Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/679 E. 2021/769 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/679 Esas – 2021/769
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/679 Esas
KARAR NO : 2021/769

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR: 1- … – …
2- … – … – …
3- … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın, davalı ile imzalamış olduğu Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine istinaden … nolu Ticari kredi kartı verildiğini, davalı imzalamış olduğu sözleşmeden dolayı verilen kredi kartı harcamalarıyla ilgili borçlarını zamanında ödemeyince hesabı kat edilerek, 09/02/2020 tarihinde ihbarname ve 05/03/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, İhbarname ve ihtarname üzerine borç ödenmeyince, davalı aleyhine Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı takip dosyası ile 22.243,93TL asıl alacak ve ferilerini tahsil etmek için icra takibine başlandığını ancak davalı haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek açılan icra takibini durdurduğunu, davanın kabulü ile davalının, Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptaline ve takibin 22.243,93TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, asıl alacağın %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; asile yapılmış olan tebligatın usulsüz olduğunu, usulüne uygun arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığını, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise icra dosyasında belirtildiği gibi müvekkilinin borcu bulunmadığından davanın esastan reddine, davacının talep etmiş olduğu alacağın % 20’si oranındaki icra ve inkar tazminatının reddine, davacı taraf takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan dolayı davacı tarafın alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından itirazın iptali ile takibin devamı ve davalıların %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinden ibarettir.
Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde; davacı … Anonim Şirketi tarafından, davalılar …, … ve … Limited Şirketi aleyhine 19.246,21 TL asıl alacak, 2.917,34 TL faiz, 80,38 TL BSMV olmak üzere toplam 22.243,93 TL alacaktan kaynaklı ve 14/08/2020 tarihli ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının … (A) no’lu kredi kartı borcundan kaynaklı olduğu anlaşılmıştır.
İİK 67. maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir. Davacının davasını süresi içinde açmış olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli bankacı bilirkişisinin 12/03/2021 tarihli kök raporunda ve 19/04/2021 tarihli ek raporunda; davacı … A.Ş ile davalı …. Ltd. Şti borçlu … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kredili çalışmalar yaptığını, dava konusu kredili çalışmaların dayanağının 100.000,00 TL tutarında 20/12/2017 tarihli GKS kapsamında olduğunu, dayanak GKS alındığı tarih itibari ile 6098 sayılı kanunun hükümlerine tabi olduğunu ve kredili çalışmalarında ticari kredi kartı şeklinde kullandırımların olduğu söz konusu kredi kartına dair 3 dönem üst üste ödeme gerçekleştirmeyen davalıya davacı banka nezdinde 09/02/2020 ardından 05/03/2020 tarihinde davalının hesabının kat edilmesi ile iadeli taahhütlü olarak sadece asıl borçlu yönünden tüm borcun muacceliyet ihtarnamesi olarak 24 saat süreli olarak ihtar edildiğini, davalı … …Şti’nin 12/03/2020 tarihi itibari ile temerrüdün gerçekleştiğini, kefillere dair herhangi bir ihtarname gönderilmediği bu nedenle temerrütlerinin icra takibi ile başlayacağını, kefil … ve …’ın sorumlu olup olmadığı ile ilgili olarak 6098 sayılı yürürlük Kanunu gereğince Madde 586 2. Müteselsil kefalet gereği; davalıların 100.000,00 TL tutarındaki 20/12/2017 tarihli dayanak sözleşmedeki her birine ait 125.000,00 TL kefaletten doğan sorumluluklarının devam ettiğini, asıl borçlu …. Şti’nin karşılıklı akdedilen 100.000,00 TL tutarında dayanak sözleşme gereği sorumlu olduğu icra takibi itibari ile TCMB baz temerrüt faiz oranının % 18,60 olduğunu, … … Şti yönünden toplam 21.564,90 TL olduğunu, … ve … yönünden toplam 21.257,41 TL olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK 586. Maddesinde; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir..” düzenlemesi mevcuttur.
Dosya kapsamı incelendiğinde, alacaklı banka ile borçlu şirket arasında 20/12/2017 tarihli 100.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar … ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla 125.000’er TL tutarında kefil olarak teminatta bulundukları, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kartı bazında çalışmalar yapıldığı, söz konusu … no’lu kredi kartına dair ödemelerin yapılmaması üzerine davalı şirkete ihtarname gönderilmiş olduğu, asıl borçlu şirkete ihtarname gönderilmesine rağmen borç ödenmediğinden mezkur icra takibinin başlatıldığı, bu sebeple alacaklının müteselsil kefillere başvurma hakkının da doğmuş olduğu, davalılar … ve …’ın kefaletlerinin TBK 583/1. maddesindeki şekli şartları taşıdığı, 584/3.maddesinde kefalet için eş rızası aranmayan haller düzenlenmiş olup davalı asillerin kefalet verdikleri şirketin sözleşme imzaladığı tarih itibariyle şirket yöneticisi / ortağı olmaları sebebiyle eş rızası aranmayan hallere girdiğinden bu şartın da mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.11.2018 tarih 2017/19-822 esas 2018/1754 karar sayılı kararında banka alacağının hesaplanma yöntemi açıklanmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın taraflar arasındaki sözleşmeye ve sunulan belgelere uygun düştüğü kanaatine varılmakla, yapılan hesaplama hükme esas alınmış, davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebi mahkememizce yerinde görülmemiş, bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabulü ile davalıların Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 19.246,21 TL asıl alacak, 2.238,31 TL işlemiş faiz, 80,38 TL BSMV olmak üzere toplam 21.564,90 TL üzerinden devamına, (davalılardan … ve … yönünden; takibin 19.246,21 TL asıl alacak, 1.930,82 TL işlemiş faiz, 80,38 TL BSMV olmak üzere toplam 21.257,41 TL üzerinden devamına,) asıl alacak olan 19.246,21 TL’ye takip tarihinden itibaren %18,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit olduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında 4.312,98 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, (davalılardan … ve …’ın sorumluluğunun 4.251,48 TL ile sınırlı tutulmasına), fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın KISMEN KABULÜ İle,
Davalıların Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 19.246,21 TL asıl alacak, 2.238,31 TL işlemiş faiz, 80,38 TL BSMV olmak üzere toplam 21.564,90 TL üzerinden devamına, (davalılardan … ve … yönünden; takibin 19.246,21 TL asıl alacak, 1.930,82 TL işlemiş faiz, 80,38 TL BSMV olmak üzere toplam 21.257,41 TL üzerinden devamına,)
Asıl alacak olan 19.246,21 TL’ye takip tarihinden itibaren %18,60 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
Hükmolunan alacağın %20’si oranında 4.312,98 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, (davalılardan … ve …’ın sorumluluğunun 4.251,48 TL ile sınırlı tutulmasına)
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.473,09 TL karar harcından, peşin alınan 268,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.204,43 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, (davalılardan … ve …’ın sorumluluğunun 1.183,43 TL ile sınırlı tutulmasına)
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.305,60 TL’nin karar kesinleştiğinde davalılardan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, (davalılardan … ve …’ın sorumluluğunun 1.292,00 TL ile sınırlı tutulmasına), geri kalan 54,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 986,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, (davalılardan … Limited Şirketi’nin alacağının 679,03 TL ile sınırlı tutulmasına)
6-Davacı tarafından yapılan 268,66 TL peşin harcın tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 158,00 TL davetiye gideri ve 20,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 678,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 651,36 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, (davalılardan … ve …’ın sorumluluğunun 644,57 TL ile sınırlı tutulmasına), bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine adesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, taraflara kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.