Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2021/838 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/529 Esas – 2021/838
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/529 Esas
KARAR NO : 2021/838

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALILAR : 1- … – …

: 2- … – …

VEKİLLERİ : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile asıl borçlu … ve müteselsil kefil sıfatıyla … arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelere istinaden davalı- borçlulara … nolu Cari Hesap ve … nolu kredi kartı tesis edildiğini ve kullandırıldığını, borçluların söz konusu hesaplara konu borçlarını vadesinde ödememesi üzerine davalı borçlulara Adana 6.Noterliği’nin 02.07.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı borçlular aleyhinde Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı- borçlular tarafından Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı takibe, borca , faiz, ferilerine itiraz edildiğini belirterek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan işlemlerin mevzuata ve sözleşmeye uygun yapılmadığını, müvekkillerinin usul ve yasaya aykırı gönderilen ödeme emrine itiraz ettiklerini, kefilin sorumluluğunun, alacağın asıl borçludan tahsil edilememesi halinde başladığından, bu yönüyle kefil yönünden dava açma şartlarının oluşmadığını, ihtarnamede dönem faizi istenilmesi gerekirken borcun tamamının ve faizi birlikte talep edildiğini, sözleşmeye aykırılık bulunduğunu, bu bağlamda açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından itirazın iptali ile takibin devamı ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede; davacı … Anonim Şirketi tarafından, davalılar … ve … aleyhine … numaralı borçlu cari hesap için; 115.220,40 TL asıl alacak, 12.706,27 TL işlemiş faiz, 653,35 TL BSMV ve 1.731,88 TL masraf olmak üzere toplam 130.295,86 TL üzerinden, … numaralı kredi kartı için; 3.030,54 TL asıl alacak, 284,02 TL işlemiş faiz, 53,34 TL kat sonrası faiz, 2,67 TL BSMV olmak üzere toplam 3.370,57 TL üzerinden 26/08/2019 tarihli ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının taraflar arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden oluşturulan kredi kartından kaynaklı 133.666,43 TL borçtan oluştuğu anlaşılmıştır.
İİK 67. maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir. Davacının davasını süresi içinde açmış olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli bankacı bilirkişisi 16/07/2021 tarihli raporunda; dava konusu davalının imzalamış olduğu sözleşme nedeniyle kredi kullandırıldığı, kredi hesaplarının 27.06.2019 tarihinde kat edildiği; davalıların Borçlu Cari Hesap yönünden 13.07.2019 tarihinde temerrüde düştüğü; davalıların Borçlu Cari Hesap kalemine ilişkin olarak 115,220,40 TL anapara, 8.337,98 TL işlemiş faiz, 416,90 TL BSMV ve 1.731,88 masraf kalemi olmak üzere toplam 125.709,16 TL tutardan sorumlu tutulabileceği, davalıların Kredi Kartı kalemine ilişkin olarak 3.030,54 TL anapara, 284,02 Kat Öncesi İşlemiş Faiz, 44,45 TL Kat sonrası işlemiş faiz ve 2,22 TL BSMV kalemi olmak üzere toplam 3.361,23 TL tutardan sorumlu tutulabileceği, söz konusu tutarlara, takip tarihi olan 26.08.2019 tarihinden itibaren % 58,80 temerrüt faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586/2 maddesinde; “…Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehil verilmesi hallerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir…” düzenlemesi mevcuttur.
Öte yandan Aynı Yasanın 584.maddesinde; “.. Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır…” hükmü mevcut olup, kefil …’nin kefaletine ilişkin olarak eş muvafakatının bulunduğu, bu kapsamda davalının kefaletinin geçerli olduğu ve sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davalı banka ile asıl borçlu … ve müteselsil kefil sıfatıyla … arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmelere istinaden davalı- borçlulara ticari kredi kartı tesis edildiği ve kullandırıldığı, borçluların söz konusu hesaplara konu borçlarını vadesinde ödememesi üzerine davalı borçlulara Borçlu Cari Hesaba ilişkin ihtarname gönderildiği, buna göre davalı …’nin 13/07/2019 itibariyle temerrüde düştüğü, kredi kartına ilişkin herhangi bir ihtarda bulunulmadığı tespit edilmekle takip tarihine kadar akdi faiz işletilmesi gerektiği, ihtarnameye rağmen borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, bunun üzerine davalı borçlular aleyhinde Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı, takibe itiraz üzerine takibin durduğu, dosyaya ibraz edilen belgeler ile bunlara dayanılarak alınan hükme esas almaya elverişli 16/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, 15,220,40 TL anapara, 8.337,98 TL işlemiş faiz, 416,90 TL BSMV ve 1.731,88 Masraf kalemi olmak üzere toplam 125.709,16 TL alacaklı olduğunun belirtildiği anlaşıldığından, rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin; … numaralı borçlu cari hesap için;115.220,40 TL asıl alacak, 8.337,98 TL işlemiş faiz, 416,90 TL BSMV ve 1.731,88 TL masraf olmak üzere toplam 125.709,16 TL üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, … numaralı kredi kartı için; 3.030,54 TL asıl alacak, 284,02 TL işlemiş faiz, 44,45 TL kat sonrası faiz, 2,22 TL BSMV olmak üzere toplam 3.361,23 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, dava konusu alacak likit olduğundan hükmolunan 129.070,39 TL toplam alacağın %20’si oranında hesaplanan 25.814,07 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin;
*… numaralı borçlu cari hesap için;
115.220,40 TL asıl alacak, 8.337,98 TL işlemiş faiz, 416,90 TL BSMV ve 1.731,88 TL masraf olmak üzere toplam 125.709,16 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
*… numaralı kredi kartı için;
3.030,54 TL asıl alacak, 284,02 TL işlemiş faiz, 44,45 TL kat sonrası faiz, 2,22 TL BSMV olmak üzere toplam 3.361,23 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
Hükmolunan 129.070,39 TL toplam alacağın %20’si oranında hesaplanan 25.814,07 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Alınması gereken 8.816,79 TL karar harcından, peşin alınan 1.614,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.202,45 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul ve red oranına göre 1.273,80 TL’sinin davalılardanmüştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul ve red oranına göre 46,20 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 16.211,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.614,36 TL peşin harcın tamamının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 103,50 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 603,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 582,37 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine adesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, taraflara kararın tebliğinden itibaren İKİ hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.04/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır