Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2021/938 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/550 Esas
KARAR NO : 2021/938

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
Vergi Dairesi:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 12. İcra Dairesi’nin 2016/… E. Sayılı takip dosyası ile müvekkil şirket aleyhine, davalı … ve dava dışı … tarafından Kambiyo Senetlerine Mahsus takip başlatıldığını, takibe dayanak olarak müvekkil şirketin keşideci olduğu … T.A.O. … Şubesi/Adana bankasından verilen … seri nolu 64.043,00 TL bedelli çekin tasdikli sureti sunulduğunu, çek aslı sunulmadığını, ayrıca çekin karşılıksız olduğu – ibrazının yapılmadığını, bu takibe karşı Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesinde takibin iptali istemiyle dava açıldığını, mahkemece her iki davalı yönünden dayanak belgenin TTK’na göre ibraz olunmadığından bahisle takibin iptaline karar verildiğini, bu karara karşı davalılar istinaf başvurusunda bulunduğunu, istinaf incelemesi yapan Adana BAM 10. Hukuk Dairesi 20/01/2021 tarihili 2019/… E. 2021/… K. numarası ile istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, davanın kısmen kabulü ile davalı alacaklı … yönünden takibin iptaline, davalı alacaklı … aleyhine açılan davanın reddine karar verildiğini, karar temyiz yolu açık denildiğinden temyiz başvurusu yapılmış ise de Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/… E 2021/… K sayılı ilamı ile değer itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz başvurusunu reddine karar verildiğini, bu haliyle dava konusu Adana 12. İcra Dairesinin 2016/… E.sayılı dosyası halen … yönünden ayakta olduğunu, haciz işlemleri devam ettiğini, dava süreci devam ederken, davaya dayanak çeke el koyan Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde, katılanı – müştekisi …, sanığı … yönünden dava açıldığını, iş bu dava Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/… E. 2018/… K. sayısı ile görülmüş davada … isimli şahsın güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiğini, karar ile birlikte adli emanette bulunan dava konusu takibe dayanak çek aslının katılan …’a iadesine de karar verildiğini, bu karar Yargıtay 15 CD 2018/… E. 2020/… K sayısı ile 11/06/2020 tarihinde onanmak suretiyle kesinleştiğini, karar uyarınca çek aslı …’a geçtiğini, … ise çeki mahkemeden iade aldıktan sonra yetkili hamil sıfatıyla müvekkil şirkete müracatta bulunduğunu, durumu izah etmiş, karar örneklerini ibraz etmiş ve çek bedelinin kendisine ödenmesini istediğini, yapılan araştırma neticesinde …’ın iddialarının doğruluğu anlaşılmış olduğundan müvekkil şirket 14/08/2020 tarihinde …a takip konusu çek bedelinin ibrazı halinde, çek bedelinin şirkete ait hesaptan …’a ödenmesini istediğini, aynı gün çek aslını bankaya ibraz eden … çek bedelini tahsil ettiğini, takip sonrası süreçte maddi gerçeği araştıran Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yetkili hamil olan çek aslı … teslim edildiğini, çek bedelinin ödendiğini, çek aslı ilgili … Şubesine iade edildiğini, dolayısıyla dava konusu Adana 12. İcra Dairesinin 2016/… E. Sayılı dosyasına dayanak çek dava dışı bir üçüncü kişiye(…) ait olması ve bu çekin bedelininde ödenmesi nedeniyle müvekkil şirketin dava konusu icra dosyasına konu borcu bulunmadığını, Adana 12. İcra Dairesinin 2016/… E. Dosyası yönünden İİK Md. 74/4 uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi cihetinde ihtiyati tedbir Kararı verilmesini, Adana 12. İcra Dairesinin 2016/… E. Dosyasına konu alacak yönünden müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkile tazminat ödemesine karar verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek Hukuk Mahkemesinde, gerekse Ceza Mahkemesinde müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğu tartışmasız bir şekilde tespit edildiğini, Adana 12.İcra Dairesinin 2016/… E. sayılı dosyası kesinleştiğini, davacı şirketin; müvekkiline Adana 12.İcra Dairesinin 2016/… E. sayılı dosyası ile borçlu olduğu hukuki bir gerçek olduğunu, ceza Mahkemesi Hakiminin, davaya konu çek aslını katılan …’a teslim etmesinin, takip hukuku açısından hiçbir önemi bulunmadığını, çek aslının …’da bulunuyor olması, bu çek açısından, kendisinin son yetkili hamil ve çekin alacaklısı olduğuna ilişkin, hukuki bir karine olmadığını, davacı taraf; dosya münderecatı, kesinleşmiş mahkeme kararları birlikte değerlendirildiğinde iyi niyet karinesinden yararlanamayacağını, davacı şirket, takibin iptaline ilişkin, Adana 2.İcra Hukuk Mahkemesinin kararı kesinleşmemiş bulunduğundan, kararın kaldırılması halinde, takibin kendisi hakkında devam edeceği bilinci ile bu hatalı ve kanuna aykırı ödemeyi …’a yaptığını, İstinaf Mahkemesi kararı ile İcra Hukuk Mahkemesi kararının kaldırılması ve takibin devamı kararı verilmesi olasılığını bildiğini, borçtan sorumlu olacağı bilincinde olduğunu, davacı şirket iyi niyet karinesinden ve iyi niyet iddiasından yararlanamayacağını, davacı şirket, bile isteye, …’ın yetkili hamil olup olmadığı kesinleşmeden, çek bedelini ödediğini, istinaf aşamasında bulunan icra takibi ile ilgili sonuçlara katlanacağını, katlanmayı kabul iradesi ile ödemeyi yaptığını, davacı şirketin bu iddiası, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkilin lehine kötü niyet tazminatı kararı verilmesine, yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin, davacı şirketten alınarak, müvekkilim davalıya ödenmesi konusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 74.328,88 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık, Adana 12. İcra Müdürlüğü 2016/… Esas sayılı icra dosyasına ilişkin sunulan 64.043,00 TL bedelli çek hakkında ve icra dosyasınca borçlu olup olmadığına dair menfi tespit talebinden ibarettir.
Adana 12. İcra Müdürlüğü 2016/… sayılı dosyasının incelenmesinden; …’ın (davalı), …. … Tic.ve San. Ltd. Şti (davacı) aleyhine 74.328,88 TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo takibinde bulunduğu görülmüştür. Takip konusu çekte; davacı keşideci, davalı ise cirantacı olup, çek bedeli 64.043,00 TL, çek keşide tarihi ise 23.07.2014’tür.
Mahkememizin 02.08.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile çek bedelinin %20’si oranında teminat yatırılması karşılığında mahkememizdeki dava sonuna kadar icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesi durdurulması kararı verilmiş ancak davacı tarafça teminat yatırılmadığından tedbir kararı uygulanamamıştır.
Davacı vekilinin delil olarak dayandığı; Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/… esas 2018/… K. sayılı dosyasının incelenmesinden mahkememizdeki davaya konu olan çek nedeniyle katılanın çek cirantacılarından … olduğu, sanıkların dava dışı … ve … olduğu, hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçlamasıyla kamu davası açıldığı görülmüştür. Yargılama sırasında sanık …;”Ben bu hususta daha önce ifade vermiştim, o ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim. Üzerime atılı suçlamayı anladım. … ve … ailesi … şirketler grubunun sahibidir. … A.Ş. Nin sahibiyim. Kendilerinin bana olan borçlarına istinaden yeğenleri olan …’ın çekini verdiler, daha sonra … bundan bilgim yoktur dedi, çekin tahsiline 1 ay kalmıştı, amcamlar benim bilgim dışında vermişler dedi, daha sonra …’ın da çekin arkasında cirosunun olduğunu gördügümüzde ben de çeki … grup sahibi …’e vermiştim. Tahsil günü çekte çalıntı kaydı olduğu, çalıntı kaydı öğrenildikten sonra hakkımda güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı bilgisi bana ulaştı. 2016 Ocak ayı içerisinde … benim şahsi telefonumu arayarak …’a vekaleten yetki verdiğini, tüm davadan vazgeçtiğini, kalan zararımı tahsil edilerek bana ulaştırılacağına dair söz verdi. Bunla ilişkin ses kaydını aldım, gerekirse ses kaydını dosyaya sunacağım,asıl olayda ben mağdur oldum. Sanık sıfatıyla ifade vermekten dolayı rahatsızlık duyuyorum, asıl karşı taraftan şikayetçiyim. Beraatimi talep ederim, mahkeme mahkumiyetim doğrultusunda karar verecek olursa bunun yerine kamuya yararlı bir işte çalışmayı kabul etmiyorum, Öncelikle beraatime karar verilsin. Mahkeme aksi kanatte ise kabul ediyorum, Ek savunma için süre talebim yoktur, önceki savunmalarımı ek savunma olarak tekrar ederim, ” şeklinde, diğer sanık … ise ” Ben müştekiyi tanımıyorum,o dönem işsizdim, fiilen … ‘un yanında çalışıyordum, onun evrak işlerini takip ediyordum, getir götür işleriyle uğraşıyordum, banka ya da çeşitli kurumlara evrak götürüyordum, … bir gün beni aradı, …’ya tersaneler bölgesine gel dedi, bende gittim, bana bir zarf içerisinde evrak verdi, bunu alıp Kadıköy’de … Köşkü var bunu acil götür akşam beşe kadar yetişmesi gerekiyor dedi, feribotla Topçular’dan eski hisara geçtim oradan taksiyle … Köşküne geçtim, saat 17:15 sularıydı, … beni telefonla arayarak zarfın içerisinde çek var dedi, EFT saati geçtiği için çeki verdiğim şahıs sana 17.000,00 TL para verecek onu al getir dedi, daha önceden tanımadığım … isimli şahıstan müştekinin talimatı doğrultusunda üzerinde 64.000,00 TL’lik çeki teslim ettim, ehliyetimin fotokopisini ve bana 17.000,00 TL aldığıma dair belge imzalatarak … bana 17.000,00 TL verdi, bende bu parayı alıp …’e getirdim, dediğim gibi müştekiyi olaydan önce …’in talimatıyla …ne dosya almaya gittiğimde görmüştüm, ancak o anda da …’la muhattap olmadım, müştekiyle … arasındaki iş ilişkisinin olup olmadığını veya ne boyutta olduğunu bilmiyorum, suçlamayı kabul etmiyorum, önceki savunmam geçerlidir, … daha sonra bu olaylardan sonra Yalova’dan ayrıldı, hatta bana ve yanında çalışan diğer şahıslara da kredi çektirdi, borcunu ödemeden gitti, bu nedenle hakkımda icra takipleri vardır, … Bakırkan ‘ın Mimar Sinan caddesinde ofisi vardı, inşaat ofisiydi, gelip gidenler vardı, yanında fiilen 7 ay çalıştım, çalışmam resmiyete yansımadı, sigortalı göstermedi, daha sonra bize yedi günlük sigorta yaptı, bize kredi çektirdi, krediyi ödemedi, ceza verilecekse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyorum” şeklinde kendini savunmuştur. Dosya davalımız ise ilgili ceza davasında tanık olarak dinlenilmiş ve mahkemedeki ifadesinde ” Ben, …’in yanında çalışmaktayım, patronum …’in sanık …’dan alacağı vardı, ben bu alacak karşılığı olarak …’un elamanı olan …’dan suça konu çeki tutanak karşılığında aldım ve bankaya patronum adına ibraz ettim, ben yargılama konusu çeki İstanbul’da … dan borcundan dolayı almıştım, bizde bu çekten zarar gördük çünkü çek hala ödenmedi, bu çekin keşidecisi … firmasının sahibi … isimli şahıs yaklaşık 1 ay önce beni arayarak yargılama konusu çekin daha önceden …. Ltd. Şti, temsilcisi tarafından kaybolduğunu ve yeniden aynı çekin istendiğinden avukatına müracaat ettiğini ve avukatının da böyle bir çeki tekrar verme dediğini, bana anlattı yani bunu bana … anlattı ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkeme, 19.04.2016 tarihli kararıyla sanık … hakkında beraat, diğer sanık … hakkında ise hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ötürü 6 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasına ilişkin de erteleme kararı vermiştir. Mahkumiyet kararı ile birlikte ayrıca dava konusu çekinde katılan …’a teslimine karar verilmiş; verilen karar 11.06.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu çekin ait olduğu … Genel Müdürlüğüne yazılan 14.09.2021 tarihli müzekkere cevabına göre ise de; dava konusu çek 14.08.2020 tarihinde ibraz edilmiş; ilgili çek davacının hesabından olmak üzere ödenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Menfi tespit davasının düzenlendiği İİK 72/4 fıkrasına göre ” Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.15) “yüzde yirmiden” aşağı tayin edilemez.(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.15) “yüzde yirmisinden” aşağı olamaz.” hükmü bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve ekleri beraber incelendiğinde; dava konusu çekin cirantacılardan …’a aidiyetine ilişkin Yalova 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/… E. 2018/… K. Sayılı dosyasında hüküm verildiği, ilgili kararın kesinleştiği, kesinleşmenin akabinde meşru hamilin çeki bankaya ibraz ettiği, ibraz edilen çek bedelinin davacı hesabından ödendiği anlaşılmakla; meşru hamile karşı ödemede bulunan davacının dava konusu çek ve icra takibi nedeniyle borcu kalmadığı anlaşıldığından; dava konusu çek ve takip nedeniyle borçlu olmadığına dair davanın kabülüne karar verilmiş; çek ciro silsilesinde iyi niyetli olarak gözüken davalının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından hakkındaki kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın KABULÜ İLE, davacının Adana 12. İcra Dairesi 2016/… takip sayılı dosyası ile takip dosyasına dayanak olarak gösterilen 23/07/2014 keşide tarihli, … seri numaralı, 64.043,00 TL bedelli çek gereğince davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,

3-Alınması gereken 5.077,40 TL karar ve ilam harcından, 1.269,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.808,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 10.462,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.269,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.328,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harcaması yapılan 3 tebligat gideri 30,00 TL, 2 müzekkere gideri 19,00 TL olmak üzere toplam 48,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır