Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1002 E. 2021/1110 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
G E R E K Ç E L İ K A R A R

ESAS NO : 2021/1002 Esas
KARAR NO : 2021/1110

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : …( … İŞLETMESİ ) …
DAVA : İtirazın İptali (Satış sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Gereği Düşünüldü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kurum arasında akdedilen sözleşme gereği müvekkili üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, ve sözleşmede belirtilen ifayı gerçekleştirdiğini, davalı kurumun ücreti ödememesi üzerine Adana genel İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı icra dosyasından davalı kurum hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz üzerine takibin durduğunu beyan etmekle, itirazın iptali takibin bu miktar üzerinden devamına, haksız ve kötü niyetli olarak olarak yapılan itiraz nedeniyle davalı tarafın %20’den aşağı olammak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı …. Ltd. Şti. İle davalı …’nin “80.000 Torba (50 Kg’lık) Ekmeklik Buğday Unu Alımı İşi” ihalesini kazanmış olup, akabinde müvekkili Şirket ile davalı arasında 24.02.2021 tarihli Mal Alımına Ait Sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşeme dayalı borcun davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Adana genel cra Müdürlüğü 2021/…E. sayılı takip dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın haksız olduğu belirtilerek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebiyle iş bu davanın açıldığı Taraflar arasındaki ihtilaf davalı ile yapılan sözleşmeye ilişkin davacı tarafından başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflardan davacının tacir olup davalının ise …na bağlı … olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede emsal nitelikli Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5445 -2017/4129 E K, 13. Hukuk Dairesinin 2016/5298-2017/8341 E K, 23.Hukuk Dairesinin 2017/808-2017/800 E K, 20. Hukuk Dairesinin 2017/246-2017/1100 E K ve 19 Hukuk Dairesinin 2013/1569 E 2013/2874 K sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır. Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi, davanın ticari niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlık görevli mahkemecee ayrıca takdir edileceği üzere satış veya eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.Davacının sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığı kabul edilmekle birlikte ve davacı tarafından gerek takipte gerekse davada davalı olarak … İşletme Müdürlüğü hasım olarak gösterilmiş olmasına rağmen anılan işletme müdürlüğünün …ndan ayrı tüzel kişiliğinin bulunmayıp başkanlık içerisinde ki bir birim olması dolayısı ile davadaki hasmın doğrudan … olduğu ve davalının uyuşmazlık konusu işi ticari işletmesiyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirmiştir. Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Davanın niteliği itibariyle ticaret mahkemesinde görülmesi mümkün bulunmadığından ticaret mahkemesinin görevli olmaması nedeni ile dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine ( Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine ), görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna, karar kesinleştikten sonra İKİ HAFTA içerisinde taraflarca talep edilir ise, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
2- Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenmez ise, alınması gereken harç konusunda, HMK 20/1-son cümle gereğince; açılmamış sayılması kararı ile birlikte karar verilmesine, yargılama giderleri konusunda ise HMK 331/2 maddesi gereğince talep halinde dosya üzerinden karar alınmasına,
3-Dosyanın süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi istenir ise, HMK 331/2 maddesi gereğince, harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemede karar verilmesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 24/12/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır