklaşık haklılığını ispat edecek başkaca delil sunulmadığından talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmış ve “Talebinin reddine.” yönelik karar verildiği görülmüştür.
TALEP EDEN VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Borçlunun ilgili kaçak elektrik borçlarının muaccel olmasına rağmen borcunu ödemediği, işbu icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde kamu alacağı niteliğindeki dava konusu kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceği, yüksek bir kaçak elektrik tüketimi yapan ve bunu mükerrer şekilde gerçekleştiren borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme olasılığının mevcut olduğu, dolayısıyla 6.473.788,35 TL’ye ulaşan müvekkili şirket alacağı teminatsız olup, borçlunun mallarını kaçırma girişimi içinde olması nedeniyle, muaccel olduğu belli olan ve ancak teminatsız bulunan işbu alacağın tahsilini temini amacıyla borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zorunluluğu doğduğu, borçlu haksız eylemle müvekkili şirketi zarara uğrattığı ve haklı alacaklarının rehinle teminat altına alınmamış olduğundan, ayrıca borçlunun mallarını, alacaklarını kaçırma ihtimali söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin yüksek borç miktarı fatura ettiği adreste sunulan bilgi ve belgelere rağmen yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasına, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf dilekçesine cevap veren davalı vekili dilekçesinde özetle;
Müvekkili hakkında tutulan kaçak tutanağın keyfi olduğunu, müvekkilinin herhangi bir aboneliği olmadığı gibi o adres ile yakından uzaktan alakası bulunmadığını, başvurucu şirket tutanakların neye dayalı olarak tuttuğu taraflarınca anlaşılamamakla birlikte müvekkiline yapılan işlem keyfi ve asılsız olduğu, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığı gün gibi aşikar olduğunu, başvurucu şirketin verilen ihtiyati tedbir kararının reddine ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusu haksız ve hukuka aykırı olup kötü niyetli olduğu, ihtiyati haciz kararı ileride telafisi zor ve imkansız zararlar doğacağını, verilen ihtiyati haciz kararının reddine ilişkin karar hakkaniyete uygun olduğunu, bu nedenlerle verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara itirazları haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurunun reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Talep, İcra İflas Kanunu 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz isteminden ibarettir.
İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup,
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin dosyaya sunulan belge fotokopileri dışında davalı tarafın yaklaşık ispat edecek başkaca delil sunulmadığından talebin reddine karar verilmiş, talep eden vekilince ihtiyati haciz istemi yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(…)…-… Esas, 2021/… Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; gerek ihtiyati tedbir, gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma tedbiri daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumaların birer alt türü olarak düzenlenmiştir.
Hukuk sistemimizde para alacakları ile para dışındaki haklar bakımından geçici hukuki koruma tedbirlerinin düzenleme yerleri farklılık göstermektedir. Para alacakları için öngörülen geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (m.257-268), para dışındaki haklar için öngörülen ihtiyati tedbir ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (m.389-399) düzenlenmiştir. Tekrarlamak gerekirse; para alacakları için ihtiyati haciz, para dışındaki hak ve alacaklar için ise ihtiyati tebdir uygulama bulur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin “uyuşmazlık konusu hakkında” verileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre ihtiyati tedbirin ancak “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebileceği dikkate alınarak tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu olan hakkı oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Bu nedenle ihtiyati tedbir, dava konusu hak, mal ya da şeyler üzerinde uygulanabilir.
Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir.
Somut olayda davalının taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir.
İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
Kanunda yazılı şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep eden enerji şirketinin, karşı tarafın kaçak elektrik kullandığı iddiasına dayalı olarak düzenlenen Kaçak Elektrik Tespit tutanağına istinaden 6.473.888,35-TL miktarında enerji borcunun bulunduğu ileri sürülerek talep etmiş olduğu ihtiyati haciz kararının mahkemesince belge fotokopileri dışında davalı tarafın yaklaşık ispat edecek başkaca delil sunulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Talebe konu tutanakların, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan talep sahibi şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir. Bu nedenlerle davacının talebi bakımından İcra İflas Kanunu 257. Maddesi kapsamında koşulların oluşmadığı kanaatine ulaşılmakla verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 269,85.-TL. İstinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90.-TL. Harcın mahsubu ile bakiye 89,95.-TL harcın istinaf talebinde bulunan ihtiyati haciz talep edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 24.10.2023

… …
Başkan

e-imzalı
… …
Üye

e-imzalı
… …
Üye

e-imzalı
… …
Katip

e-imzalı