Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2021/749 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/325 Esas
KARAR NO : 2021/749
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – T.C.Kimlik No: …
…,
2- … – T.C.Kimlik No:…
…,
3- … – …
…,
4- … – T.C.Kimlik No;…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : …
Vergi No:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkil davacıların murisi … …, … ve … kullanmış olduğu krediler nedeniyle her 3 bankanın da birlikte çalışmış olduğu sigorta şirketlerine kullanmış olduğu kredilerden dolayı hayat sigortası yaptırdığını, müvekkil davacıların murisi babalarının vefatından sonra her 3 bankadan da kullanılan kredilerden dolayı yapılan sigortalar nedeniyle sigorta şirketlerinin kalan kredi borçlarını ödemeleri gerekirken bu kredileri ödemediklerini, yaptıkları başvuruda gerekçe olarak müvekkil davacıların babalarının intihar ettiği iddialarına dayandırdıklarını, dava açmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurmaları üzerine … kullanılan krediden dolayı … A.Ş. ile uzlaşmaya varıldığını ve ödeme yapıldığını, diğer 2 bankanın bağlı olduğu sigorta şirketlerinin ödemeyi yapmaması nedeniyle bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkil davacıların müteveffa babaları … … A.Ş. ile 19/01/2016 tarihinde … … şubesinden yapmış olduğu Esnaf … Poliçesi gereğince 60.000,00 TL miktarlı sigorta yaptırdığını, davalı sigorta şirketine müvekkil davacılara 60.000,00 TL ödeme yapması için zorunlu arabuluculuk kurumuna bavurulduğunu, ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, müvekkil davacıların murisi … 21/07/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatından sonra … tarafından müvekkil davacılardan yaklaşık 90.000,00 TL kredi borçlarından dolayı tahsilat yapıldığını, davanın kabulü ile davalının yapılan sigorta poliçesi sözleşmesi gereği ödemesi gereken 60.000,00 TL tutarın müvekkil davacıların murisinin ölüm tarihi olan 21/07/2016 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ikametgah adresi … Mah. … Cad. No:… K:… …/… olduğunu, davanın İstanbul Tüketici Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, davanın hayat sigortasına ilişkin olduğunu, bu nedenle, 6502 Sayılı Tüketici Kanunu gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunu, sigortalı murisin vefatından sonra davacı mirasçıları şirketlerine başvurduklarını ve rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle sigorta tazminatı için talepte bulunduğunu, davacıların murisinin 21.07.2016 tarihinde intihar nedeniyle vefat etmiş olduğunun anlaşıldığını, görev ve yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 60.000,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; murisin … sözleşmesinden kaynaklı olarak mirasçıların davalı sigorta şirketine karşı açmış olduğu tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Davaya konu sigortanın acentesinin Adana ilinde bulunması sebebiyle davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarsus CBS 2016/… S. 2016/… K. Sayılı soruşturma dosyasının incelemesinden; muris …’nın 21.07.2016 tarihli şüpheli ölümü sebebiyle soruşturma başlatıldığı, soruşturma neticesinde kişinin kanala atlamak suretiyle vefat ettiği gerekçesiyle KYOK kararı verildiği, ilgili karara itiraz edildiği, itirazın Tarsus SCH 2016/… D.İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ” Hayat Sigortası” poliçesi incelendiğinde; sigorta başlangıç tarihinin 19.01.2016 bitiş tarihinin 19.01.2017 olduğu, poliçe teminat bedelinin 60.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu sigorta hasar dosyası, soruşturma dosyası, kredi ödeme dekontları ve gerekli diğer belge ve evraklar celp edildikten sonra dosya bir adli tıp uzmanı, bir sigorta alınında hesaplamaya haiz nitelikli hesap uzmanı, bir bankacı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacının iddiası,cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamına göre davacının talepleri ve davalının savunmasına göre ayrıca tüm deliller incelenmek sureti ile müteveffanın ölüm sebebi ve ölüm sebebine uygun olarak davacılar alacaklı ise alacağın tespiti amacıyla rapor hazırlanması istenilmiştir.
Bilirkişi heyeti 16.07.2021 tarihli raporunda özetle; Dava konusu muris ölümünün Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığınca incelendiğini, şüpheli ölüm nedeniyle müteveffa üzerinde otopsi işlemi uygulandığı, otopsi neticesinde darp, cebir izi, delici, ezici ve kesici alet yaralanmasına rastlanılmadığı, müteveffanın kulağından, burnundan, ağzından sıvı akıntısının bulunduğunun belirlendiği, ilgili soruşturma dosyasında müşteki ifadesinin bulunduğu, müşteki ifadesinde müteveffanın borcunun bulunduğunun, borcunu çok kafasına taktığının, aynı mahalle su kanalına doğru gittiğine dair kamera görüntülerinin bulunduğunu düşündüğünün beyan edildiği, soruşturma neticesinde kişinin evinden çıkarak kanala doğru giderken görülmüş olması, üzerine şahsi eşyalarını almaması, su içerisinde kıyafetleriyle bulunmuş olması, ölüme etki edecek travmatik lezyon ve toksit maddeye saptanmaması, ölümün suda boğulmaya bağlı mekanik asfiksi sonucu maktülün kanala atlamak suretiyle vefat ettiği sebebiyle KYOK kararı verildiği, muris ile davalı şirket arasında 19/01/2016 başlangıç 19/01/2017 bitiş tarihli 60.000,00 TL bedelli sigorta poliçesinin bulunduğu, sigortalının 21/07/2016 tarihinde vefat ettiği heyetçe yapılan değerlendirme sonucu müteveffa sigortalı …’nın intihar ettiğinin kanaatine varıldığı, TTK 1503 ve Hayat Sigortası Genel Şartnamesi A.3.2 Maddesi gereği sigortalının en az 3 yıldan beri sigortalanmış olması veya adli melakelerinin yerinde olmadığına dair bir rapor bulunması halinde, riyazi ihtiyatı ödemesi yapması gerektiğini, ancak davacının bu yönde bir talebinin bulunmadığı, talebin vefat sigorta bedeli olduğu, bu talep yönünden davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunmadığının rapor etmişlerdir.
Hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Bilirkişi heyet raporu hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu aşağıdaki hükümlere haizdir.
Madde 1487 “(1) Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir.(2) Hayatı sigorta edilen kimse, ilk primin ödenmesinden önce ölmüşse sigorta sözleşmesi geçersizdir.”
Madde 1503 “(1) Sigortalı, yenilemeler de dâhil olmak üzere, en az üç yıldan beri devam eden ve ölüm ihtimaline karşı yapılan bir sözleşmede, bu süre geçtikten sonra intihar ederse veya intihara teşebbüs sonucu ölürse, sigortacı sigorta bedelini ödemekle yükümlüdür.(2) Sigortalının intiharı veya intihara teşebbüsü sonucu ölümü, akli melekelerindeki bir rahatsızlık sebebiyle üç yıldan önce gerçekleşmiş ise sigortacı sigorta bedelini ödemek zorundadır.”
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; dava konusu ilişkinin hayat sigortasından kaynaklı olarak vefat sigorta bedeline ilişkin olduğu, dava konusu murisin şüpheli ölümünün Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasından da anlaşılacağı üzere intihardan kaynaklandığı, yapılan soruşturmada bu nedenle KYOK kararı verildiği, verilen KYOK kararına itirazın Tarsus Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kesin olarak reddedildiği, olayın intihar dışında bir eylem neticesinde gerçekleştiğinin beyan haricinde başka bir dellille ispatlanamadığı, intihar nedeniyle tazminat ödemesinin TTK 1503 gereği ancak 3 yıllık sigorta ilişkisi veya akli melakelerinin kaybedildiğine dair raporla gerçekleşeceği, olayımızda bu iki şartında gerçekleşmediği, bilirkişi raporunun dosyaya sunulan belgelerle uyumlu olduğuna takdir getirilerek bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 145,63 TL’nin karar kesinleşmesi ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacılardan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı taraflarça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır