Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2021/746 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2021/746
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.Kimlik No:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – Vergi No:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada 1 Parselde bulunan taşınmaz için 03/03/2017 tarihinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırı hareket ederek inşaatı süresinde tamamlamadığından müvekkil ile arsa malikleri taraflar arasında kararlaştırılan cezai şart alacak hakları için icra takibi yapıldığını, davalı arsa maliklerinin birlikte hareket ettiğini görünce sözleşme kapsamında arsa maliklerinden aldığı teminat senetlerini takibe koyduklarını, takibe konu senet teminat senedi olup müvekkil ile davalı arasında arsa payı inşaat sözleşmesi dışında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkili takibe konu senet karşılığında davalı şirketten bir mal veya hizmet satın almadığını, senet davalının hak etmiş olduğu dairenin irtifak tapusunun müvekkil adına kayıtlı olması sebebiyle teminat amacıyla verildiğini, müvekilinin davalıya Adana 7. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında takibe dayanak 72.500,00 TL bedelli 01/01/2018 vade, 03/03/2017 düzenleme tarihli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalı kötü niyetli olduğundan müvekkil lehine asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kötüniyetli olarak işbu davayı görevsiz mahkemede açmış olup söz konusu davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil şirket, davacı ve diğer arsa malikleri ile taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının müvekkiline borcu bulunmakta olup müvekkilin kanuni hakkını kullanarak icra takibi yaptığını, söz konusu takibin müvekkil lehine sonuçlanması akabinde davacı, müvekkiline karşı borçlu olmadığının tespitine yönelik iş menfi tespit davasını açtığını, müvekkilin yapmış olduğu takibe karşı, borçlu davacının itirazının haksız olduğu mahkeme ilamıyla sabit olduğunu, davacının takipten sonra açmış olduğu iş bu menfi tespit davasının görevsiz mahkemede açılmış olan iş bu davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacının açmış olduğu iş bu davanın usul ve esastan reddine, iş bu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın;kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği cezai şart nedeniyle teminat olarak verildiği iddia edilen bonolar gereği başlatılan Adana 7. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı takibe ilişkin borçlu olunmadığı iddiasıyla başlatılan menfi tespit davası olduğu anlaşıldı.
HMK114/1-c maddesine göre görev dava şartı olup HMK 115. maddeye göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve bulunmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği hükmüne yer vermiştir.
Mahkememizde bu davanın görülebilmesi için TTK’nun 4. Maddesi gereğince davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması ya da 4/1-a, b, c, d, e, f bentlerinde sayılan türden hukuki ilişkilerden doğması gerekmektedir. Dosyadaki mevcut deliller ile dava dilekçesi içeriğinin incelenmesinde, öncelikle taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davacının müteahhid olup, davalıların da arsa sahibi olarak yer aldığı, dolayısıyla davada taraflardan birinin tacir sıfatına haiz olmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf her ne kadar bononun teminat senedi olmadığını beyan etse de; cevap dilekçesinde aradaki temel ilişkinin eser sözleşmesine dayandığını beyan etmiş olup; bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan kaynaklanması veya TTK 4. maddesinde belirtilen konulara ilişkin olması gerekir. Bu nitelikte olmayan malvarlığı haklarına ilişkin davayı yargılama görevi; 6100 sayılı HMK 2 ve 6102 sayılı TTK 4-5. maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Nitekim merci tayini ile görevli Adana BAM 4 Hukuk Dairesi 2021/… E. 2021/… K. Sayılı ilamı ile yine aynı taşınmaz ile alakalı başka bir maliğin davalıya karşı açtığı davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu hüküm altına almıştır. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında resen dikkate alınır (6100 sayılı HMK madde 114/c, 115). Somut dava, davacının ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğmaması ve davalının tacir sıfatını taşımaması,açılan davanın 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde sayılan nitelikte olmaması, aksine 6098 Sayılı BK’nun 502. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması,mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
KARAR :
1-Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri ile arabuluculuk ücretinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4- İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır