Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/826 E. 2021/807 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ K A R A R

ESAS NO : 2021/826 Esas
KARAR NO : 2021/807

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
DAVA : Menfi Tespit ( Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/10/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından, “… müvekkil ve ailesinin iş yerinde bulunmadığı bir dönemde, davalıdan rica edilerek, kendilerinin yokluğunda iş yerinde bulunması istenmiş, müvekkil veya başkaca imzaya yetkili kişinin yokluğunda işletmede bulunan davalı tarafından kendi adına kayıtlı … plakalı aracı 16.10.2005 tarihli Özel Protokol Başlıklı belgenin altına kendi ve müvekkil adına imza atarak, müvekkilin bilgisi olmaksızın, müvekkilin yetkilisi olduğu şirkete kiralanmış, bu kiralama sözleşmesine bağlı olarak da 02.11.2005 tarihli … başlıklı kira sözleşmesiyle, yine kendi imzası ile …’na kiralamıştır. Bu sözleşmelerin altındaki imzaların tamamı davalıya ait imzalar olup, müvekkil veya imzaya yetkili başkaca kişiler tarafından imzalanmış ya da onların bilgileri dahlinde davalıya imzalatılmış ve onaylanmış sözleşmeler değildir. Davalı, tamamen kendi adına gelir elde etmek için, müvekkilin bilgisi olmaksızın yetkisiz bir şekilde aracını müvekkilin yetkilisi olduğu şirketin filosuna dahil etmiş ve taraflara bilgi vermeksizin aracını kiralayarak gelirini kendisi kazanmıştır. Müvekkil yönünden işbu sözleşme ile elde edilmiş bir gelir yoktur. Bu araca ilişkin olarak da müvekkil ile davalı arasında kurulmuş bir sözleşme bulunmamaktadır. Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/… Esas sayılı dosyasında gerek16.10.2005 tarihli Özel Protokol Başlıklı belge, gerekse de 02.11.2005 tarihli … başlıklı kira sözleşmesi mevcuttur. İlgili belgelerin celbi ile imza incelemesi yapılması halinde haklılığımız ortaya çıkacaktır. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, müvekkil Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/… Esas sayılı dosyasını takip etmemiş ve herhangi bir delil sunmayan müvekkil davada iddia olunan vakalara ilişkin herhangi bir def’i ileri sürememiştir. Dolayısıyla haklılığını ilgili dosyada belirtememiştir. Ancak rücuen tazmini istenen alacağın kaynağı ilgili dosyaya ilişkin bir karardır. Bu sebeple, müvekkil tarafından kurulmayan bir sözleşmeden ötürü doğan bir borcun, davalı tarafından alacağın rücuen tazmini yoluna gidilmesinin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bu hususların tespitinin yapılarak takibin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Son olarak, müvekkil aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın işbu dava neticesinde konusuz kalacağı ve neticesinde takibin iptaline karar verilmesi ihtimali olasıdır. Bu sebeple Adana 2. İcra Dairesi 2013/… Esas sayılı takip dosyası üzerine mümkünse teminatsız, aksi halde uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir konulmasını talep ediyoruz….” şeklinde beyana bulunmuştur.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın özünün davalı adına tescilli olan aracın davacının işletmeciliğini yaptığı oto kiralama şirketine kiralandıktan/kiralanmış gibi gösterildikten sonra aynı aracın 3. Kişiye kiralanması üzerine 3.kişinin bu araç ile karıştığı kaza neticesi meydana gelen dördüncü kişinin zararının dava dışı sigorta şirketi tarafından ödenmesinden sonra dava dışı sigorta şirketince davacı ve davalı aleyhine açılan davada davacı ve davalının müteselsilen tazminata mahkum edilmeleri kararı üzerine sigorta şirketince bu kararın icra yolu ile davalıdan tahsil edilmesinin ardından davalı tarafından müteselsil borçta iç ilişki nedeni ile yapılan ödemelerin davalıdan tahsiline yönelik yürütülen takip nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin temelinde davaya konu davalı adına kayıtlı aracın davacının işletmeciliğini yaptığı oto kiralama işyerine kiralanması olayı ile ilgili ve her iki taraf arasındaki davacı tarafından geçersizliği öne sürülse dahi araç kiralama ilişkisinden kaynaklı olduğu belirlenmiştir.
Emsal nitelikli Yargıtay 3 Hukuk Dairesinin 2017/8767 E 2018/7086 K sayılı kararında da ayrıntıları ile açıklandığı üzere 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/a maddesinde, kiralanan taşınır veya taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 114. Maddesinde dava şartları sayılmış, 114/c maddesinde “Mahkemenin görevli olması” dava şartları arasında yer verilmiş, aynı kanunun 115. maddesinde, mahkeme tarafından dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verileceği, dava şartının giderilmesi mümkün ise tamamlanması için kesin süre verileceği, kesin süre içerisinde dava şartı noksanlığının giderilmemesi halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği belirtilmiştir.
Yukarıdan itibaren anlatıldığı üzere taraflar arasındaki ilişkinin temelinde kira sözleşmesi bulunması nedeni ile yargılamada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olup, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna, karar kesinleştikten sonra İKİ HAFTA içerisinde taraflarca talep edilir ise, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
3- Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenmez ise, alınması gereken harç konusunda, HMK 20/1-son cümle gereğince; açılmamış sayılması kararı ile birlikte karar verilmesine, yargılama giderleri konusunda ise HMK 331/2 maddesi gereğince talep halinde dosya üzerinden karar alınmasına,
4-Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenir ise, HMK 331/2 maddesi gereğince, harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemede karar verilmesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 25/10/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır