Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2021/713 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/253 Esas – 2021/713
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/253 Esas
KARAR NO : 2021/713

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2014
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/01/2011 tarihinde … plaka sayılı aracın, müvekkili …’ya çarpması sonucu müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ayrıca 24/08/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 144.529,00 TL arttırarak toplam 145.529,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 07/04/2010 başlangıç 07/04/2011 bitiş tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiği, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından 19/01/2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının sakat kalması nedeniyle toplam 145.529,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davacıya ait tedavi evrakları, hazırlık dosyası, trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, dava konusu olay nedeniyle davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK dan sorulmuş, davacıda oluşan maluliyet oranı tespit edilmiş, kusur ve hesap bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Kusur bilirkişisi Emniyet …’nın mahkememize verdiği 13/05/2015 havale tarihli raporunda, 19/01/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’nin kusur oranının %100 olduğu belirtilmiştir.
Davacı tedavi evrakları ile birlikte Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 06/03/2015 tarih ve … sayılı raporda davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu beden gücünün %32.2 ‘unu kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de 135 gün olduğu belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu raporunda, kusur oranı ve malüliyet oranına göre davacının 145.529,45 TL maddi zararının olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; “…dava trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi tazminat talebine ilişkin olup, 19/01/2011 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Gaziantep- Osmaniye D-400 karayolu 23. kilometre istikametinde seyrederken Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a (Kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken, tepe ütlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerklerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfetlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak) 47/c (sürücüler trafi işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadır ) maddelerine aykırı davranışı nedeniyle …’ya çarpması sonucu trafik kazasının oluştuğu, bu kaza sonucu davacı …’nın yaralandığı ve çalışma gücünün %32.2 ‘sini kaybettiği, yine geçici iş göremezlik süresinin de 135 gün olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 07/04/2010 başlangıç 07/04/2011 bitiş tarihli ve … nolu motorlu kara taşıtları zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Trafik sigortası (Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nun 92 nci maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolasısıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Sigortalı aracın ruhsatında kullanım şeklinin “hususi” olduğu belirtildiğinden talep edilebilecek faizin türünün de yasal faiz olması gerektiği anlaşılmıştır. Davacı kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, sigorta şirketinin tazminatın hesaplanmasına yarayacak belgelerin kendisine eksiksiz olarak teslim edilmesinden itibaren sekiz iş günü sonra ödeme yapmak zorunda olduğu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı ispatlanamadığından alacak yönünden temerrütün dava tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Davalı vekilince hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması talep edilmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 43 ve 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğu ve araç sahibi ivazsız bir şekilde hareket ettiği cihetle zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerekir. Dosyada örneği bulunan soruşturma dosyasından olaydan sonra ifadesi alınan davacının davalının imam nikahlı eşi olduğunu, resmi nikah işlemleri için yola çıktıklarını beyan ettiği, aksinin davalı tarafça ispatlanmadığı anlaşıldığından hatır taşıması iddiası sebebiyle indirim yapılmamıştır. Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının toplam zararının 145.529,45 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla davanın kabulü ile 145.529,00 TL’ nin 05/08/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 200.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş…” şeklinde hüküm kurulmuş ise de,
Davalı vekili tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19/02/2019 tarih 2016/… esas 2019/… K . Sayılı ilamı ile “….Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu belgelerden davalı sigorta şirketi tarafından, davacıya davadan önce 21.03.2013 tarihinde 92.215,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tespit edilen zarar miktarından sigorta tarafından yapılan ödemenin güncellenerek düşülmesi suretiyle hesaplama yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemesi nedeni ile, hükmün temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozulmasına…” denilmek suretiyle Mahkememizce verilen karar bozulmuştur.
Bozma ilamı üzerine dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiş, bozma ilamı doğrultusunda rapor tanzimi için dosya hesap bilirkişisine tevdii edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi 30/09/2021 tarihli ek raporunda; Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda sigorta şirketince yapılan ödeme miktarı güncellenerek ve kazanılmış haklar değerlendirilip yapılan hesaplamalar neticesinde, TRH 2010 bakiye yaşam tablosu nazara alındığında davacının 71.282,23 TL bakiye tazminat miktarının olduğunu, PMF tablosu nazara alınarak yapılan hesaplamada 30.260,70 TL bakiye tazminat miktarının hesaplanmış olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; 19/01/2011 tarihinde … plaka sayılı aracın, davacı …’ya çarpması sonucu davacının yaralanarak sakat kaldığı, 19/01/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü …’nin kusur oranının %100 olduğu kabul edilmiştir. Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 30/09/2021 tarihli terditli raporda öncelikle TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant sistemi esas alınarak hesaplama yapılmış, ayrıca 07/07/2015 tarihli kök raporda belirlenmiş miktar üzerinden yapılan ödeme güncellenerek tazminattan indirilerek ikinci bir hesaplama yapılmıştır. Buna göre, Mahkememiz hükmünün sadece davalı vekilince temyiz edilmiş olduğu, davacı vekilince ilk hükmün temyiz edilmediği ve alınan 07/07/2015 tarihli hesap raporuna da davacı tarafın itirazının bulunmadığı, bu sebeple davacı yönünden raporun kesinleştiği, bu haliyle itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hakkın doğacağı ve kesinleşen raporun hakimi de bağlayacağı kanaatine varılmakla, bozma ilamı kapsamında belirtilen yönler dışında kök hesap raporunda hesaplamaya esas alınan veriler yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bozma ilamından önce alınan 2015 tarihli kök rapor tarihindeki veriler esas alınarak, zarar miktarından davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek düşülmesi suretiyle yapılan hesaplama Mahkememizce yerinde kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2020/3381 Esas, 2021/2312 Karar sayılı ve 2014/19053 Esas, 2014/17962 Karar sayılı ilamları..)
Buna göre davacının toplam zararının 30.260,70 TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin, davacıda meydana gelen zarardan TTK’nın 1409/1, 1473/1, 1478, 1484/1. maddeleri ve ZMMS poliçesi kapsamında 200.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı kalmak üzere sorumlu olduğu, belirlenen zararın limit içinde kaldığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile 30.260,70 TL tazminatın dava tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (200.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İle,
30.260,70 TL tazminatın dava tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (200.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 2.067,10 TL karar harcından, peşin alınan 25,20 TL ve ıslah ile alınan 494,00 TL olmak üzere toplam 519,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.547,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(Daha önce Kapatılan 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/12/2015 tarih 2014/… E.2015/… K. Sayılı kararında 9.421,90 TL harcın davalıdan tahsiline karar verilmiş olmakla, iş bu harcın tahsili için Çukurova Vergi Dairesi Müdürlüğüne 17/02/2016 tarihinde yazı 2016/… nolu harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşılmakla; Mahkememiz kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19/02/2019 tarih 2016/… esas 2019/… K . Sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiğinden 17/02/2016 tarih 2016/… nolu harç tahsil müzekkeresinin harç tahsil edilmemiş ise işlemsiz iade edilmesi, tahsil edilmiş ise davalı kuruma iadesi için Çukurova Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına)
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.539,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca hesap olunan 14.900,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 519,20 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 1.603,20 TL yargılama giderine ilaveten 56,50 TL tebligat gideri, 64,90 TL müzekkere gideri, 250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.974,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 414,62 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.07/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.