Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1872 E. 2022/242 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 14. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1872 – 2022/242
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1872
KARAR NO : 2022/242

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2022
NUMARASI : 2021/… 2022/…

DAVACI : GÜVENCE HESABI
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

Av. …

DAVALI : …

VEKİLİ : Av….

İHBAR OLUNAN : …

VEKİLİ : Av….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi ile İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2014 tarihinde davalının tam kusuru nedeniyle sevk ve idaresinde bulunan aynı zamanda işleteni olduğu … plaka sayılı araç ile dava dışı … plaka sayılı araca çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda araç sürücüsü …’nun yaralanark malül kalması nedeniyle İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas- 2017/… Karar sayılı dosyasında verilen karar sonucu adı geçene 142.239,99 TL maddi tazminat ödenmesine karar verildiğini, bu bedelin ferileri ile birlikte müvekkili tarafından ceyhan İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasına 217.955,66 TL olarak ödendiğini, ayrıca bakiye karar harcı olarak da 9.025,61 TL ödendiğini, toplamda müvekkilinin 226.981,27 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin bu bedelin rücuen tahsili amacıyla İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… D.İş E-K sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına dayanarak İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas Sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tazminata hükmedilen İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… esas sayılı dosyasında da taraf olmadığını, müvekkiline sorumluluk atfedilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, ” Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde gerekçe ile görevsizlik kararı vererek dosyayı İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesine göndermiştir.
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi, “somut uyuşmazlıkta; davacı Güvence Hesabı zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan …’in sevk ve idaresindeki araç ile meydana gelen kazada yaralanan …’na ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan araç sürücüsü olan davalıdan Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 16. Maddesine göre rücuan talep etmektedir. Davalı gerçek kişidir. Bu sebeple davacının Güvence Hesabı olması ve rucüan tazminat talep etmesi nedeniyle, sorumluluğunun dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, davalının gerçek kişi olması ve TTK’nın 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılarak davacının davasının 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle usulden reddine” şeklinde gerekçe ile karşı görevsizlik kararı vererek dosyayı dairemize göndermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından ödenen alacağın tahsili amacıyla açılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Güvence hesabı yönetmeliğini 16. Maddesinde ise güvence hesabının ödeme yapması durumunda ZMMS poliçesi yaptırmakla yükümlü olan ve fakat bu poliçeyi yaptırmayan kişilere karşı ödemiş olduğu miktarı rücu edebileceği düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı güvence hesabı, ZMMS yaptırmakla yükümlü olduğu halde bu poliçeyi yaptırmayan kişinin ödemekle yükümlü olduğu zararı 3. Kişiye ödemiş ve bu 3. kişiye ödemek zorunda kaldığı bedeli de davalı gerçek kişilere rücu etmiştir. Bu durumda görevli mahkemenin tayininde sigortasız araç sürücüsü ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yukarıda anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi eldeki davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Her ne kadar Dairemizce daha önceki bir kısım kararlarda Güvence Hesabı tarafından şahıslar aleyhine açılan rücuen tazminat davalarında, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 03.11.2020 tarih 2020/… Esas 2020/… kararları nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş ise de, davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden Dairemizce son uygulama olan Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karardan dönülerek görüş değiştirmek durumunda kalınmıştır.
Somut olayda, davacı, Güvence Hesabı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı merci olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçeleri Açıklandığı Üzere;
1-İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için merci tayini talep eden mahkemesine İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/11/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip