Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 E. 2022/57 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

K A R A R

ESAS NO : 2021/459
KARAR NO : 2022/57
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – TC …

: 2- … – TC …
(… Mirasçısı)

3- … (…)

VEKİLLERİ : Av. …

DAVALI : 1- … – TC …

: 2- … – TC …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/09/2010
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARAR YAZIM
TARİHİ : …

I- DAVA
Davacı taraf vekili 29.09.2010 tarihli dilekçe ile davalılar aleyhine tazminat (maddi ve manevi) davası açmıştır. Dilekçeye göre; Adana 14. Noterliğinde düzenlenen 10 Şubat 2010 tarih … yevmiye sayılı hisse devri sözleşmesiyle …. Ltd. Şti. ne ait hissenin %75’i davalı … tarafından davacı …’ya ve %25’i davalı … tarafından davacı …’ya devredilmiştir. Şirketin faaliyet konusu madeni yağ üretimi ve ticaretidir. Hisse devrinden sonra 13.03.2010 tarihinde EPDK tarafından gönderilen yazıda şirketin kendisine verilen 1 yıllık süre içerisinde … markasını Türk Patent Enstitüsüne tescil ettirmemesi nedeniyle lisansının iptal edildiği bildirilmiştir. Bu gelişme üzerine davacılar tarafından yapılan araştırmada esasen 10 Eylül 2009 tarihinde Türk Patent Enstitüsünün … markasının tescil talebini reddettiği öğrenilmiştir. Davalı taraf marka tescil talebinin reddedildiğini ve EPDK tarafından verilen 1 yıllık sürenin sonunda lisansın iptal edileceğini bilmelerine rağmen bunu davacılardan gizleyerek hisse devrini yapmıştır. Lisansın iptal edilmesiyle şirketin madeni yağ üretimi imkânsız hale gelmiştir. Davacılar … markasını satın alarak yeniden lisans başvurusunda bulunmuştur. 24 Mayıs 2010 tarihinde EPDK tarafından yeniden şirkete lisans verilmiştir. Bu işlemler için toplam 20.108,41 TL masraf yapılmıştır. Hisse devri gerçekleştiğinde önceki dönemde satın alınan … markasını taşıyan muhtelif hacimde toplam 58.222,52 TL değerinde ambalaj şişe ve kutuları bulunmakta idi. Marka değişikliği ve ondan önce lisans iptali ile bunların kullanılma imkânı kalmamıştır. Lisansın iptal tarihi olan 13.03.2010 tarihi ile yeni lisans alma tarihi arasında şirketin kira, personel, vb. sabit gideri olarak toplam 47.751,11 TL masrafı olmuştur. Yine bu dönemde üretim ve ticaret yapılamaması nedeniyle 54.000 TL kâr mahrumiyeti zararına uğranılmıştır. Pay devrine ilişkin protokolde, şirket tarafından üstlenilen devirden sonra çıkacak her türlü borç davalı tarafa ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bu nitelikte olan toplam 16.984,60 TL borç davacı tarafça ödenmesine rağmen davalılarca bu zarar karşılanmıştır. … markası şirkete asgari 75.000 TL katma değer sağlamakta iken markanın tescil edilme imkânının kalmaması nedeniyle bu tutarda da zarara uğranılmıştır. Nihayet olay nedeniyle davacıların uğradığı manevi zarar nedeniyle 15.000 TL ödemesi gerektiği ileri sürülerek toplam 287.066,64 TL zararın 215.298 TL’nin davalı …’den ve 71.766 TL’nin davalı …’dan 21.08.2010 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi birlikte tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı … 06.11.2010 tarihinde vefat etmiştir. Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen 2010/…-… sayılı mirasçılık belgesine göre tek mirasçısı …’dır. Mirasçı davaya devam etmiştir.
II- SAVUNMA
Davalılar vekili 09.12.2010 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; taraflar arasında noterde düzenlenen hisse devri sözleşmesi yanında 10.02.2010 tarihli sözleşme de yapılmıştır. Davaya konu edilen zararlar faraziyelere, soyut iddialara dayalıdır. Şirket adına yeni bir marka satın alınması ile davalıların bir alakası düşünülemez. Keza lisans iptali ile yeni lisans alımı dönemindeki sabit giderlerden davalı illiyet bağı olmadığından sorumlu tutulamaz. Bu döneme ait kar mahrumiyeti zararı da soyuttur. Diğer zarar iddialarının da soyut olduğu belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
III- DELİLLER
1. Adana 4. Noterliğinde düzenlenen 12.08.2010 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile davacı tarafın davaya neden yapılan vakıalar nedeniyle toplam 287.066,64 TL zararın 215.298 TL’nin davalı …’den ve 71.766 TL’nin davalı … tarafından 7 gün içerisinde ödemesini istediği anlaşılmıştır. İhtarname davalılara 13.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir.
2. EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanlığının 01.11.2010 tarihli yazısına göre; …. Ltd. Şti. 17.09.2008 tarihinde Kuruma madeni yağ lisansı başvurusunda bulunmuştur. Başvuru evrakında şirketin “…” ibareli marka tescili için Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesine başvuru yaptığı görüldüğünden şirkete 16.12.2008 tarihinde marka tescil belgesini 1 yıl içerisinde sunması kaydıyla 30 yıl süreli madeni yağ lisansı verilmiştir. Şirketin kurumsal kimlikle kullanılacak tescilli markanın 1 yıl içerisinde oluşturmaması nedeniyle madeni yağ lisansı 04.03.2010 tarihinde iptal edilmiştir. Şirket 22.04.2010 tarihinde tekrar Kuruma lisans başvurusunda bulunmuştur. Bu kez 29.04.2010 tarihli kararla şirkete 30 yıl süreyle … markası ile madeni yağ lisansı verilmiştir. Kurumun lisans iptaline ilişkin kararı şirkete 15.03.2010 tarihinde lisans verilmesine ilişkin kararı ise 24.05.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Türk Patent Enstitüsünün “…” markasının tescili talebinin kısmi (sınai amaçlı yağlar, gresler sıvı ve gaz yakıtlar ile bunların katkıları için) reddine ilişkin kararı ise şirkete 11.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.
3.1 Mahkememizce tarafların sunduğu deliller toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler… – … – … tarafından 26.07.2011 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; … markasının iptali üzerine yeni marka alınması için 20.108,41 TL masraf yapılmıştır. … markasını taşıyan stoklarda bulunan teneke, plastik şişe ve kutuların toplam değeri 58.222,51 TL’dir. Bunlar 12.01.2009-20.01.2010 döneminde alınmıştır. … markasının şirkete katkısı belirlenememiştir. 13.03.2010-24.05.2010 tarihleri arasındaki çalışılmayan dönemin sabit giderleri tutarı 47.751,11 TL’dir. Devir tarihinden önceki dönemler ait borç tutarı 4.790,72 TL’dir. Çalışılmayan dönem kar kaybı zararı 14.734,00 TL’dir. Sonuç olarak davacıların toplam zararının 145.606,75 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
3.2 Doç. Dr. …, Yrd. Doç Dr. … ve kimya mühendisi …’ten oluşan bilirkişi kurulu tarafından 16.12.2011 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; 18.10.2010 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine göre …. Ltd. Şti.nde … adına kayıtlı 75 paya karşılık 75.000 TL tutarlı pay …’ya ve … adına kayıtlı 25 paya karşılık 25.000 TL tutarlı pay …’ya devri tescil edilmiştir. EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanlığının 08.03.2010 tarihli yazısında …. Ltd. Şti.nin kurumsal kimlikle kullanılacak tescilli markanın 1 yıl içerisinde oluşturulmaması nedeniyle madeni yağ lisansının iptal edildiği belirtilmiştir. EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanlığının 24.05.2010 tarihli yazısında …. Ltd. Şti.ne 30 yıl süreyle … markası ile madeni yağ lisansı verildiği belirtilmiştir. Yeni lisans alımı için yapılan masraf tutarı 20.108,41 TL’dir. Lisansın iptal edildiği dönemde sabit gider toplamı 46.038,47 TL’dir. Davacılar şirketi devraldığında stoklarda bulunan, 12.01.2009-20.01.2010 tarihleri arasında alımı yapılan ve fatura alış değerlerine göre toplam 58.222,50 TL envanter değerinde … markalı malzeme bulunmaktadır. EPDK tarafından lisansın iptal edilmesi nedeniyle bu malzemelerin kullanılma imkanı yoktur. Davacılar … markasının şirket adına tescilli olmadığını bilebilecek durumda değildir. Bununla birlikte … markasının şirkete sağladığı katkıya ilişkin bir tespit mümkün görülmemiştir. Hisse Devir Protokolünün 7. maddesinde devredenin bu sözleşmede yazılı olanların dışında hiçbir borcunun bulunmadığı, sözleşme tarihinden öncesine ait borç çıktığı taktirde bu borcun şahsen kendisine ait olacağını taahhüt edilmiştir. Bu hususla ilgili olarak davacı tarafın talep edebileceği tutar 4.790,72 TL’dir. 13.03.2010-24.05.2010 tarihleri arasında şirketin çalışamaması nedeniyle mahrum kalınan kâr tutarı 14.324,67 TL olduğu belirtilmiştir.
3.3 Birinci bozma sonrası yapılan yargılamada ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr. … Doç Dr. … ve kimya mühendisi …’ten oluşan bilirkişi kurulu tarafından 30.12.2016 ve 17.07.2017 tarihli ek raporlar düzenlenmiştir. Rapora göre; davacı şirketin 2009 ve 2010 yılı defterleri incelenmiştir.
a- Hisse devrine konu şirketin tüm hisseleri davacılar tarafından devralınmıştır. Her ne kadar limitet şirket hissesi sahip olmak tacir niteliği kazandırmaz ise de şirketin tüm hisselerinin davacılar tarafından devralınması ve aynı faaliyete devam etme iradesi nedeniyle devralınan şirketin sahip olduğu sınai hakların kapsamının ve tescil belgelerinin incelenmesi beklenir. Madeni yağ üretimi için tescilli markanın varlığı gerektiğinden davacı tarafın hisse devir sözleşmesi yaparken ve protokol düzenlenirken gerekli araştırmayı yapmadığı anlaşıldığından zararın oluşumunda %20 müterafik kusurlu olduğu kabul edilmiştir,
b- Davacı şirketin 2009 ve 2010 yılı satışlarının tamamına yakını madeni yağ satışından kaynaklanmaktadır.
c- ‘…’ markalı bidon, şişe, hammadde vs. malların değerlendirilme imkanı ile ilgili olarak; belirtilen malların boş alınıp etiketlerin sonradan yapıştırıldığı anlaşıldığından söz konusu şişe, teneke, bidon vs. malzemedeki etiketlerin kalıcı (pres, kaynak, lazer vs.) olmadığı dikkate alınarak sökülmesi ve başka şekilde değerlendirilmesi mümkün olduğu sonucuna varıldığından envanter değeri tazminat hesabında dikkate alınmamıştır.
d- Eski ruhsatın iptal edildiği tarih (15.03.2010) ile yeniden ruhsat alınma tarihi (24.05.2010) arasındaki çalışılamayan 70 günlük süre için Yargıtay bozma kararının 5. maddesine göre; şirketin 2010 yılı brüt satış kârı %13,29 olarak hesaplanmıştır. Şirketin bu süre içerisinde yapabileceği net satış tutarı 410.699,52 TL olarak hesaplanmıştır. Buna göre çalışılamayan gün için hesaplanan 54.581,97 TL şirketin hem mahrum kalınan faaliyet kârını hem de bu dönemde katlandığı giderleri kapsamakta ve Yargıtay bozmasında belirtilen mükerrer hesaplama ortadan kalkmaktadır.
Bilirkişi kurulu tarafından talep edilebilecek toplam tutar da şu şekilde hesaplanmıştır.

ZARAR
%20 Müterafik Kusur İndirimi
Yeni lisans alımı masrafı
20.108,41
16.086,73 TL
Çalışılmayan 70 günlük dönemin mahrum kalınan kâr + bu dönemdeki katlanılan giderler
54.581,97 TL
43.665,58 TL
Şirketin hisse devir öncesine ait sözleşmede belirtilen dışındaki borcu
4.790,72 TL
4.790,72 TL
TOPLAM

64.543,02 TL

3.4 İkinci bozma sonrası yapılan yargılamada bozma kararı doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr. …, kimya mühendisi … ve mali müşavir …’den oluşan bilirkişi kurulu tarafından 16.12.2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; davacı şirketin 2009 ve 2010 yılı defterleri incelenmiştir. Şirketin 2010 yılı satışları toplamı 2.214.969,45 TL, salt madeni yağ satışı toplamı 1.499.952,30 TL, günlük madeni yağ satışı tutarı 4.109,46 TL’dir. Ruhsat iptali nedeniyle faaliyet yapılamayan 70 günlük dönemin madeni yağ satış kaybı 273.572,84 TL’dir. Şirketin 2010 yılı brüt kârı %13,29 olarak belirlenmiştir. Buna göre çalışılamayan 70 günlük dönemin kâr kaybının 36.348,39 TL’dir. Buna göre talep edilebilecek tutar şu şekildedir:

ZARAR
%20 Müterafik Kusur İndirimi
Yeni lisans alımı masrafı
20.108,41
16.086,73
Çalışılmayan 70 günlük dönemin mahrum kalınan kâr + bu dönemdeki katlanılan giderler
36.348,39
29.078,71
Şirketin hisse devir öncesine ait sözleşmede belirtilen dışındaki borcu
4.790,72
4.790,72
TOPLAM
61.247,52
49.956,16

IV- GEREKÇE
1.1 Mahkememizce yapılan yargılama 03.05.2012 tarih 2011/…-2012/… sayılı hükümle dava kısmen kabul edilmiştir. Bu hükümde manevi tazminat istemi reddedilmiş, maddi tazminat istemi ise 143.484,76 TL üzerinden kabul edilmiştir.
1.2 Hükme karşı davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11.11.2014 tarih 2013/…-2014/… sayılı kararla hükmü davalılar yararına bozmuştur. Bozma kararına göre; davacı taraf hisse devir sözleşmesi yaparken ve protokol düzenlerken gerekli araştırma yapmamasının müterafik kusur teşkil edip etmeyeceği değerlendirilmelidir. Davacı şirketin salt madeni yağ üretimi yaptığı kabul edilerek işletme gideri ve kazanç kaybı zararı tespit edilmiş ise de anılan şirketin ana sözleşmesinde faaliyet konusunun başka işleri de kapsadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı şirketin başka faaliyetinin olup olmadığı araştırılıp, madeni yağ üretimi dışında gelir getiren başka işlemleri bulunduğu takdirde salt dava edilen dönem itibariyle madeni yağ üretip satamamaktan ve buna bağlı zararların talep edilebileceği dikkate alınmalıdır. Protokole konu tescilli olmayan ‘…’ markalı bidon, şişe, hammadde v.s’ mallar dolayısıyla davacının talep ettiği zararın aynen hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Ancak, anılan malların başka bir şekilde kullanılıp kullanılmayacağı, sovtaj değerlerinin olup olmayacağı, varsa değerlerinin tespit edilen zarardan mahsubunun gerekip gerekmeyeceği dikkate alınmalıdır. Kazanç kaybı belirlenirken, farazi olarak bu dönem itibariyle yapması gereken işletme gideri dikkate alınmaktadır. O halde, işletme gideri bakımdan mükerrer tahsilat sonucu doğacak şekilde karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir.
2.1 Mahkememizce bozma kararına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır. Bozma doğrultusunda ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılmıştır. Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada; davacı taraf hisse devir sözleşmesi yapılırken ve protokol düzenlenirken gerekli araştırmayı yapmadığından zararın oluşumunda %20 müterafik kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi kurulu ek raporu ile hisse devrinden önce alınıp … markasını taşıyan bidon, şişe,vs. mallardaki etiketlerin sonradan yapıştırıldığı anlaşıldığından söz konusu şişe, teneke, bidon vs. malzemedeki etiketlerin kalıcı (pres, kaynak, lazer vs.) olmaması nedeniyle sökülmesi ve başka şekilde değerlendirilmesi mümkün olduğundan bu malzeme nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası yerinde görülmemiştir. Hisse devrinden kısa bir süre sonra EPDK tarafından ‘kurumsal kimlikle kullanılacak tescilli markanın 1 yıl içerisinde oluşturulmaması nedeniyle’ davacı şirketin madeni yağ lisansının iptal edilmesi nedeniyle şirket fiilen faaliyette bulunamamasına rağmen bazı sabit giderler, yeniden kurumsal marka edinme ve lisans alma, yeniden lisans alınmasına kadarki dönem kârından mahrum kalma zararına uğradığı sabittir. Bu vakıalara göre alınan ek rapordaki hesaplama esas alınarak maddi tazminat istemi kısmen kabul edilmiş, manevi tazminat istemi reddedilmiştir.
2.2 Hükme karşı davalı taraf temyiz isteminde bulunmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 22.10.2019 tarih 2018/…-2019/… sayılı kararla hükmü davalılar yararına bozmuştur. Bozma kararına göre; hükme esas alınan 30.12.2016 tarihli ek raporda davacı şirketin 2009-2010 dönemi defterleri incelenerek bu dönemdeki gelirinin tamamına yakınının madeni yağ satışından kaynaklandığı belirlenmiştir. Bununla birlikte şirketin tüm faaliyetinin madeni yağ satışı olduğu ve başkaca bir faaliyetinin olmadığı tereddüde yer bırakmayacak şekilde tespit edilmemiştir. Ek raporda sunulan 2009-2010 brüt satışlar tablosunda diğer satışlar adı altında farklı ürün satışı da bulunmaktadır. Davacı, dava edilen dönem itibariyle salt madeni yağ üretip satamamaktan ve buna bağlı zararları talep edebilecektir. Bu durumda, davacı şirketin başka faaliyetinin olup olmadığı araştırılıp, madeni yağ üretimi dışında gelir getiren diğer satışlara konu işlemlerin tespiti gerektiği belirtilmiştir.
3.3 Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılamada yeni bir bilirkişi kurulundan bozma kararındaki hususları karşılayan rapor alınmıştır.
Somut davanın konusunu hisse devri sözleşmesine dayalı tazminat istemi oluşturmaktadır. Bunlar;
a- Lisansın iptal tarihi olan 13.03.2010 tarihi ile 24.05.2010 yeni lisans alma tarihi arasındaki kâr mahrumiyeti (işletme gideri dönem kârı hesaplanırken doğal olarak dikkate alınmaktadır).
b- Yeni lisans alımı giderleri.
c- Şirketin hisse devir öncesine ait borcudur.
Bu kalemlerin tamamı sözleşmenin ayıplı ifasına dayalı müspet zarar niteliğindedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma ilamında b,c bentlerindeki istemlere yönelik temyiz itirazları reddedildiğinden önceki hükümle belirlenen bu miktarlar usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda da bu iki kalem istem için farklı bir görüş belirtilmemiştir. Keza manevi tazminatın reddine ilişiklin hükme karşı temyiz yoluna başvurulmadığından bu husus da davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda şirketin, dava edilen dönem itibariyle salt madeni yağ üretip satamamaktan ve buna bağlı giderler esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Buna göre faaliyetin durduğu 70 günlük süredeki kâr mahrumiyeti (işletme giderleri mahsup edilerek belirlenmiş ve bozma kararında belirtilen mükerrer tahsilat engellenmiştir) 36.348,39 TL’dir. Bu tutara şirketin hisse devrinden önceki borcu ile yeni lisans alımı giderleri eklendiğinde uğranılan zarar miktarı toplam 61.247,52 TL’dir. Şirketin hisse devrinden önceki borcu dışındaki diğer iki zarardan %20 müterafık kusur indirimi yapıldığında davacı tarafın talep edebileceği toplam miktar 49.956,16 TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü maddi tazminatın diğer kısmı ile manevi tazminat isteminin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.

H Ü K Ü M

1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 49.956,16 TL ‘nin 37.467,12 TL lik kısmının davalı …’den ve 12.489,04 TL ‘lik kısmının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tutarlara 21/08/2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.412,50 TL ilam harcından, 4.262,95 TL peşin harcın mahsubu ile 850,45 TL harcın istem halinde davacılara iadesine, (Hüküm kesinleştiğinde Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/07/2012 tarih 2011/… esas 2012/… karar 2012/… nolu harç tahsil müzekkeresi ile 24/01/2018 tarih 2017/… esas 2017/… karar 2018/… nolu harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine,)
3-Reddedilen manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 7.294,30 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, (bu tutarın 5.470,72 TL lik kısmından davalı …’ün, 1.823,58 TL lik kısmından davalı …’ın sorumlu tutulmasına,)
5-Davalılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT 13/3 uyarınca hesaplanan 7.294,30 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalılara verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 3.412,50 TL ilam harcı olmak üzere toplam 3.429,65 TL’nin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından bozmadan önce harcaması yapılan 3.828,60 TL yargılama giderine ilaveten 11 tebligat gideri 69,00 TL, 1 müzekkere gideri 3,80 TL, 12,50 TL Yargıtay gideri ve bilirkişiler ücreti 2.400,00 TL olmak üzere toplam 6.313,90 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.098,76 TL’sinin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine, (bu tutarın 824,07 TL’sinden davalı …’ün, 274,69 TL’sinden davalı …’ın sorumlu tutulmasına,)
9-Davalılar tarafından bozmadan önce harcaması yapılan toplam 261,50 TL yargılama giderinden davanın reddine tekabül eden 215,99 TL’sinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Karar, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …