Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2021/791 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2021/791
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC Kimlik No:…- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … -TC Kimlik No: … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle;davacı müvekkilinin hizmetleri sonucunda taraflar arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu işlem sonucunda müvekkili davacı ile davalı borçlu arasında imzalanan Emlak Tanıtım Formu ve Sözleşmesi gereği yapılacak iki blok toplamı için 200.000,00 TL aracılık hizmeti bedelinin defaten ödeneceğinin karalaştırıldığını, ancak davalı borçlu tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını, Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile açılan takibe itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu ve bu nedenle haksız mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında geçerli bir aracılık sözleşmesinin bulunmadığını, sözleşmedeki miktar kısmının sonradan doldurulduğunu, istenilen miktarın fahiş olduğunu, emlak komisyonculuğu yüzdesinin %3 olduğunu dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede ise %2 olarak kabul edildiğini, asıl sözleşme bedelinin 600.000,00 TL iken komisyona 200.000,00 TL istenilmesinin fahiş olduğunu, BK 525’e göre sözleşmede aşırı bir ücret kararlaştırılmışsa bu ücretin hakim kararıyla indirilebileceğini, göre kaldı ki davacının , arsa sahipleri ile kurulan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hazırlanmasında bir katkısının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle reddini mahkeme aksi kanaatte ise istenilen bedelin uygun bir miktara düşürülmesini talep etmiştir.

YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa gereği yazılı yargılama usulüne göre başlatılan dava 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesi sonrası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde değiştirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 200.000,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflarca dosyaya ibraz edilen dilekçeler ve tüm dosya tetkikinden, taraflar arasındaki ihtilafın; hizmet sözleşmesi nedeniyle alacak iddiasıyla başlatılan Adana 4. İcra Müdürlüğü 2017/… sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava öncelikle Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş mahkemenin 2018/… E. 2018/… K. Sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Mahkememiz ilgili dosyaya 2019/… E. 2020/… K. Sayılı ilamıyla DAVA konusu olayın tacir işleminden kaynaklanmaması sebebiyle karşı görevsizlik kararı verilmiş; mahkememiz kararı Adana BAM 4. Hukuk Dairesi 2020/… E. 2020/… K. Sayılı kararı ile eylemin ticari olması nedeniyle ile kaldırıldığından taraflar tacir olarak kabul edilerek tahkikat yürütülmüştür.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Adana 4. İcra Müdürlüğü 2017/… sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacının, davalı aleyhine 22.12.2017 tarihinde ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 200.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak tahsili talep edildiği, davalı vekilinin işbu icra takibine itiraz ettiği, takibin itarezen durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 25.08.2016 tarihli” Emlak Tanıtım Formu ve Sözleşmesi” sözleşme ve içeriği incelendiğinde; … Mahallesi … Sok. … Apt. … Ada/… Parsel iki blok tamamı hakkında … aracılığıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak ve yapılacak ödemenin 200.000,00 TL olacağı, söz konusu taşınmazın şahsı, ortağı olduğu şirketler, birinci derece hısımlarınca alınması halinde inşaat brüt alanı üzerinde hesaplanacak ” – TL+KDV” toplam tutarı aracılık bedeli olarak ödeyeceği hususunda anlaştıkları anlaşılmıştır.
Adana 11. Noterliği 01.07.2016 tarihli … numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi incelendiğinde … Mahallesi … Sok. … Apt. … Ada/… Parsel maliklerinin …. Ltd. Şti ile anlaşma sağladıkları anlaşılmıştır.
…. Ltd. Şti ilişkin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde şirket ortakları ve yetkililerinin … , … olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’nin nüfüs kaydının incelenmesinde …. Ltd. Şti şirket yetkilileri ve ortakları olan … , …’nin davalının oğlu olduğu anlaşılmıştır.

Dava konusu olaya ilişkin davacı tanığı dinlenilmiştir. Davacı tanığı ” ben kentsel dönüşüme giren yerlerde araştırma yaparım, tespit ettiğim eski bina maliklerini bulurum, davacı … … bu isimleri bildiririm bu kişilerle mütahitler arasında anlaştırma sağlarız, bende bu işten komisyon alırım, dava konusu taşınmaz … Mah. bulunur, anlattığım şekilde bir araştırma sonucu bu dört katlı binayı buldum, maliklerini araştırdım, araştırmam apartman yöneticisi düzeyinde oldu, ancak bütün malikleri tespit ettim, bu isimleri davacı … Hanıma teslim ettim, malikleri topladık toplantı yaptık, davalı … müteahhit olur kendisi bu tarihlerde bina yapmak üzere arsa arıyordu, bu durumu bildiğimiz için bulduğumuz … Mahallesindeki bina alanını kendisine uygun gördük, ancak öncelikle kat maliklerini ikna etmemiz gerektiğinden kat malikleriyle bir toplantı yaptık, kat maliklerine yapılacak olan binanın %…’sinin kendilerine ait olacağını söyledik, bu şekilde kat malikleri yeni bir daireye sahip olacaklardı, kat malikleri bu durumu uygun gördü, bizde …’ye haber verdik, … kat malikleriyle, benimle ve davacı … Hanımın hazır bulunduğu şekilde üç defa toplantı yaptı, üç defa toplantı olmasının sebebi proje üzerindeki ufak tefek pürüzlerdi, en sonunda üçüncü toplantıda anlaşmaya varıldı, … bu toplantılara çocukları …, … bir de kendi bünyesinde çalışan mimarlarla katıldı, toplantılarda gördüğüm kadarıyla şirket hakkında söz sahibi olarak … gözüküyordu, çocukları mimar ve mühendistir, daha çok teknik mevzularla ilgileniyorlardı, davaya konu edilen sözleşme imzalanırken bende orada hazır olarak bulunuyordum, bildiğim kadarıyla 210.000,00 TL üzerinden pazarlık edilerek, 200.000,00 TL üzerinde anlaştılar, sözleşme pazarlık üzerinde belirlenen bedel üzerinden tarafların hazır olduğu anda hazırlanarak imzalandı, kat malikleriyle müteahhit arasındaki sözleşmeler parça parça hazırlanarak imzalandı, bildiğim kadariyle bir kısmını …, bir kısımına da … imzaladı, biz müteahhit ile kat malikleri arasındaki uzlaşma safhatinin her döneminde vardık, biz olmasaydık bu sözleşmede olmazdı, iş anlamında … Hanımla beraber mesai harcadık, aradaki sözleşme imzalanmasına rağmen bizim hakkımız olan para ödenmedi, bu nedenle davalık oldular, davacı işini bilen güzel çalışan bir emlakçıdır, davaya konu bildiklerim bu kadardır, sözleşmenin aslı … Hamında kaldı, fotokopisi …’ye verildi, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekilinin sözleşmedeki boşlukların rızaları bulunmadan doldurulduğunu iddia etmesi üzerine; basiretli bir tacirin imzaladığı sözleşmenin bir diğer orjinal nüshasını kendisinde tutacağından bahisle iddialarını destekleyecek şekilde sözleşmenin kendilerindeki orjinal nüshasını ara kararla sunması istenilmiş; davalı vekili ilgili sözleşmeyi sunmadığından ayrıca iddia edilen bu hususların ancak durumun aksini ispatlar yazılı başka bir belge ile ispatlanması gerektiğinden bu husus hakkındaki iddiaları kabul görmemiştir.
Dosyadaki mevcut belgelere göre dosyadaki alacak hesabının yapılması için dosya borçlar hukuku alanında hesaplamaya haiz akademisyen bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi Dr. Öğ. Üyesi … 30.06.2021 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında simsarlık sözleşmesinin bulunduğunu, simsarlık sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gerektiğini ancak şekli bir şartının bulunmadığını, sözleşmedeki imzaya itirazın bulunmadığını, davacı tarafından üstlenilen simsarlık işi gereği kat karşılığı sözleşmesinin … Hiz. Tc. Ltd. Şti lehine imzalandığını, bu durumda davalının TBK 129 gereği üçüncü kişi lehine sözleşme imzaladığını ve davacının edimini yerine getirmesi sebebiyle ücret talep etmeye hak kazandığını, sözleşme miktarı hakkında sözleşme serbestiyetinin bulunduğunu, uyarlama hususunda takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş; davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş; mevcut rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.

İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu aşağıdaki hükümlere haizdir.
Madde 128- Üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilir.
Madde 520- Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Taraflarca imzalanan simsarlık sözleşmesi davalının oğulları lehine sonuçlandırılıp kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Kat karşılığı sözleşmesinin davalının oğullarının sahibi olduğu şirket lehine sonuçlanması, taraflar arasındaki yakın akrabalık gözetildiğinde davalının oğulları lehine 3. Kişi yararına sözleşme imzaladığı kabul edilmiştir. Sözleşmede mevzu bahis hizmet bedelinin 200.000,00 TL olacağı kararlaştırılmış olup; tacirlece imzalan sözleşmede serbestiyetlik bulunmaktadır. Bu nedenle sözleşmede uyarlama yoluna gidilmemiş ve davacı taraf davasını ispat etmiş; davalı vekilince yemin deliline dayanmadığından yemin deliline başvurma hakkı hatırlatılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; dava konusu alacağın üçüncü kişi lehine simsarlık hizmetinden alacaktan kaynaklandığı, taraflarca imzalanan yazılı sözleşme ve dosyadaki diğer kayıt ile belgeler ışığında bilirkişi raporunun dosyaya uyumlu olduğu, davacının ilgili sözleşme gereğince icra takibi miktarı kadar alacağının bulunduğuna kanaat getirilerek davanın kabulü ile alacak likid olduğundan davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile borçlu davalının Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas saylı dosyasındaki borca İTİRAZININ İPTALİ ile takibin takip talebi şartlarında DEVAMINA.
2-Alacak likit olduğundan davalının asıl alacak olan 200.000,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 13.662,00 TL karar ve ilam harcından, 2.415,… TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.246,… TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 22.450,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 2.415,… TL peşin harç olmak üzere toplam 2.451,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan 25 tebligat gideri 349,20 TL, 4 müzekkere gideri 28,90 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, posta ücreti 48,… TL olmak üzere toplam 1.126,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **