Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2021/853 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/263 Esas – 2021/853
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

K A R A R

ESAS NO : 2021/263
KARAR NO : 2021/853
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … – TC …
… – …
VEKİLLERİ : … – …

… – …

DAVALI : … Anonim Şirketi
… VD …

VEKİLİ :… – …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/12/2012
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : …

I- DAVA
Davacı vekili 06.12.2012 tarihli dilekçe ile davalı taraf aleyhine belirsiz alacak davası açmıştır. Dilekçeye göre; davalı sigorta şirketi … plakalı aracın ZMM sigortacısıdır. 15.06.2012 tarihinde sigortalı aracın … plakalı araçla yaptığı kaza nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan davacı kalıcı olarak çalışma gücü kaybına uğramıştır. Kazadan dolayı davacının uğradığı zararın karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili 30.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tutarı toplam 151.210,49 TL’ye çıkarmıştır.
Davacı … bozma sonrası 12.06.2019 tarihli duruşmaya katılarak; kaza yapan aracın Mersin’den Adana’ya sebze getirdiğini, kendisinin de yevmiyeli işçi olarak araçta bulunduğunu beyan etmiştir.
II- SAVUNMA
Davalı vekili 17.05.2013 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; … plakalı aracın ZMM sigortası … numaralı poliçe ile davalı tarafından düzenlenmiştir. Davaya konu olayda hatır taşıması olduğundan bu nedenle indirim yapılmalıdır. Maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan aldırılması ve davacı tarafın sigortalının kusurunu ispatlaması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
III- DELİLLER
15.06.2012 tarihli kaza tespit tutanağında; … adına kayıtlı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın, sağ şeritte seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı araca sol arkadan çarpması sonucu …’nün yaralandığı belirtilmiştir.
Tarsus C. Başsavcılığı olay nedeniyle 2012/… sayılı soruşturma numarası ile başlattığı soruşturma sonucunda 25.06.2012 tarihinde şikayet yokluğu nedeniyle kamu adına kovuşturma yapmama kararı almıştır.
… numaralı poliçenin incelenmesinden … plakalı aracın 21.06.2011 tarihinden başlamak üzere 1 yıl süreyle ZMM sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Poliçeye göre kişi başına bedeni zarar teminatı 200.000,00 TL’dir.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Makine mühendisi bilirkişi Yard. Doç. Dr. … tarafından 28.11.2013 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; … plakalı araç sürücüsü … arkadan çarpma kusurunu işlediğinde olayda %100 kusurludur. Kendi şeridinde giden … plakalı araç sürücüsü … ise kusursuzdur.
Ç. Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 14.07.2014 tarihli raporda Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre …’nün (sağ kalça hareket kısıtlığı, tedavi ile düzelen uyum bozukluğu) çalışma gücü kaybı oranının %47 ve kalıcı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından maddi tazminat hesabı yönünden 27.10.2014 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; davacı 38 yaşındadır. PMF tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 31 yıldır. Hesaplamalar asgari ücret baz alınarak yapılmıştır. Kazazedenin olayda kusursuz olduğu ve %47 çalışma gücü kaybına uğradığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre uğradığı gelir kaybı tutarı toplam 151.210,49 TL’dir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine başvuru yaptığı belli olmadığından sigorta şirketinin dava ile birlikte temerrüde düştüğü belirtilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından, Ç. Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 14.07.2014 tarihli raporda değerlendirilerek ve davacının yeniden tetkikleri yaptırılarak, 28.08.2018 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; davacının organik kişilik bozukluğu, uyum bozukluğu ile kaza arasında illiyet bağı kurulamamıştır. Kaza nedeniyle gerçekleşen sağ asetebulum kırığı kaynaklı kalça hareket kısıtlığı nedeniyle davacının %6 oranında maluliyete ve 6 ay geçici iş görmezliğe uğradığı belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından maddi tazminat hesabı yönünden 25.02.2019 tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Rapora göre bozma öncesi düzenlenen ve bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden değerlendirme yapılmamıştır. Davacının kaza nedeniyle %6 çalışma gücü kaybına uğradığı kabul edilerek güncel asgari ücret esas alınarak yapılan hesaplamaya göre uğradığı gelir kaybı tutarı toplam 40.966,70 TL’dir.
İkinci bozma sonrası yapılan yargılamada bozma kararında belirtilen, Tarsus Devlet Hastanesinden davacının kaza sonrası görüntüleme tetkikleri DICOM formatında getirtilerek, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından 23 Ağustos 2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Raporda; kaza sonrası davacı hakkında düzenlenen tüm tedavi belgeleri ve raporlar değerlendirilerek Kurulun 15.08.2018 tarih 7215 sayılı görüşüne eklenecek bir husus olmadığı belirtilmiştir.
IV- GEREKÇE
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 02.12.2014 tarih 2014/…-… sayılı hükümle; davacının kaza nedeniyle %47 maluliyete uğradığı kabul edilerek 151.210,49 TL zarardan %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 120.968,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükme karşı her iki taraf temyiz yoluna başvurmuştur. Davacı taraf 22.12.2014 tarihli temyiz başvurusunda; hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının haksız olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafın maddi tazminat hesabı ile diğer tespitlere ise bir itirazı olmamıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 22.10.2015 tarih 2015/…-… sayılı kararla hükmü her iki taraf yararına bozmuştur. Bozma kararına göre; mahkemece hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmış ise de bu konuda yeterli araştırma yapılmamıştır. Davacının kaza yapan araçta neden bulunduğu belirlenmemiştir. Soruşturma dosyasının tamamı celbe dilerek hatır taşıması bulunup bulunmadığı hususunun belirlenmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan Ç. Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 14.07.2014 tarihli raporda “sağ kalça hareket kısıtlığı yanında tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen uyum bozukluğu” nedeniyle %47 maluliyet oranı belirlenmiştir. Bu rapora esas olduğu belirtilen 24.02.2014 tarihli sağlık kurulu evrakı dosyada bulunmamaktadır. Bu raporda bu rahatsızlığın kaza sebebiyle olup olmadığı ve iyileşme imkanının olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Bu durumda kazayla ilgili tüm tedavi evrakı celbe dilerek Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur. Bozma kararı uyarınca davacının maluliyet oranı konusunda Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan ve aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. Tarsus C. Başsavcılığından 2012/… sayılı soruşturma dosyasının tamamı yeniden celp edilmiştir. Soruşturma evrakında davacının kaza yapan araçta neden bulunduğuna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. 12.06.2019 tarih 2017/…-2019/… sayılı hükümle davanın kısmen kabulü ile 40.966,70 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı taraf temyiz yoluna başvurmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 19.11.2020 tarih 2019/…-2020/… sayılı kararla hükmü bozmuştur. Bozma kararına göre;
Kaza nedeniyle Ç. Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 14.07.2014 tarihli rapordaki %47 maluliyet oranı ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 28.08.2018 tarihli rapordaki %6 maluliyet oranı arasında büyük oranda çelişki bulunmaktadır. ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun sonuç kısmında belirtilen “Tarsus Devlet Hastanesinden davacıya ait görüntüleme tetkiklerinin CD halinde kopyaları (DICOM formatında) getirtilerek Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur. Bozma kararı uyarınca Tarsus Devlet Hastanesinden 28.05.2021 tarihli yazı ile davacının 15.06.2012 tarihli kaza nedeniyle alınan görüntüleme tetkikleri DICOM formatında getirtilmiş ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan bozma uyarınca rapor istenmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından 23 Ağustos 2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Raporda; kaza sonrası davacı hakkında düzenlenen tüm tedavi belgeleri ve raporlar değerlendirilerek Kurulun 15.08.2018 tarih 7215 sayılı görüşüne eklenecek bir husus olmadığı belirtilmiştir. Bozma kararı uyarınca alınan raporda davacının %6 maluliyet oranı değişmediğinden zarar hesabı konusunda güncel verilere göre ek rapor alınmamıştır. Çünkü 27.10.2014 tarihli hesap raporuna davacı tarafın bir itirazı ve temyiz istemi olmadığından bu hesaplama ve veriler davalı yararına usuli müktesep hak oluşturmuştur. Sonuç itibariyle bu hesaplamaya göre davacı zararı 40.966,70 TL’dir. Bu zararın tamamı poliçe kapsamında kalmaktadır. Somut olayda davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine başvurusu olmadığından sigorta şirketi dava ile birlikte temerrüde düşmüş olmaktadır.
Davalı taraf hatır taşımacılığı nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir. Davacının kaza yapan araçta hatır için taşındığını ispat yükü sigorta şirketine düşmektedir. Kazaya ilişkin Tarsus C. Başsavcılığından 2012/… sayılı soruşturma dosyasında davacının kaza yapan araçta neden bulunduğuna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Ancak davacının bulunduğu … plakalı aracın Mersin ilinden Adana iline sebze meyve getirdiği sabittir. Davacı da araçta yevmiyeli işçi olarak bulunduğunu beyan etmiştir. Bu beyanların aksi davalı tarafça ispatlanmamıştır. Buna göre taşıma işinin sırf davacı yararına ve ücretsiz yapıldığı sabit olmadığından hatır taşıması indirimi istemi reddedilmiştir.

H Ü K Ü M

1-Davanın kısmen kabulü ile, 40.966,70 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 2.798,43 TL ilam harcından, 29,70 TL peşin harç ve 482,35 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.286,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/01/2015 tarih 2014/… esas 2014/… karar 2015/… nolu harç tahsil müzekkeresi ile Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/08/2019 tarih 2017/… esas 2019/… karar 2019/… nolu harç tahsil müzekkerelerinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)
3-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 6.125,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 14.423,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 29,70 TL peşin harç ve 482,35 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 533,20 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan 15 tebligat gideri 198,00 TL, 7 müzekkere gideri 36,00 TL, 2.591,72 TL adli tıp gideri ve bilirkişiler ücreti 900,00 TL, 40,50 TL Yargıtay posta gideri olmak üzere toplam 3.766,22 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.020,36 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından harcaması yapılan toplam 150,00 TL yargılama giderinden davanın reddine tekabül eden 109,36 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyizi kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …