Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/681 E. 2023/804 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 14. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/681 – 2023/804
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/681
KARAR NO : 2023/804

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2023
NUMARASI : 2023/… 2023/…

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.

İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan
(2918 S.K.Hariç))
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Taraflar arasındaki Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasında Silifke 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ile Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi talep edilmekle dosya kapsamı incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirket tarafından, müvekkillerinin murisi …’dan dava konusu “…” poliçe numaralı “Uzun Süreli Aylık Azalan Teminatlı Hayat Sigortası”nın karşılığında 1,845.23 TL sigorta primi kesildiğini, poliçenin başlangıç tarihi 18/02/2020 bitiş tarihi ise 18/02/2026 olduğunu, muris … 09/06/2020 tarihinde vefat ettiği, murisin vefatından sonra murisin mirasçıları olan müvekkillerinin “vefat tazminat talebi” ile Davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmukları ancak davalı sigorta şirketi murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığını gizlemiş olduğu ve dolayısıyla beyan yükümlülüğüne aykırı davranmış olması nedeniyle tazminat ödemesi yapılmayacağını bildirdiklerini, ancak davalı şirket, müteveffa ile yapmış olduğu diğer iki poliçe için zararı tazmin ettiğini, murisin kredi çekerken yapılmış olan hayat sigortası sırasında ölümüne neden olan hastalığının bilinmemesi nedeniyle, bu durumun sigortacıya ayrıca bildirilmemiş olmasının gerçeğe aykırı beyanda bulunma şeklinde anlaşılmasına imkan olamayacağını, murisin böbrek yetmezliği hastalığı bulunmadığını, ölüm nedeni de davalı şirketin red yazısında yer aldığı şekliyle kalp rahatsızlığı kaynaklı olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek Hayat Sigorta Poliçesi Matbu olarak doldurulmuş olup, murisin el yazısını havi olmadığını, müvekkilin tüm başvurularına karşın, sigorta şirketi dava konusu poliçe için sorumlu olduğu tutarı ödemediğini, açıklanan nedenlerle sigortalı murisin beyan edilmediği iddia edilen sağlık durumu ile gerçekleşen vefat arasında sebep-sonuç ilişkisi olmadığından ve murisin sağlık durumunu gizlemesi gibi bir durum da söz konusu olmadığından sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının davalıdan tahsili amacı ile eldeki davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasında rücu ilişkisi olması hasebiyle, müvekkilleri yanında yer almak üzere davanın … A.Ş.ne ihbar edilmesini, öncelikle, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerinin murisi …’a yapılan 18/02/2020 tarihli “…” poliçe numaralı “Uzun Süreli Aylık Azalan Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesi ” için 23.932,43-TL hayat sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının davalı şirketin, müvekkilleri tarafından yapılan başvuruya tazminat ödemesi yapılmayacağına ilişkin cevap verdiği 17.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillerine verilmesi talebi ile Silifke Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) dava açıldığı görülmüştür.
Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 08.12.2022 tarih 2022/… Esas 2022/… Karar sayılı kararı ile; Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesinin 08/07/2021 tarih … Karar nolu kararı ile Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçirilmesine karar verildiği görülmüştür.” şeklindeki HSK kararı da göz önüne alındığında dava tarihi itibari ile Silifke’de müstakil bir asliye ticaret mahkemesinin bulunmaması, ticari işlerde kullanılan bir kredi olduğu, vefat eden …’ın Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı olduğuna dair belge, vergi levhası, davacı tanığı …’ın 15/09/2022 tarihli duruşmada ” …. Bu krediyi esnaf olduğu için mal alımında, ticari işlerde kullanırlardı….” şeklinde beyanda bulunması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında davanın ticari dava olduğu anlaşıldığından davada ticaret mahkemesinin görevli olmaktadır. Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Mersin İli mülki sınırları olarak genişletilmek sureti ile Mersin’in tüm ilçelerinin ticaret dosyaları yönünden Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine bağlanılmış olduğu birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek dosyanın Mersin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.02.2023 tarih 2023/… Esas 2023/… Karar sayılı kararı ile; Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalıların sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yapılan hayat sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Davacıların iddia ettiği gibi uyuşmazlık, davacıların murisi ile davalı arasındaki ticari kredi ilişkisi değil hayat sigortasından kaynaklandığı, davalı ile davacılar arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunu’nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklandığı, zira davanın açıldığı tarih itibari ile 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun yürürlükte olduğu ve dava konusu sigorta işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, dava dışı bankadan alınan kredinin kullanım amacının görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi olmayacağı, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olması gerekçeleri ile karşı görevsizlik kararı vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayini ile dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Hayat Sigortası Poliçesinden Kaynaklı Tazminat davasıdır.
Eldeki uyuşmazlığa konu davada sorun, ticari nitelikteki kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan hayat sigortasından doğan tazminat isteminde, davacıların murisinin kredi nedeniyle tacir mi yoksa hayat sigortası hizmeti bakımından tüketici mi sayılacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacılar murisi …’ın dava dışı bankadan kredi kullandığı ve kullanılan kredinin ticari kredi olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacılar murisi bu kredi nedeni ile akdedilen hayat sigortası sözleşmesi bakımından, mesleki amaçlarla hareket ettiği gibi hayat sigortasının dain-i mürtehini de kredi kullandırılan banka olup, bu kredi nedeni ile varlık kazanan hayat sigortası sözleşmesini temel ilişkiden ayrı tutmaya olanak bulunmamaktadır. Nasıl ki, avukat -müvekkil ilişkisi temeline dayalı yapılan sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeni ile açılacak davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olup olmayacağı noktasındaki uyuşmazlık vekalet verenin mesleki amaçlarla hareket etmesi (örn.işçilik alacakları davaları) halinde vekalet sözleşmesi bakımından tüketici sayılamayacağı şeklinde temel ilişki dikkate alınarak çözümlenmiş ise, mesleki amaçla hareket eden ve ticari kredi kullanan davacılar murisinin de salt bu kredi nedeni ile imzalanan hayat sigortası sözleşmesinde tüketici sayılamayacağı açıktır.
Nitekim, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2019/5606 Esas 2020/8962 sayılı kararında ” Somut olayda; davacılar murisine, … Esnaf ve Sanaatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi aracılığıyla … Bankası şubesinden 150.000,00 TL limitli kredi açılmış ve bu kredi nedeni ile Esnaf Hayat Sigortası Poliçesi tanzim edilmiş, murisleri …’ın söz konusu sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat hakkına miras yoluyla halef davacılar tarafından eldeki dava açılmıştır. Eldeki uyuşmazlıkta davalının vermiş olduğu hizmet mesleki ve ticari amaçlı olsa da, davacılar murisi davaya konu kredi sözleşmesi ilişkisinde tüketici sıfatıyla hareket etmemiştir. Davacılar murisinin kullandığı kredi de, tüketici kredisi olarak değerlendirilemeyeceğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü de mümkün değildir.” şeklinde benzer kanıya varmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle uyuşmazlığın Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-c maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 19/09/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip