Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2021/1050 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2021/1050

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Adana 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası görevsizlikle gelmekle mahkememizin 2021/19 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas ve Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyaları ile alacak takibi yapıldığı, rehin talebi yapacağından söz konusu rehin araç kredisinin teminatı olduğu araç kredisi ödendiği ve borcun bittiği Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından rehin kaldırılması gerekirken diğer borçluların teminatı gibiymiş gibi rehin talebinden bulunulmasına rağmen talebin reddedildiği, Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına konu Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… D.İş 2019/… Karar sayılı ilamı ile alınan ihtiyati haciz kararı dosyasına sunulan bankanın kendi bilgisayar ortamında düzenlediği ve senedin içini sonradan doldurduğu senet adı altında evrak incelendiğinde davacının imzasının olmadığının görüleceğini, davalı tarafın ihtiyati haciz ile davacı ile ilgili tüm hukuki işlemleri yaptığı ve daha sonra da Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesi ve takibin iptaline, … plakalı aracın üzerindeki yakalama kararının kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazının kabulüne, davacı borçlunun hukuki mesnetten yoksun haksız ve kötü niyetli davasının esastan reddine, iyi niyetli davacı bankanın aleyhine yargılama giderleri ve vekalet yükletilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup, davacının Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasındaki alacak talebi nedeni ile davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı … Anonim Şirketi tarafından, davalı … aleyhine 01/11/2019 tarihli, 106.224,00 TL asıl alacak miktarlı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, rehnedilenin … plaka sayılı, … marka 2014 model araç olduğu anlaşılmıştır.
Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı … Anonim Şirketi tarafından, davalılar … ve … aleyhine 11/09/2019 tarihli, 356,485,00 TL asıl alacak, 4.184,92 TL işlemiş faiz, 1.069,45 TL komisyon, 117,50 TL masraf ve 606,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 362.467,87 TL’lik kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının 21/07/2019 tanzim tarihli ve 20/08/2019 vade tarihli 2.000,000 TL bedelli senet ve ödememe protestosu olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/5671 Esas, 2021/3553 Karar sayılı ilamında; “…Menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklı tarafta olduğu ancak bu kuralın uygulanabilmesi için borçlunun hukuki ilişkiyi inkar etmesinin ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesinin gerektiği, menfi tespit davasını açan borçlunun, kendisinden talep edilen alacağın ve bunun dayandığı hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip başka bir nedenle aradaki hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu ya da sona erdiğini ileri sürmesi halinde ise ispat yükünün yer değiştirip borçluya ait olacağı..” belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli bilirkişi heyetinin 15/11/2021 tarihli raporunda; davacı … ile davalı … AŞ arasında 24.01.2018 tarihli 1.500,000 TL limitli ve 01.02.2019 tarihli 250.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ile 24.11.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmelere istinaden davacı banka tarafından davalıya taksitli kredi, KMH ve kredi kartı üzerinden kredi kullandırıldığını ayrıca davacı … ile davalı … AŞ arasında akdedilen 27.12.2017 tarihli Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesiyle 106.224,00 TL kredi borcu için … plaka sayılı … marka araç üzerinde rehin tesis edildiğini, davalı banka tarafından davacıya karşı Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla 356.485,00 TL asıl alacağın fer’ileriyle birlikte ödenmesi talebiyle 01.11.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını ayrıca Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla 106.224,00 TL (rehin bedeli) asıl alacağın ödenmesi talebiyle 01.11.2019 tarihinde Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile icra takibi başlattığını, davacının sunduğu ödeme dekontundan 24.04.2019 tarihinde 34.348,02 TL ödeme yapılarak 14 Ek nolu kredi borcunun kapatıldığını, 27.12.2017 tarihinde kullandırılmış olan 80.000 TL tutarındaki kredinin rehinli taşıt için alınan ihtiyaç kredisi olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla davacının rehinli taşıt için kullandığı kredi borcunu ödediğini, rehinli taşıt için kullanılan ihtiyaç kredisinin ödenmesi sonrasında rehnin kaldırılması talebi için taraflar arasındaki rehin sözleşmesi hükümleri incelendiğini, 27.12.2017 tarihli Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesinde … plaka sayılı … marka araç üzerindeki rehnin … lehine asaleten veya kefaleten açılmış ve açılacak krediler ile bu krediler tahtında müştereken veya münferiden taraf olduğu sözleşme ve/veya belgelerden doğmuş ve/veya doğacak kredi borçlarının (kredi) teminatını teşkil etmek üzere 106.224,00 TL için fekki banka tarafından bildirilinceye kadar, bankaya rehin edilmesi konusunda anlaşıldığının kararlaştırıldığını, bu durumda rehnin sadece araç kredisinin teminatı olarak değil, davalının kullandığı ve kullanacağı diğer kredilerin teminatı olarak rehin tesis edildiğini belirtmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından, davacı … ile davalı … AŞ arasında akdedilen 27.12.2017 tarihli Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesiyle 106.224,00 TL kredi borcu için … plaka sayılı … marka araç üzerinde rehin tesis edilmiş olduğu, davalı banka tarafından davalı … ile dava dışı kefiller … ve …’ya gönderilen Beyoğlu 48. Noterliği’nin 23.07.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile çeşitli kredilerden doğan 316.069,78 TL kredi borcunun 1 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, davalı bankaca Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas ve Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyalarıyla davacıya karşı icra takibi başlatılmış olduğu, davacının araç kredisi bitip borç ödendiği için Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından rehinli … plaka sayılı araç üzerindeki yakalama kararının kaldırılması ve takip dosyası nedeniyle davalıya 106.224,00 TL borçlu olmadığının tespiti amacıyla iş bu davanın açıldığı, davacı ile davalı arasında 24.01.2018 tarihli 1.500,000 TL limitli ve 01.02.2019 tarihli 250.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ile 24.11.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelere istinaden davacı banka tarafından davalıya kredi kullandırıldığı, davacının sunduğu ödeme dekontundan 24.04.2019 tarihinde 34.348,02 TL ödeme yapılarak kredi borcunun kapatıldığı tespit edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen 27.12.2017 tarihli Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesi kapsamı incelendiğinde rehnin sadece araç kredisinin teminatı olarak değil, davalının kullandığı ve kullanacağı diğer kredilerin teminatı olarak rehin tesis edilmiş olduğu anlaşılmakla, davacının sözleşme içeriği konusunda aydınlatılmadığı ve sözleşmeyi okumasına dahi fırsat verilmeden imzalatıldığına yönelik iddialarının basiretli bir tacir olarak yerinde görülmediği ve davasında haklı olmadığı değerlendirilmiş, açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 1.814,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.754,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 14,041,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.16/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.