Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/2317 E. 2023/135 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 15. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/2317 – 2023/135
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2317
KARAR NO : 2023/135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/… Esas (Derdest)

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1-
: 2-
: 3-
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI :
VEKİLİ : Av.
TALEP KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2023 tarih ve 2022/… Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Borçlu hakkında takibe konu 29/05/2020 tarih ve … seri nolu kaçak elektrik tutanağında belirtilen elektrik kullanım bedelinin ödenmemesi üzerine Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazları haksız, kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik itirazlar olduğunu, karşı tarafın davacı sıfatıyla yer aldığı müvekkili şirkete yönelik Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/… E. Sayılı dosyası ile görülen menfi tespit davasında da yapılan incelemede karşı tarafın kaçak kullanım gerçekleştirdiği belirtilerek hesaplama yapılmış olup müvekkili şirket lehine karar verildiğini, borçlunun borcunu ödemediğini, itiraz üzerine açılacak olan davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde kamu alacağı niteliğindeki dava konusu kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceği, yüksek bir kaçak elektrik tüketimi yapan ve bunu mükerrer şekilde gerçekleştiren borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme olasılığı mevcut olduğunu, 505.532,38 TL’ye ulaşan müvekkili alacağı teminatsız olup, borçlunun mallarını kaçırma girişimi içinde olması nedeniyle, müvekkili kurumun kamu işi yürüten bir şirket olduğu dikkate alınarak ihtiyati haciz kararının öncelikle teminat aranmaksızın aksi halde mahkemenizce uygun görülecek teminat mukabilinde borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 04/05/2023 T. ARA KARARI :
“1-Davacı vekilinin talebinin kısmen kabulü ile İ.İ.K. 257 vd. maddeleri gereğince 505.532,38 TL alacağı karşılayacak şekilde borçlu … Turizm Ltd. Şti’nin taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına,
Davalılar … Kuyumculuk Pet. Taş. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti ile … yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine.
2-Borçlu ve üçüncü kişilerin uğramaları muhtemel zarar ve ziyanlarına karşılık olmak üzere HMK’nun 87.maddesinde yazılı teminat nevilerinden %15 teminatın ihtiyati haciz isteyen tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına.” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … Turizm Limited Şirketi vekili 28/05/2023 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından açılan dava derdest olup istinaf incelemesinde olduğunu, borcun henüz kesinleşmediğini, halihazırda istinaf incelemesinde bulunan menfi tespit dosyasında müvekkil ile ilgisi olmayan ve müvekkili tarafından imzalanan sözleşme tarihinden önceki kullanıcının kullanımları esas alınarak hüküm kurulmuş olduğunu, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 12/07/2023 T. ARA KARARI: “Mahkememizin 04/05/2023 tarihli ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müvekkili tarafından açılan dava derdest olup istinaf incelemesinde olduğunu, müvekkilinin isnat edilen eylemi gerçekleştirdiği ve borcun doğduğu kesinleşmemiş olup, yargılama sürecinde ispatın gerçekleştiği varsayımı usul ve yasaya aykırı olduğunu, karar verilen ve halihazırda istinaf incelemesinde bulunan menfi tespit dosyasında müvekkili ile ilgisi olmayan ve müvekkili tarafından imzalanan sözleşme tarihinden önceki kullanıcının kullanımları esas alınarak hüküm kurulduğunu, yargılama neticesinde müvekkilinin kendi sözleşme döneminde herhangi bir karşılıksız yararlanmanın olmadığı ortaya çıkacağını, müvekkil işeltemesi faal olup, açılan menfi tespit dava dosyasında da müvekkilden talep edilen teminatı yatırdığını, müvekkilinin adresi ve işletmesi sabit olup herhangi bir mal kaçırma veya davacı kurumu zarara uğratma kastı ve eylemi bulunmadığını, yargılaması devam eden ve henüz ispatlanmayan alacak yönünden ihtiyati haciz karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanım bedeli borcundan dolayı alacak davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararına davalı vekilinin itirazının reddine dair kararı davalı tarafça istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK. ‘nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu;
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının süresinde ödenmesini garanti altına almak amacıyla mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz, İİK.’nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK.nun 257. Maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” ” 258. Maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür. Anılan maddede başkaca her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. Maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK.’nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas 2022/… Karar sayılı dosyasına göre davacı … A.Ş’nin kaçak tüketim sebebiyle tahakkuk ettirilecek fatura bedelinin 508.911,12 TL olduğunun kabul edildiği, bu hali ile alacağın varlığına kanaat getirilebildiği anlaşılmakla, mahkemece verilen karar yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf ile ilgili yapılan masrafların istinaf talebinde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4-Kararın tebliği, harç ve diğer işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 359/3 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 10/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı