Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/428 E. 2021/994 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/428 Esas
KARAR NO : 2021/994

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … –
… Vergi No: …

VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle;02/09/2018 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken sürücü …’ın sevk ve idaresinde … plakalı aracın çarpması sonucu çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada sürücü konumda olan müvekkili …’ın yaralandığını, kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranının geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının 20/02/2019 tarihli Resmi Gazetede Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi hakkında Yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesini, 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek ( fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ) şimdilik 100-TL olamak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosundan sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;28.06.2008 gün ve 26920 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan müvekkil Büro, yabancı ülke Yeşil Kart Büroları (…) ile yaptığı Internal Regulations Anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir Yeşil Kart sigortaları mevcutsa Yeşil Kart Sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen üçüncü şahıs hasarlarını tedvir ettiğini, müvekkili Büronun, yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiklerini, bu durumda, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde, limit üstü ve trafik sigortası şartları dışındaki talepler için ise ancak yabancı sigorta şirketinin ihtiyaren teminat vermesi halinde müvekkil Büro’nun sorumluluğunun doğduğunu, davanın konusu, 02.09.2018 tarihinde … plakalı araç ile davacının idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen kazada davacının yaralanıp malul kaldığından bahisle sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemli işbu davanın ikame edildiğini, … yabancı plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, kusur ve kusur oranlarının tespiti çok önemli olduğunu, İncesu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… Soruşturma ve akabinde açılmış ise ceza dosyasındaki kusur tespitleri, ile Karayolları fen Heyetinden seçilecek heyetle kusur tespiti ve /veya Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla tespit yapılması gerekmektediğini, yabancı plakalı araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmaz ise davanın müvekkil kurum yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacıların işbu kaza sonucunda herhangi bir maluliyetinin oluşup oluşmadığının ve maluliyet oranının ve 02.09.2018 tarihli kaza ile illiyet bağının, bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı taleplerinin tamamının reddini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İhtilafın, kazada kusurun kimde olduğu, oranının ne olduğu, meydana gelen zarar, cismani zararın kapsamı, maluliyet oranı, iş göremezlik durumu, iş göremezliğin geçici ve/veya kalıcı olup olmadığı, oranı ve zarar miktarı gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Taraflar usulüne uygun olarak sulhe ve arabuluculuk kurumuna başvurmaya teşvik olunmuş, ancak bundan olumlu sonuç alınamamıştır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 99.maddesinin 1.fıkrası gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacının, zarar görenin kendisine başvurması tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde poliçe teminatı kapsamındaki zararı ödemesi gereklidir. Söz konusu süre içinde ödeme yapmayan sigortacı, sürenin sonunda hukuki sorumluluğuna isabet eden tazminat tutarı yönünden temerrüde düşer. Dava tarihinden önce kendisine tazminat talepli başvuruda bulunulmayan sigortacı, hakkındaki tazminat davasının açıldığı tarih itibariyle mütemerrit olur.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
Kazaya ilişkin İncesu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına arasına celp edilmiştir. İncelenen dosyada; soruşturma sırasında tarafların uzlaşma yoluyla aralarındaki uzlaşmazlığı çözümledikleri ve dosyasında uzlaşma sebebiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen İncesu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyası sonucunda; soruşturma sırasında tarafların uzlaşma yoluyla aralarındaki uzlaşmazlığı çözümledikleri ve ilgili soruşturma dosyasında uzlaşma sebebiyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19.maddesi uyarınca dava konusu eylem nedeniyle uzlaşmanın sağlanılması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının ve dava açılmış ise davadan feragat edilmiş sayılacağının hüküm altına alınmış olduğu, tarafların uzlaşması sebebine dayalı olarak 03/10/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin emsal nitelikli 2014/9058 E 2016/5900 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK’nın 253/19 md. uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde tazminat davası açılamayacağı açılmış olan davadan feragat etmiş olacağının sayılacağı açıkça hükme bağlanmış olması nedeni ile suç soruşturması esnasında Cumhuriyet Başsavcılığında davacının uzlaşmış olması nedeni ile tazminat talep etme hakkının bulunmadığı uzlaşmanın feragat hükmünde olduğu anlaşılmakla açılan davanın 5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesi delaleti ile ve feragat nedeni ile reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın 5271 sayılı CMK’nın 253/19 md. delaleti ile feragat nedeni ile reddine,

2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır