Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2021/763 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/798 Esas – 2021/763
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

K A R A R

ESAS NO : 2021/798
KARAR NO : 2021/763
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : … Limited Şirketi – …
VN: … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ: 18/10/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : …
I- DAVA
Davacı vekili 15.10.2021 tarihli dilekçe ile davalı taraf aleyhine itirazın iptali davası açmıştır. Dilekçeye göre; davacı şirket ile davalı … ile kısmen ihaleye dayalı sözleşme ve kısmen de belediyenin doğrudan talebi ile mal satmış ve işçilik hizmeti vermiştir. Ancak, bunların karşılığında alacaklarını tahsil edememiştir. Alacağın tahsili amacıyla başlatılan Ceyhan İcra Dairesi’nin 2021/… E. sayılı takip dosyasının davalı tarafın haksız itirazı ile durdurulduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
II- SAVUNMA
Davalı tarafın cevapları alınmamıştır.
III- DELİLLER VE GEREKÇE
6102 sayılı TTK 16 ve 4. maddesi şu şekildedir:
Madde 16- (1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.
(2) Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.

Madde 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
6100 sayılı HMK 2. maddesi şu hükmü içermektedir:
Madde 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.

Somut uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı şirket tacir olmakla birlikte davalı … tacir değildir. Somut dava; TTK 4. maddesindeki mutlak ticari davalardan da değildir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan kaynaklanması veya TTK 4. maddesinde belirtilen konulara ilişkin olması gerekir. Bu nitelikte olmayan malvarlığı haklarına ilişkin davayı yargılama görevi; 6100 sayılı HMK 2 ve 6102 sayılı TTK 4-5. maddeleri gereğince asliye hukuk mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında resen dikkate alınır (6100 sayılı HMK madde 114/c, 115). Somut davayı yargılama görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan davanın usulden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. HMK 138/1. maddesi gereğince; dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilebileceğinden duruşma açılmamıştır.
IV- KANUN YOLLARI
6100 sayılı yasanın 341. ve 348. maddesi şu şekildedir:
Madde 341- (1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri 5.390,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 5.390,00 Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.390,00 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.
Madde 348- (1) İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.
(2) İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.
6100 sayılı HMK 341. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda, mahkememizdeki dava konusu bu tutarın üzerinde olduğundan hükme karşı tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmaktadır.
İstinaf talebinin kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçeyle yapılması gerekmektedir.

H Ü K Ü M

1- Davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden usulden reddine, karar kesinleştiğinde HMK 20. maddesinde belirtilen sürede başvuru yapılması halinde dosyanın görevli mahkeme olan Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2- Zorunlu arabuluculuk giderinin görevli mahkemede yapılacak yargılama sonucunda veya tarafların başvuru yapmaması nedeniyle HMK 20. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda mahkememizce hüküm altına alınmasına,
3- Karar kesinleştiğinde HMK 20. maddesinde belirtilen sürede başvuru olması halinde dosyanın görevli mahkeme olan Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …