Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/668 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/161 Esas – 2021/668
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/161 Esas
KARAR NO : 2021/668

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
Vergi No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/10/2020 tarihinde … adına ruhsatlı bulunan ve …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı arç, müvekkil … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletle çarpıştığını, meydana gelen kazada müvekkili …’ın yaralandığını, müvekkili için geçici iş göremezlik tazminatının maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faizi oranları ile davalıdan tahsilini, kalıcı iş göremezlik tazminatının (maluliyet tazminatı) maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 250,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; karayolları trafik kanunu gereğince müracaat şartı bulunduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce prosedüre uygun olarak müvekkil şirkete başvuru yapılmadığını, davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, müvekkil şirket sigortalısının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, geçici maluliyet tazminatı taleplerinin, ayrıca kazanç kaybı, gelir kaybı vb. dolaylı zararların teminat dışında kalmasından ötürü davanın bu açıdan reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, müvekkil şirketin sorumluluğu yalnızca sigortalısının kusuru nisbetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan Adli Tıp Kurumu’ndan kusura ilişkin rapor alınmasına, kusur durumuna göre hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile bilirkişi incelemesi yapılmasına, kask takılmaması sebebi ile müterafik kusur indirimi yapılmasına, müvekkil şirket dava açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda geçici ve sürekli iş göremezlik kaybına uğradığından bahisle açılmış maddi tazminat davasıdır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 99.maddesinin 1.fıkrası gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacının, zarar görenin kendisine başvurması tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde poliçe teminatı kapsamındaki zararı ödemesi gereklidir. Söz konusu süre içinde ödeme yapmayan sigortacı, sürenin sonunda hukuki sorumluluğuna isabet eden tazminat tutarı yönünden temerrüde düşer. Dava tarihinden önce kendisine tazminat talepli başvuruda bulunulmayan sigortacı, hakkındaki tazminat davasının açıldığı tarih itibariyle mütemerrit olur.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
Dava sebebi trafik kazasına karışan … plakalı araç davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigorta edildiği görülmüştür.

Kazaya ilişkin Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına arasına celp edilmiştir. İncelenen dosyada; soruşturma sırasında davacı taraf ile sigortalı araç sürücüsünün uzlaşma yoluyla aralarındaki uzlaşmazlığı çözümledikleri ve uzlaşma için davacıya ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyası sonucunda; soruşturma sırasında tarafların uzlaşma yoluyla aralarındaki uzlaşmazlığı çözümledikleri ve ilgili soruşturma dosyasında uzlaşma sebebiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19.maddesi uyarınca dava konusu eylem nedeniyle uzlaşmanın sağlanılması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının ve dava açılmış ise davadan feragat edilmiş sayılacağının hüküm altına alınmış olduğu, tarafların uzlaşması sebebine dayalı olarak 03/10/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin emsal nitelikli 2014/… E 2016/… K sayılı ilamında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK’nın 253/19 md. uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde tazminat davası açılamayacağı açılmış olan davadan feragat etmiş olacağının sayılacağı açıkça hükme bağlanmış olması nedeni ile suç soruşturması esnasında Cumhuriyet Başsavcılığında davacının uzlaşmış olması nedeni ile tazminat talep etme hakkının bulunmadığı uzlaşmanın feragat hükmünde olduğu anlaşılmakla açılan davanın 5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesi delaleti ile ve feragat nedeni ile reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın CMK 253/19 delaletiyle feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın davacıya tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır