Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/808 E. 2022/55 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/808 Esas – 2022/55
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/808 Esas
KARAR NO : 2022/55

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (V.N. …)

VEKİLİ : … – …
DAVALI : … LİMİTED ŞİRKETİ – (V.N. …)

VEKİLİ : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle;26/06/2011 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı ve dava dışı borçlu … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ili, … ilçesi, … Bulvarında yapmış olduğu kazada …’in vefatı nedeniyle eşinin açmış olduğu Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas – 2017/… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu verilen karara istinaden başlatılmış Adana 14. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takibine 34.957,98 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme sebebiyle davacının rücu hakkının doğduğunu, bu nedenle davalı hakkında Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas ve Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takiplerinin başlatıldığını, ancak davalı tarafından itiraz edilmesi sebebiyle takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa mirasçılarının davalı şirkete ve araç sürücüsüne karşı dava açabilecekken dosya davacısı olan kuruma dava açmalarının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin savunma hakkını daha etkili kullanabilecekken davanın davalı şirkete ihbar edilmediğini, bu yönüyle davanın usulden reddinin gerektiğini, kazanın oluşumunda davalı şirketin kusuru olmadığını, zamanında ihbar yapılmadığından ödenen bedelin davalı şirketten rücu edilmesinin de mümkün olmadığını, yine o dönem için kazaya karışan aracın sigortasının olup olmadığı, davacı aleyhine açılan tazminat davasında yeterli savunma yapılıp yapılmadığı ve çıkan karara karşı kanun yollarının tüketilip tüketilmediğinin araştırılması gerektiğini, davanın reddini savunmuş, %20 oranında kötüniyet tazminatı talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 37.218,09 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; rücu iddiasıyla başlatılan Adana 5. İcra Müdürlüğü 2018/… ve Adana 8. İcra Müdürlüğü 2017/… sayılı icra dosyalarına yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava ilk olarak Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ve mahkemenin 2018/… E. 2020/… K. sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir.6102 sıyılı TTK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği alsiye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki haline gelmiştir. Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
TTK’nun 3. maddesi ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 4. Maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Diğer yandan TTK’nun 5. Maddesinde; “Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari dava niteliğinde olabilmesi için her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmelerinden kaynaklanması gerekmektedir.
Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararında; davacı …nın sorumluluğunun TTK’nın 1483/1.maddesinden kaynaklanması ve aynı kanunun 4.maddesine göre, TTK’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekeceğinden davanın Ticaret Mahkemelerinde görülmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı … trafik kazası nedeniyle ödediği tazminatı … Yönetmeliğin 16. Maddesine dayalı olarak davalıya rücu etmektedir. Dava konusu uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/6366 E-2019/1514 K;2015/17566 E- 2018/9129; 2016/11322 E- 2018/2585 K; 2016/14308 E- 2019/5701 K. sayılı içtihatları ile Adana BAM 4. Hukuk Dairesinin 2020/1450 E. 2020/829 K., 2020/976 E. 2020/707 K., Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17896 E. 2021/4942 K. sayılı emsal kararları da bu yöndedir. Yukarıda açıklanan nedenler ve emsal Yargıtay ve BAM kararları gereğince uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerde olduğu kanaatine varıldığından, göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine , mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesine gerek olsa da , açılan davanın Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesince istinafsız kesinleşen görevsizlik kararı ile mahkememize geldiği anlaşılmakla, işbu kararında istinafsız kesinleşmesi halinde merci tayini için Adana Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir .

KARAR :
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden, Mahkememizin kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır