Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/753 E. 2021/682 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/753 Esas
KARAR NO : 2021/682

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … – …,
2- … – … – …
3- … – … -…,
4- … – …- …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından davacı müvekkil aleyhine Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas, 2020/…, 2020/… ve 2020/… esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi açıldığını, icra ödeme emri muhtara tebliğ olması nedeni ile müvekkil kooperatif yetkililerinin haber olmadığı için takibin kesinleştiğini, mevcut durum karşısında müvekkil kooperatifin borçlu olmaması nedeni davayı açtığını, davalıların yaptıkları icra takibi nedeni ile müvekkilin davacı kooperatifin bir borcunun bulunmadığını, davalı taraf yaptıkları icra takibine ait takip talebinde borcun bir sebebi olarak ” 06 Ağustos 2013 tarihli, Adana 10. Noterliğinin … yevmiye numaralı tasdik edilmiş Genel Kurul Toplantısı sonucunda taraflarına ödenmesi gereken yapı bedeli ” olarak belirttiğini, takibe konu genel kurul kararı incelendiğinde davacı müvekkil kooperatifin davalı alacaklı iddiasında bulunan kişilere ödeme yapmasını gerektirir bir yükümlülük doğurmadığını, kooperatifin konut yaptığı tüm sitenin bulunduğu alanda şu anda davalı tarafta dahil olmak üzere tüm malikler müteahhit firma ile kentsel dönüşüm çerçevesinde anlaştıklarını, bu anlaşma gereğince kooperatifin üyelerinin bulunduğu parselde tüm binaların yıkılacağını ve yerlerine deprem yönetmeliğine uygun yeni binaların yapılacağının belirtildiğini, takibe konu Genel Kurul Kararında ” belirtilen paraların 30 Haziran 2014 tarihine kadar bu paraların yönetim kurulu tarafından tahsil edilmesine, paraların tahsil edilip konutların yapılmaması halinde tahsil edilen paraların konutu yıkılan ortaklara ödenmesine ” şeklinde belirtildiğini, davacı müvekkil kooperatif bu genel kurul kararında geçen 50.000 TL parayı hiçbir zaman tahsil etmediğini, kooperatif böyle bir para tahsilatı yapmadığı için davalı alacaklı iddiasındaki kişilere de bir ödeme yapması veya borçlu olması söz konusu olmadığını, müvekkil kooperatifin borçlu olmadığının tespitine, Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/…, 2020/…, 2020/…, 2020/… esas sayılı icra dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin hiçbir haklı nedene dayanmayan, yasal dayanaktan yoksun ve mesnetsiz itirazlara ilişkin menfi tespit davasının reddine karar verilmesini, davanın kötü niyetle olarak açılması sebebiyle herhangi bir zararda dava açma hakkının saklı kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; menfi tespit talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacı kooperatifin Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas, 2020/… Esas, 2020/… Esas ve 2020/… Esas sayılı dosyaları gereğince davalılara borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarın tespiti hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 06/08/2013 tarihli Adana 10.Noter … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş genel kurul toplantısı sonucunda ödenmesi gereken yapı bedeli kaynaklı ilamsız takipte bulunulduğu, takip talebinde; 50.000,00 TL asıl alacak ve 27.380,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 77.380,00 TL alacak tahsili talep edildiği, iş bu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 06/08/2013 tarihli Adana 10.Noter … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş genel kurul toplantısı sonucunda ödenmesi gereken yapı bedeli kaynaklı ilamsız takipte bulunulduğu, takip talebinde; 50.000,00 TL asıl alacak ve 27.380,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 77.380,00 TL alacak tahsili talep edildiği, iş bu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 06/08/2013 tarihli Adana 10.Noter … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş genel kurul toplantısı sonucunda ödenmesi gereken yapı bedeli kaynaklı ilamsız takipte bulunulduğu, takip talebinde; 50.000,00 TL asıl alacak ve 27.380,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 77.380,00 TL alacak tahsili talep edildiği, iş bu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 06/08/2013 tarihli Adana 10.Noter … yevmiye numarası ile tasdik edilmiş genel kurul toplantısı sonucunda ödenmesi gereken yapı bedeli kaynaklı ilamsız takipte bulunulduğu, takip talebinde; 50.000,00 TL asıl alacak ve 27.380,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 77.380,00 TL alacak tahsili talep edildiği, iş bu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Dosya Mali Müşavir ve Kooperatifler Konusunda Uzman Nitelikli Hesap Bilirkişisinden oluşan heyete tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından dosyaya ibraz edilen bilimsel, denetime elverişli ve hüküm tesisine yeterli olduğu kanaatine varılan 04/08/2021 tarihli raporda; davacı … defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına, kanun ve mevzuatlarına uygun olarak tutulmadığı ve 6100 sayılı HMK 222.maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil etmediğini, davalılar …, …, … ve … tarafından davacıya karşı Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/…, 2020/…, 2020/… esas sayılı dosyalarıyla 50.000,00 TL asıl alacak ve 27.380,00 TL faiz olmak üzere 77.380,00 TL ‘nin ödenmesi talep edildiğini, takibin dayanağının 06/08/2013 tarihli Genel Kurul kararı uyarınca ödenmesi gereken 50.000,00 TL yapı bedeli olduğunu, 06/08/2013 tarihli genel kurul kararında “konutu yıktırılmayan kooperatif ortağı diğer 34 ortağın her birinden 50.000,00 TL paranın tahsil edilerek kooperatif hesaplarına alınmasına ve yönetim kurulu tarafından belirtilen paralarla konutu yıkılan 34 ortağın konutunun emanet usulüyle yaptırılmasına, belirtilen paraların 30 Haziran 2014 tarihine kadar bu paraların yönetim kurulu tarafından tahsil edilmesine, paraların tahsil edilip konutların yapılmaması halinde tahsil edilen paraların konutu yıkılan ortaklara ödenmesine” şeklinde olduğunu, konutu yıkılan ortaklara konut yapılmadığına göre 06/08/2013 tarihli genel kurul toplantısında 8’inci gündem maddesinde alınan karara göre tahsilat yapıldıysa, tahsil edilen paranın bu ortaklara ödenmesi gerektiğini, davacı kooperatif defterleri incelendiğinde 06/08/2013 tarihli genel kurul kararı uyarınca ortaklardan yapılmış bir tahsilat tespit edilemediğini, ayrıca kooperatif tarafından ortaklara yapılan bir ödeme de tespit edilemediğini, takiplerin dayanağı olarak gösterilen genel kurul kararında “paraların tahsil edilip konutların yapılmaması halinde tahsil edilen paraların konutu yıkılan ortaklara ödenmesine” şeklindeki ifade dikkate alındığında, davalıların kooperatif ortağı olarak davacı kooperatiften talepte bulunabilmesi için tahsilatın yapılmış olması gerektiği ancak tahsilat yapıldığının tespit edilemediğini belirtmişlerdir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/5671 Esas, 2021/3553 Karar sayılı ilamında; “…Menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklı tarafta olduğu ancak bu kuralın uygulanabilmesi için borçlunun hukuki ilişkiyi inkar etmesinin ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesinin gerektiği, menfi tespit davasını açan borçlunun, kendisinden talep edilen alacağın ve bunun dayandığı hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip başka bir nedenle aradaki hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu ya da sona erdiğini ileri sürmesi halinde ise ispat yükünün yer değiştirip borçluya ait olacağı..” belirtilmiştir. Somut olayda ispat yükünün alacağın varlığını iddia eden tarafta olduğu açıktır. Davalı delil listesinde kooperatif defter ve kayıtlarına dayanmış olup, kooperatif defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 04/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … defterlerinin genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına, kanun ve mevzuatlarına uygun olarak tutulmadığı, konutu yıkılan ortaklara konut yapılmadığına göre 06/08/2013 tarihli genel kurul toplantısında 8’inci gündem maddesinde alınan karara göre tahsilat yapıldıysa, tahsil edilen paranın bu ortaklara ödenmesi gerektiğini, davacı kooperatif defterleri incelendiğinde 06/08/2013 tarihli genel kurul kararı uyarınca ortaklardan yapılmış bir tahsilat tespit edilemediğini, ayrıca kooperatif tarafından ortaklara yapılan bir ödeme de tespit edilemediğini, takiplerin dayanağı olarak gösterilen genel kurul kararında “paraların tahsil edilip konutların yapılmaması halinde tahsil edilen paraların konutu yıkılan ortaklara ödenmesine” şeklindeki ifade dikkate alındığında, davalıların kooperatif ortağı olarak davacı kooperatiften talepte bulunabilmesi için tahsilatın yapılmış olması gerektiği ancak tahsilat yapıldığının tespit edilemediğini belirtmişler, bu kapsamda davalıların davacıdan takip dosyaları kapsamında alacaklı olduğuna dair iddianın ispat edilemediği, davacının davalılara borçlu olmadığına ilişkin davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafça alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla davalıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir. Menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup ispat yükü takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nın üzerindedir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2021/4543 Esas, 2021/7504 Karar, Hukuk Genel Kurulunun 17/03/2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K., 07/12/2011 tarihli ve 2011/13-576 E. 2011/747 K. ve 20/03/2013 tarihli ve 2012/19-778 E. 2013/250 K.) Dosya kapsamından, davalıların kötüniyetli olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden davacının tazminat talebinin her bir davalı yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile
a) Davacının Adana 12. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı takip dosyası gereğince davalı …’e borçlu olmadığının tespitine,
b) Davacının Adana 12. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı takip dosyası gereğince davalı …’e borçlu olmadığının tespitine,
c) Davacının Adana 12. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı takip dosyası gereğince davalı …’e borçlu olmadığının tespitine,
d) Davacının Adana 12. İcra Dairesi’nin 2020/… E. sayılı takip dosyası gereğince davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalıların kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının tazminat talebinin her bir davalı yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 21.143,32 TL karar harcından, peşin alınan 5.285,83 TL harcın mahsubu ile, bakiye 15.857,49 TL harcın davalılardan (her bir davalının sorumluluğunun 3.964,37 TL ile sınırlı olacak şekilde) tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 30.116,40 TL vekalet ücretinin davalılardan (her bir davalının sorumluluğunun 7.529,10 TL ile sınırlı olacak şekilde) alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.285,83 TL harcın tamamının davalılardan (her bir davalının sorumluluğunun 1.321,45 TL ile sınırlı olacak şekilde) alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 109,00 TL tebligat masrafı ve 77,19 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.386,19 TL yargılama giderinin davalılardan (her bir davalının sorumluluğunun 346,54 TL ile sınırlı olacak şekilde) alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza