Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2021/983 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/360 Esas – 2021/983

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ K A R A R

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2021/983

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : … – …
İHBAR OLUNAN : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Sigortanın rücundan Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi özetle; ” Davalının maliki olduğu … plakalı iş makinesi 27.06.2019 tarihinde müvekkil Şirkete … nolu kasko poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araca asli ve tam kusurlu olarak çarpmak suretiyle maddi zarar vermiştir. Müvekkil şirket tarafından işbu kazaya ilişkim olarak … nolu hasar dosyası açılmıştır. Söz konusu kaza neticesinde müvekkil sigorta şirketine kasko poliçeli araç pert olması sebebiyle araç bedelinin 45.000 TL tespit edilmiş olup sovtaj bedeli olarak 9.450 TL sovtaj alıcısı tarafından bakiyesi olan 35.550 TL’sı da müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenmiştir. Müvekkil şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan yukarıda esas numarası belirtilen icra takibi neticesinde davalı-borçluların itirazı neticesinde takip durmuştur. Duran icra takibine devam edilebilmesi için İİK m.67’ye göre işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur…” şeklinde dava dilekçesi sunmuştur.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde; “… kazanın meydana gelmesinde asli ve tek kusurlusu olan … Plakalı araç sürücüsün olduğu, araç sürücüsünün, araç hakimiyetini kaybettiği, müvekkilimizin kullanmış olduğu iş makinesine arkadan çarptığı, araç sürücüsünün hız sınırını aştığı, araçta meydana gelen mekanik arıza nedeni ile kazanın meydana geldiği açıkça görülmektedir. Bu nedenle olay yerinde gerekir ise keşif yapılmasını ve olay keşif mahallinde tanıkların dinlenmesi halinde somut olay ortaya çıkacağından keşif talebimiz bulunmaktadır. Somut olay nedeni ile meydana gelen zararın %75 i müvekkilimizden tahsil edilmesi amacı ile icra takibi yapılmış ise de işbu icra takibi de hukuka aykırıdır. Bu nedenle yasal süresi içerisinde itiraz kanun yoluna başvuruda bulunmuştuk. Yine Meydana gelen somut olay nedeni ile … A.Ş. tarafından 25/02/2020 tarihinde müvekkilimiz aleyhine olacak şekilde rücu masraf ve ücretlerin içerdiği ihtarname göndermişlerdir. İşbu ihtarnameye de yasal süresi içerisinde itirazlarımız ve beyanlarımızı sunmuştuk. Bu konuda … A.Ş.’den dan temim edilecek evrakların da talep etmekteyiz. Meydana gelen olay sonrasında müvekkilimizin belirtilen oranda kusurunun olmadığı, rücu edilen miktarına da itiraz ettiğimizi, müvekkilimizin olay gününde iş makinesini ZMMS poliçesi ile sigortalattığından dolayı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi gerektiği kanaatindeyiz…” şeklide cevap dilekçesi sunmuştur.
DELİL KABUL VE GEREKÇE:
Ayrıntıları emsal nitelikli Yargıtay 17.HD’nin 2015/16049 Esas, 2015/14786 Karar sayılı ilamında “…Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia olunan davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı h…cının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir ve uyuşmazlık haksiz fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte iken,…” açıklandığı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı h…cının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur.” şeklinde belirtildiği üzere davacı tarafından açılan iş bu davanın sigortacı davacı tarafından 6102 sayılı TTK.nun 1472(6762 sayılı TTK.nun 1301.maddesi) maddesine göre akidi dava dışı kişiye karşı yaptığı ödeme nedeni ile ve halef olarak gerçek kişi olan (… ltd şti) sigortalısının yerine geçerek sigortalısına ait konutta meydana gelen su basmasından kaynaklı olarak meydana gelen hasar nedeni ile yaptığı ödeme ile ilgili haksız fiile neden olan davalı aleyhine açılan tazminat talebini içerir itirazın iptali yolu ile mahkeme önüne gelen dava olup, uyuşmazlığın, davacı ile dava dışı kişi … ltd şti poliçesi bulunan ve hasarı sigortalı olan … ltd şti’ye ödeyen davacı sigorta şirketinin kusurlu olan …a karşı rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu, davanın haksız fiilden kaynakladığı, sigorta hukukundan kaynaklanmadığı, sigortalı olan … ltd şti gerçek kişi olan ve ticaret sicil müd. Ticaret odasına kaydı bulunmayan vergi kaydına göre tacir sıfatı taşımayan davalı … aleyhine davayı 6098 sayılı TBK.nun 49.vd. maddeleri gereğince haksız fiile dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açması gerektiği, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin de halef olarak aynı hakka sahip olduğu ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği ve mahkememizin görevli olmadığının anlaşılması karşısında,
Tüm dosya kapsamından; 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 138/1 maddesi gereğince yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine,mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK:nun 21/1-c maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemenin Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna, karar kesinleştikten sonra İKİ HAFTA içerisinde taraflarca talep edilir ise, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
2- Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenmez ise, alınması gereken harç konusunda, HMK 20/1-son cümle gereğince; açılmamış sayılması kararı ile birlikte karar verilmesine, yargılama giderleri konusunda ise HMK 331/2 maddesi gereğince talep halinde dosya üzerinden karar alınmasına,
3-Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenir ise, HMK 331/2 maddesi gereğince, harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemede karar verilmesine,
Dair, davalı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır