Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2021/772 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/335 Esas – 2021/772
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2021/772

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ –


VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – … Vergi Dairesi: …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin Gaziantep’de faaliyet gösteren …. Ltd. Şti adlı firmayı iş yeri poliçesi ile sigortaladığını, 30/10/2018 tarihinde elektrik dalgalanmasından ötürü sigortalı işyerinin UPS cihazının zarar gördüğünü, firma zararının şirketlerince giderildiğini, sorumluluğun davalı şirkette olduğunu, bu nedenle Adana 12. İcra Dairesinin 2019/… sayılı takip dosyası başlatıldığını, borca haksız olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başlatmış olduğu icra takibinden sonra müvekkil şirket tarafından şirket kayıtları incelendiğini, gerekli araştırmaların yapıldığı, yapılan araştırmada söz konusu tarihte ilgili adresi enerjilendiren trafo veya fiderde arıza kaydı veya dalgalanma görülmediğinin tespit edildiğini, davacının iddia ettiği gibi voltaj dalgalanması olsa idi sadece davacının sigortalısında değil o bölgede aynı trafoya (voltaj dalgalanması olması durumunda o şebekeyi bağlı olarak elektrik sağlayan tüm kullanıcılar bu durumdan etkileneceğini) bağlı diğer elektrik abonelerinde de bu yönde arızalar meydana geldiğini, ancak müvekkil şirkete anılan bölgede ve anılan tarihte başkaca herhangi bir elektrik abonesi tarafından herhangi bir şikayet veya arıza bildirimi yapılmadığını, elektrik iç tesisatındaki bir eksiklik veya aksaklıktan ve benzeri sebeplerden gerçekleşmiş olabileceğini, davacının başlatmış olduğu Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı ilamsız icra takibinin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

YARGILAMA USULÜ :
15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak, “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü gereğince , mahkememizde açılan 3.436,54 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı şirketin sorumluluğunda bulunan elektrik hizmetinin verilmesi esnasında oluşan elektrik kesintisi veya voltaj dalgalanması nedeniyle meydana gelen zararın davacı sigorta şirketi tarafından karşılanması nedenine dayalı rücuen tazmin edilmesi amacıyla başlatılan Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemi hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasının incelemesinden; davacının davalı aleyhine 01.08.2019 tarihinde icra takibi başlattığı; takip talebinde 3.228,00 TL asıl alacak ve 208,54 TL faiz alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında faiz işletilmesini talep ettiği, icra takibinin davalı vekilince itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre gerekli deliller olan servis kayıtları, davalı şirket nezdinde tutulan kayıtlar ile ekspertiz raporlarının mahkememiz dosyasına celbi sağlanmıştır.
Davacı sigorta şirketinin sigortalısının elektrik tedarik şirketinden 30.10.2018 tarihli hasar günü itibariyle bünyelerinde arıza kaydı bulunup bulunmadığı sorulmuş; ilgi kurum yazılan müzekkereye cevaben ilgili tarihte arıza kaydına rastlanılmadığına dair bildirimde bulunmuştur.
Davacı sigorta şirketinin voltaj dalgalanması iddiasıyla hasar bedelince davalı elektrik şirketinden alacaklı olup olmadığının tespiti amacıyla tüm dosya kapsamına göre elektrik mühendisi bilirkişiden talimat yoluyla keşfen bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi 07/06/2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu olayda servis ve eksper raporlarına göre meydana gelen hasar sebebinin voltaj dalgalanması olduğu belirtilmiş ise de, yönetmelik gereği enerji firmasının arıza kayıtlarını tutması gerektiğini, enerji şirketinin büyesinde voltaj dalgalanması ihbarı bulunmadığını, bu şekilde bir dalgalanma mevcut olsa birçok kişinin hasara uğrayacağından ötürü birçok ihbarın bulunması gerektiğini, bu nedenle bu iddiaları destekleyen bir veri bulunmadığını, davacı sigortalısının UPS sistemindeki hasarın başka bir kullanıcı tarafından gürültü eklenmesi nedeniyle gerçekleşmiş olabileceğini, davalının sorumluluğunda bir durumun bulunmadığını rapor etmiştir.
Hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile mahkemede gerekli kanaat oluştuğundan rapora karşı itirazların reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2104 E. 2016/3571 K. sayılı içtihadında ” Dava, TTK 1301. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı değerlendirme içerdiği anlaşılmıştır. Dava dışı sigortalı işyerinde şebeke voltajının ani olarak yükselmesi, dalgalanması sonucu elektronik cihazda arıza ve hasar meydana geldiği iddia olunmuş, mahkemece olay tarihi itibariyle bölgedeki voltaj tablosu getirtilerek incelenmiş, olay tarihinde elektrik kesintisi veya voltaj dalgalanmasına dair davalı şirket nezdinde tutulan herhangi bir kayda rastlanmadığı ve dava dışı sigortalı işyeri komşularında da benzer nitelikte şikayetlerin olmadığı bilirkişilerce tespit edilmiştir. Bu somut veriler ışığında davalının sorumlu olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişilerin tespiti aşar şekilde ” anlık voltaj dalgalanmalarının sistemde arıza olarak gösterilmemesinin arızanın voltaj dalgalanmasından meydana gelmediğini göstermeyeceği” şeklindeki değerlendirmelerine dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. ” şeklinde hüküm kurmuştur.

Yukarıda bahsedilen yargı kararı, tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; dava konusu ihtilafın voltaj dalgalanması iddiasıyla hasar tazmini edilen miktarın rücusuna dayalı olduğu, elektrik tedarik şirketinden alınan bilgiye göre hasar günü itibariyle riziko adresini besleyen enerji hattında arıza kaydının bulunmaması, bu durumun bilirkişi raporunda tespit edildiği, bu nedenle voltaj dalgalanması nedeniyle davalı kurumun sorumluluğunun bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş her ne kadar dava değeri nedeniyle kesin olarak verilmesi karar hakkında duruşma esnasında istinaf yolu sehven açılmış olsa da gerekçeli kararda bu hatadan dönülerek miktar yönüyle kesin olarak karar verilmiştir.

KARAR :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 3.436,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar yönünden KESİN olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır