Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/523 E. 2021/993 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/523 Esas – 2021/993
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/523
KARAR NO : 2021/993

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : … – …
DAVALILAR : 1- … –
VEKİLİ : … – …
: 2- … – (Müteveffa) – …
3-… – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20/10/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan otomobil sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, kalıcı sakatlık nedeniyle uğranılan zarar için 100,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL olmak üzere toplamda 200,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihini müteakip temerrüdün oluştuğu tarih itibariyle, davalı asiller yönünden ise olay tarihi itibariyle işletilecek ticari faizi ile, yaralanma ve sürekli sakatlık nedeniyle uğranılan manevi zarar nedeniyle davalı asiller yönünden müştereken ve müteselsilen 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca 09/09/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 37.830,00 TL arttırarak toplam 38.030,00 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen davalı …ndan temerrüt tarihi olan 26/09/2019 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte, davalı asiller … ve davalı … mirasçıları yönlerinden de kaza tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren olmak üzere ticari faiziyle birlikte tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle usulden reddine mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından 20/10/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanan müvekkilinin sakat kalması nedeniyle 20.200,00 TL maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Davacıya ait tedavi evrakları, hazırlık dosyası, trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, dava konusu olay nedeniyle davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacıda oluşan maluliyet oranı tespit edilmiş, kusur ve hesap bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Adana 17.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, mevcut 20/10/2016 tarihli kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda sürücü … ve sürücü belgesiz sürücü …’ın kendilerine hitap eder ışığın yeşil yandığını beyan ettikleri, kazada ışık nedeniyle kusur dağılımının yapılamamış olduğu, sürücü belgesiz sürücü …’ın beyanında ışığın yeşil yanıp söndüğüne ilişkin beyanı ve diğer araca temasın olmadığı ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından 2918 sayılı KTK’nun 52-A maddesi kuralını ihlal ettiği kanaati belirtilmiştir.
Ceza dosyasında mevcut Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 7127 sayılı ve 07/12/2018 tarihli raporunda; trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporları ile dosyadaki diğer tüm bilgi, belge ve ifadeler incelendiğinde; her iki sürücünün de kavşağa yeşil ışıkta girdiğini beyan ettikleri, söz konusu kavşakta sürücülerin seyir yönüne yanan ışığın renginin tespit edilemediği, tüm dosya kapsamından olay yeri ışık kontrollü kavşağa hangi sürücünün ışık ihlaliyle giriş yaptığı net biçimde tespit edilemediğinden, olay iki hale göre değerlendirilmiş ve mevcut verilere göre; 1.ihtimalde, otomobil sürücüsü …’ın asli kusurlu, motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, 2.ihtimalde ise, otomobil sürücüsü …’ın kusursuz, motosiklet sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğuna yönelik beyanda bulundukları görülmüştür.
Ceza dosyası kapsamında alınan kusur bilirkişisinin 13/04/2018 tarihli raporunda, sürücü belgesiz sürücü …’ın kavşaklarda geçiş hakkı konulu, 2918 Sayı Karayollari Trafik Kanununun 57. maddesinin A bendinde açıklanan “Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkân vermek zorundadırlar.” ve Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda olarak tanımlanan B bendinin 4. Bentteki “Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan geçen araç sürücülerine ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar. ” ve 6. Fıkrasında açıklanan “ Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel kavşak içindeki araç sürücülerine ilk geçiş hakkımı vermek zorundadırlar. Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak konulu, yine aynı kanunun 52. Maddesinin A fıkrasında “Sürücüler kavşaklara yaklaşırken, araçlarının hızlarını azaltmak zorundadırlar” kuralını ihlal ettiğinden bu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu; diğer sürücü …’ın ise, hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak konulu, yine aynı kanunun 35. maddesinin A fıkrasında “ Sürücüler kavşaklara yaklaşırken, araçlarının hızlarını azaltmak zorundadırlar, ” kuralını ihlal ettiğinden bu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğuna dair; rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan 24/03/2021 tarihli kusur bilirkişisi raporunda; … plaka sayılı motosikletin sürücü belgesiz sürücüsü …’ ın kazanın oluşumunda diğer sürücü ile eşit oranda kusurlu olduğu, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ ın da kazanın oluşumunda diğer sürücü ile eşit oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında alınan kusur bilirkişi raporları ve dosya içeriği incelendiğinde, sürücülerden hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığının tespiti mümkün olmamakla; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/1350 E. 2015/7998 K. Sayılı, 01/06/2015 Tarihli ilamı doğrultusunda; “…Bu hale göre BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı olmadığından, mahkemece yapılacak iş davacı veya davalıdan kimin kırmızı ışıkta geçtiğinin tespitinin yapılması, dosya kapsamındaki delillerden kimin kırmızı ışıkta geçtiği kesin olarak belirlenemiyorsa her iki tarafı da % 50 kusurlu kabul edip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” ilamı dikkate alınarak mahkememizce alınan tarafların % 50 oranında kusurluk olduklarını belirten 24/03/2021 tarihli kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Dosya tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 09/07/2021 tarih ve … sayılı raporda 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik çerçevesinde davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu beden gücünün % 5 ‘ini kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de altı aya kadar olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mevcut Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Kurulu’nun 06/09/2019 tarihli raporunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 09/07/2021 tarihli raporu ile örtüşür vaziyette; 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik çerçevesinde davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu beden gücünün % 5 ‘ini kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de altı aya kadar olduğu belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu 02/09/2021 tarihli raporunda, kusur oranı, maluliyet oranı ve davacının tespit edilen gelirine göre TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi nazara alınarak yapılan hesaplamada davacının geçici işgöremezlik sebebiyle 4.228,00 TL, sürekli işgöremezlik sebebiyle 33.802,00 TL olmak üzere toplam 38.030,00 TL maddi tazminat talep edebileceği, zararın poliçe kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Dava trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacının 20/10/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak malul kaldığı ve çalışma gücünün %5 ‘ini kaybettiği, yine geçici iş göremezlik süresinin de 6 ay olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olmadığı, diğer davalıların araç sürücüsü ve araç işleten konumunda oldukları anlaşılmıştır.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Yönetmeliği’nin 9. maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için …’na gidilebilecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davanın TBK’nun 54. ve 55. maddeleri gereğince çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacının 20/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kalıcı ve geçici işgöremez şekilde yaralandığı, … plaka sayılı motosikletin sürücü belgesiz sürücüsü …’ın, … plaka sayılı otomobil sürücüsü … ile birlikte kazanın oluşumunda eşit oranda kusurlu oldukları, dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının toplam zararının 33.802,00 TL olarak hesaplandığı, müterafik kusur iddiasının davacı … plakalı motosiklet sürücüsü olup, kaza anında kaskının takılı olup olmadığının belirsiz olduğu, sürücü belgesiz olduğu, alkol ölçüm sonucuna ilişkin bilgi bulunmadığı, Adli Tıp 2. İhtisas kurulu raporunda davacının maluliyetinin sağ ayak bileği kırığından kaynaklandığının tespit edildiği anlaşılmakla önleyici kask vb. koruyucu güvenlik önlemlerinin kullanılmasının ayak bileğinde kırık oluşmasını engellemeyeceği kanaatine varılmakla müterafik kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı kabul edilmiştir.
Davalılardan …’un nüfus kayıtları incelendiğinde 23/12/2016 tarihinde vefat etmiş olduğu, iş bu davanın 09/09/2020 tarihinde açılmış olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle davalının taraf ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden HMK’nun 114/1-d ve 115 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan açılan maddi ve manevi tazminat davasının usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile eklenen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesine göre, Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğundan; davacı tarafa, 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile eklenen 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin 2.fıkrası uyarınca, davacı ve davalı taraflar arasındaki arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı tarafın davalılardan …’a ilişkin arabuluculuk tutanağını dosyaya sunmamış olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … açısından temerrüt ve faiz 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ZMMS ‘nın poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceğinin öngörüldüğü, dava konusu olayda davalıya 13/09/2019 tarihinde başvuru yapıldığı ve davalının 26/09/2019 tarihi itibariyle mütemerrid durumda olduğu, … plakalı aracın ticari kullanıma mahsus olduğu, davacı vekilinin talebini bedel arttırım dilekçesinde 33.802,00 TL olarak belirttiği ve eksik harcı tamamladığı anlaşılmakla, tüm bu nedenlerle davalı … yönünden açılan davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A) Davalılardan … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin davanın HMK’nun 114/1-d ve 115. maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
B) Davalılardan … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
C) Davalılardan … aleyhine açılan maddi tazminat davasının KABULÜ İLE;
33.802,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 4.228,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 38.030,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.597,83 TL karar harcından, peşin alınan 54,40 TL ve ıslah ile alınan 130,00 TL olmak üzere toplam 184,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.413,43 TL harcın davalı …ndan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalı …ndan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.704,50 TL vekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 184,40 TL peşin harcın tamamının davalı …ndan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL adli tıp muayene ücreti, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 331,50 TL tebligat masrafı ve 69,50 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.101,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranlarına göre takdiren 1.365,65 TL’sinin davalı …ndan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.07/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.