Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/1802 E. 2022/1509 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 1. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1802
KARAR NO : 2022/1509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI : 2018/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI : … –

VEKİLİ : Av. … – .
DAVALI : … – Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi:…

VEKİLİ : Av. … –
FERİ MÜDAHİL : … İş Merkezi Yöneticiliği- …
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : … SİGORTA A.Ş. – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018

DAİRE KARAR TARİHİ : 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait polikliniğin bulunduğu iş merkezinde 16.03.2018 tarihli voltaj dalgalanmasından ötürü yangın çıktığını, bu sebeple müvekkilinin birçok cihazının hasara uğradığını, hasarının nedeniyle uğranılan 20.114,59 TL hasarın müvekkilince karşılandığını, çıkan yangının trafo kaynaklı olduğunu, trafonun bulunduğu iş merkezindeki bağımsız bölümümün davalının mülkiyetinde olduğunu, ayrıca voltaj dalgalanmasından ötürü de davalının sorumluluğunun bulunduğunu, bu nedenle davalı bu sebeple elektrik sağlayıcısından rücu hakkının doğduğunu beyan ederek 20.114,59 TL ödenen bedelin faiziyle beraber davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ilk derece mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; yangının trafodan kaynaklı çıkmadığını, yangın üzerine giden emniyet ekiplerince tutulan tutanakta trafo üzerinde metal bir borunun bulunduğunun tespit edildiğini, trafonun devrine ilişkin davacı tarafça belge sunulsa da bu devrin onaylanıp onaylanmadığının belli olmadığını, yangının trafoya bu borunun düşmesi üzerine çıktığını, bina yönetiminin bakımları düzgün yapmamasından dolayı bu borunun trafonun üzerine düştüğünü, bu nedenle davayı … Site yönetimine ihbar ettiklerini, konuya ilişkin diğer bir mağaza sigortacısının kendilerine rücu talebinde buluduklarını ve şirketlerinin eksper incelemesine göre %50 kusurlu bulunduğunu, bu hususun davada da emsal olarak alınması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İhbar Olunan … Yönetimi cevap dilekçelerinde; feri müdahil olarak dosyaya davacının yanında katılmayı talep ettiklerini, iş merkezinde çıkan yangının iş merkezi yönetiminden kaynaklanmadığını, yangın çıkan trafo merkezinin kilitli bir yer olduğunu ve bakım ile denetiminin davalı şirkete ait olduğunu, kaldı ki davalı şirketin iş merkezi yönetimine yazılı olarak başvurarak 271.718,73 TL ödemeyi kabul ettiğini, ancak Adana 3.Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan rapora göre hasar miktarının 1.000.000 TL olduğunu, davanın davacı tarafça kazanılması halinde bu durumun kendilerinide olumlu etkileyeceğinden bahisle davacı yanında feri müdahil olarak katılmayı talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olan zararın voltaj yükselmesi sonrası çıkan yangından ötürü oluştuğu, yangının çıktığı trafonun bulunduğu bağımsız bölümün davalı adına tescil olması ve anahtarlarının davacı tanığınında beyan ettiği üzere davalı şirket yetkililerinde bulunduğu gözetilerek davalının TBK 69 vd. maddeleri gereğince yapı maliki olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğu, davalının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği Madde 27’ye göre bakım ve onarım görevinin bulunmasına rağmen bu görevini yerine getirmediği, bu nedenlerle hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtilen 20.114,89 TL zarardan tümüyle sorumlu olması gerektiği kanaati ile davanın kabulü ile; 20.114,59 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yönelik karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf yoluna başvuran davalı …Elektrik Dağıtım A. Ş. vekili dilekçesinde özetle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, itiraz dilekçelerinde üstüne basa basa önemle vurgulamış oldukları konu davacı şirketin koruma sistemlerinin mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi olduğu, bilirkişi ısrarla bu husus hakkında beyanda bulunmadığını, bilirkişiler davacının koruma sistemlerinin olup olmadığı hakkında yine bir tespitte bulunmadan, taraflarınca ileri sürülen beyanları tahlil edemeyip, trafonun koruma sistemi olup olmadığını değerlendirmiş, daha önce de defaatle belirttikleri üzere davacı gibi tacirlerin işletmesine koruma sistemlerinin mevcut olması gerekeceğini, söz konusu yangın trafo patlaması nedeniyle meydana gelmediğini, müvekkili şirketin işlettiği trafo binalarının hiç birinde bu şekilde bir oda tasarımı mevcut olmadığını, söz konusu boru müvekkili şirketçe yaptırılmadığını, bu hususun yerel mahkemece araştırılmadığını, tüm bu nedenlerle hukuka ve usule aykırı yerel mahkeme ilamının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle, maddi zararın tazminine ilişkin bulunmaktadır.
6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 69’uncu ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru olarak belirlenmiştir.
Buna göre, elektrik iletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik iletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin şirketinin bulunduğu … İş Merkezinde meydana gelen trafo patlamasından kaynaklı yüksek voltaja maruz kalan müvekkili şirkete ait elektronik aletlerin hasar görmüş olması nedeniyle doğan 20.114.59-7L. bedelli zararın tanzimi talep edilmektedir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … iş merkezinde 16/03/2018 tarihinde Trafodan çıkan bir yangının davacının da … iş merkezinde sahip olduğu … KBB Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.ye ait Makina ve Ekipmanların hasarlanması nedeniyle zarara uğramasına neden olduğu, bilirkişi raporunda davalının verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlü olduğu, davacıya ait olduğu belirtilen iş yerlerinin dosyaya sunduğu tamire ilişkin tutarın 20.114,89 TL olduğu, … iş merkezinde bulunun özel trafoların 22.08.1996 tarih genel müdürlük oluru ile 11/09/1996 tarihinde devir protokolü ile …’a devredildiğinin anlaşıldığı, bu durumda trafonun … yönetimine ait olmadığı, …’a devredilmiş olması nedeni ile her türlü bakım-onarım sorumluluğunun da …’a ait olduğu, …’ın yangın dolayısıyla tam kusurlu ve 20.114,89 TL’lik zararın tamamından sorumlu olduğu, dosya içeriğine göre davalı yangının trafoya metal boru düşmesi sonucu patladığını ileri sürmüş ise de buna ilişkin her hangi bir delilin dosya içinde olmadığı, davacının işyerinde meydana gelen zarara ilişkin yapmış olduğu ödemelerin faturalar ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmakla mahkemece yazılı şekilde verilen karar yerinde olmakla, davalı tarafın istinafı yerinde değildir.
Bu nedenlerle mahkemece hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca, ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin istinafı reddolunduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.374,02 TL istinaf karar harcından peşin alınan 343,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.030,51 TL harcın davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-Dairemizce celse açılmadan gerekli inceleme yapıldığından taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.14/10/2022


Başkan

¸e-imza.

Üye

¸e-imza.

Üye

¸e-imza.

Katip

¸e-imza.

¸e-imza. ¸e-imza. ¸e-imza. ¸e-imza.