Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 E. 2021/790 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/463 Esas – 2021/790
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/463 Esas
KARAR NO : 2021/790

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….A.Ş – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … LİMİTED ŞİRKETİ – …

VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket mülkiyeti kendisine ait olan 4.032 adet alüminyum profil malzemeyi 04/02/2019 tarihinde … anonim şirketinin antreposuna teslim ettiğini, malzemeler 14/03/2019 tarihine kadar belirtilen adreste muhafaza edildiğini, malzemelerin su ile teması halinde oksitleneceğine ilişkin hassasiyete rağmen davalı … tarafından emtia yağmura maruz bırakıldığını, davalı … ise malzemelerin antrepodan alınıp taşınması sırasında araç üzeri çadırını örtmeyerek daha fazla yağmura maruz kalmasına sebebiyet verdiğini ve neticede profiller kullanılamaz hale geldiğini, müvekkil şirkete ait malzemelerin sundurma altında bekletilmesi, yağmur altında yükleme yapılması ve yağmurda aracın üstü açık şekilde müvekkilin Hacı Sabancı Organize Saniye Bölgesi … adresinde bulunan fabrikasına getirilmesi sonucunda 16.240 kg miktarında alüminyum profil malzemenin tamamı oksitlenerek kullanılmaz hale geldiğini, söz konusu ürünler …’da faaliyette bulunan ve portatif merdiven yapan bir firma için özel olarak üretilmiş olup başkaca bir alan kullanımı mümkün olmadığını, ürünler hali hazırda hurda vasfında olduğunu, müvekkil şirket hasarın tespiti amacıyla vakit kaybetmeksizin Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/… değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, tespit konusu malzemenin standart dışı ölçülere ve şekle sahip olması nedeniyle hurda vasfında olduğunun kanaatine varıldığını, müvekkilin adresine getirilmesi işlemleri sırasında davalıların ihmali hareketleri sonucunda 16.240 kg miktarında alüminyum profil malzemenin tamamı oksitlenerek kullanılmaz hale geldiğini, oluşan zarardan davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik malın rayiç değeri ile hurda değeri arasındaki farka ilişkin 19.848 EURO’nun zarar tarihinden itibaren euro bazında işleyecek avans faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki döviz alış kuru üzerinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile aralarında özel bir saklama sözleşmesi olmadığını, davaya konu ürünlerin teslimden itibaren 39 gün şirkete ait antrepoda kapalı sundurma altında sudan uzak beklediğini, emtiayı teslim almaya gönderilen aracın sal kasa tabir edilen üzeri etrafı açık araç olduğunu, yağmur durduğunda yükleme işleminin tamamlandığını, yaşananların kendilerinin sorumluluğunda olmadığını, saklama görevini layıkıyla yerine getirdiklerini, taşımacının eylem ve işlemlerinden sorumlu olmadıklarını, haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; taşıma işleminin 15/03/2019 tarihinde gerçekleştirildiğini, bu tarihte teslim edilen alüminyum profiller indirildiği sırada davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıtta bulunulmadığını, iddia edilen hasarın çok kısa sürede tespit edilebilecek bir hasar olduğunu, 7 günlük süreye uyulmadığını, davacının bildirim yükümlülüğüne uymadığını, malzemenin üretim aşamasından başlayarak Türkiye’den ihraç edilirken, Alman firmasında beklerken, Alman firmasından iade edilmesinden kaynaklı geri dönüş yolunda veya diğer davalının deposunda zarar görmüş olabileceğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, alacak talebine ilişkin olup, 19.848 EURO’nun zarar tarihinden itibaren Euro bazında işleyecek avans faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki döviz alış kuru üzerinden zararın ve Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası ile yapılan tespite ilişkin masraflar ve ihtarname keşidesi için yapılan masrafların ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkil şirkete ödenmesi talep edilmiştir.
Dosyada mevcut 15/03/2019 tarihli tutanak incelenmiş, tutanakta …-… firmasından gelen malzemelerin ıslak olduğunun belirtildiği görülmüş, aynı tarihli diğer tutanakta da … nolu profillerin ıslanmadan kaynaklı oksitlenerek kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut Adana 16.Noterliği’nin 27/03/2019 tarihli ve …-… yevmiye no’lu ihtarnameleri, Ankara 57.Noterliği’nin 03/04/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve Ankara 4.Noterliği’nin 08/04/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameleri incelenmiştir.
Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… D.İş sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından hazırlanan 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; 4.032 adet alüminyum profilin incelendiği, örnek olarak seçilen eloksal kaplı olmayan profiller üzerinde oksidasyon lekesinin mevcut olduğu, profillerin oksidasyonlu hali ile yurt içi veya yurt dışında kullanımının mümkün olmaması nedeniyle eritilerek yeniden değerlendirilmesi haricinde başka bir şekilde kullanılamayacağı, tüm malzemenin hurda değerinin 151 .032,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Adana Meteoroloji İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevaben, Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğünce hazırlanan 01.12.2020 tarihli … sayılı ve 09.07.2020 tarihli … sayılı yazıları ile Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde kurulu bulunan Otomatik Meteoroloji İstasyona ait meteorolojik veriler dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli bilirkişilerin 27/04/2021 tarihli raporunda; davacı …. A.Ş ‘ye ait olan 4.032 adet (16.240 Kg) alüminyum profil malzeme 04/02/2009-14/03/2019 tarihleri arasında davalı … … A.Ş’nin antreposunda kaldığını ve 15/03/2019 tarihine diğer davalı …Şti tarafından taşınarak davacı şirkete teslim edildiğini, Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/… d.iş sayılı dosyası kapsamında hazırlanan 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ıslanarak oksitlenen malzemenin kullanılamaz hale geldiğini, 4.032 adet alüminyum profilin eritilerek yeniden değerlendirilmesi haricinde başka bir şekilde kullanılamayacağının tespit edildiğini, dava dosyasında mevcut olan video görüntüleri, meteoroloji verileri ve diğer belgeler değerlendirildiğinde dava konusu alimünyum malzemelerin hangi aşamada ıslanmış olabileceğinin incelendiğini, dava dosyasında …A.Ş’de dava konusu alüminyum malzemelerin 04/02/2019-14/03/2019 tarihleri arasında hangi koşullarda depolandığını gösteren fotoğraf kroki veya başka bir belge mevcut olmadığını, bu durum nedeniyle alüminyum profillerin ……A.Ş’de depolanması esnasında ıslanarak oksitlenip oksitlenmediği hususunda tarafça bir karara varılmasının mümkün olmadığını, …… Tarafından dava konusu malzemelerin taşınması gerekli önlemleri almamasına rağmen taşıma işlemi esnasından yağmur yağdığını bu nedenle de malzemelerin ıslandığını gösterir somut bir belge mevcut olmadığını, taşımanın 15/03/2019 tarihinde yapıldığını ve oksitlenmenin de bu tarihte tespit edildiği dikkate alındığında oksitlenmenin daha önceki bir ıslanmadan kaynaklanmış olabileceğinin değerlendirildiğini, dolayısıyla dava konusu alüminyum profilin …… taşıması sebebiyle ıslanarak kullanılmaz hale geldiğinin tespit edilemediğini, dava konusu hurda profillerin toplam değerinin 15560,175 kg X 16 TL =248.962,80 TL olarak hesaplandığını, davacı zarar tarihi itibariyle talepte bulunduğu için taşımanın yapıldığı 15/03/2019 tarihi itibariyle hurda alüminyum fiyatının 8,5 TL olduğu dikkate alınarak 15/03/2019 tarihi itibariyle dava konusu hurda profillerin toplam değerinin 15560,175 kg X 8,5 TL = 132.261,49 TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Davacı, davalılardan … A.Ş’nin davaya konu alüminyum profilleri güvenli bir şekilde saklama yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kendisini zarara uğrattığını iddia etmiştir. Davacı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı görülmüştür. Buna göre, davacı şirketin mülkiyeti kendisine ait olan 4.032 adet alüminyum profil malzemeyi 04/02/2019 tarihinde davalılardan … A.Ş’nin antreposuna teslim etmiş olup, malzemelerin 14/03/2019 tarihine kadar belirtilen bu adreste muhafaza altında bulundurulduğu tarafların kabulündedir.
6098 sayılı TBK’nun 572. Maddesinde ; “…Ardiyeci, kendisine bırakılan malları bir komisyoncu gibi özenle saklamak ve mallarda ayrıca önlem alınmasını gerektiren bir değişiklik olursa, durumu imkân ölçüsünde saklatana bildirmekle yükümlüdür.
Ardiyeci, saklatana, malların durumunu incelemesi ve örnek alması için, alışılmış iş zamanlarında; gerekli koruma önlemlerini alabilmesi için de her zaman izin vermek zorundadır..” düzenlemesi mevcuttur. Bu kapsamda taraflar arasında saklama sözleşmesi türlerinden ardiyeciye bırakma sözleşmesinin kurulmuş olduğu kabul edilmiştir. Buna göre, davalı antrepo sahibi olarak eşyayı muhafaza etme, gerekli özeni gösterme ve eşyayı aldığı hali ile iade etme borcu altındadır. Dava konusu alüminyum malzemeler 04/02/2019 – 14/03/2019 tarihleri arasında davalının antreposunda muhafaza altında olup, davalı tarafça kapalı sundurma altında bulundurulduğu belirtilmiş, davalı taraf ise gerekli özenin gösterilmediğini iddia etmiştir. Davacı tarafça iddiasını ispata yeter derecede bir delil dosyaya sunulmamış olup, 15/03/2019 tarihinde emtia davalı şirketten teslim alınarak taşınmış, malın teslim alınması anında davacı şirket yetkilileri tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt sunulmamış, 12 gün sonra 27/03/2019 tarihinde ihtarname gönderilerek ayıp ihbarında bulunulmuştur. 15/03/2019 tarihli tutanakta …-… firmasından gelen malzemelerin ıslak olduğunun belirtildiği görülmüş, aynı tarihli diğer tutanakta da … nolu profillerin ıslanmadan kaynaklı oksitlenerek kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiği görülmüş ancak her iki tutanağın da davacı şirket çalışanları tarafından tek taraflı olarak tanzim edilmiş olup teslimatı yapan davalı şirketin yetkililerinin imzasının bulunmadığı görülmekle, her zaman sonradan tanzimi mümkün olan salt bu tutanaklar davacı lehine Mahkememizde yeterli kanaat oluşturmamıştır. Bu nedenle davacı tarafça davalı … A.Ş hakkında ileri sürdüğü iddiaları ispat edemediği kabul edilmiştir.
Davacı ile davalılardan … Limited Şirketi arasında ise, 10/02/2016 tarihli nakliye satın alma sözleşmesi imzalanmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 850. Maddesinde ; “…(1) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar.
(2) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.
(3) Taşıma işleri ticari işletme faaliyetidir…” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı, davalının malzemelerin diğer davalının antreposundan alınıp taşınması sırasında araç üzeri çadırını örtmeyerek emtianın daha fazla yağmura maruz kalmasına sebebiyet vermiş ve neticede profillerin kullanılamaz hale geldiğini iddia etmiştir. Alınan 27/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yükleme ve taşımaya ilişkin kamera görüntülerinin incelenmesinde, yükleme esnasında yağmur yağdığına dair bir tespitin yapılamadığı, görüntülerde yağmur yağdığına ya da malzemelerin üzerinden su aktığına dair bir tespitin olmadığı belirtilmiş, taşımanın 15/03/2019 tarihinde yapıldığı ve oksitlenmenin de bu tarihte tespit edildiğinin iddia edildiği nazara alındığında kısa bir yolculuk esnasında ıslanarak aynı tarihte malzemenin oksitlenmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan 6102 sayılı TTK’nun 875. Maddesinde “..(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun…” düzenlemesi;
Aynı Yasanın 889/1. Maddesinde; “..Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır..” düzenlemesi mevcuttur. Davacı tarafça teslim anında herhangi bir ihtirazi kayıt sunulmadığı görülmekle, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, dosyaya sunulan tüm delil ve belgeler incelenmekle, dava konusu emtianın hangi aşamada ıslanarak kullanılamaz hale geldiğinin tespitinin yapılamadığı, davacı tarafça herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin malzemenin davalılardan teslim alındığı, bu durumda davalı taraflarca eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin kabulünün gerekeceği, aksinin davacı tarafça ispat edilemediği kanaatine varılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın her iki davalı yönünden de ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.903,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.843,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davalı … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı … Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 20.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, taraflara kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.21/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.