Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2021/1009 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/311 Esas – 2021/1009
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/311 Esas
KARAR NO : 2021/1009
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ –

VEKİLLERİ : … – …

DAVALILAR : 2- … – …
3- … … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan ölüm ve cismani zarar nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 06/07/2018 tarihinde sürücü davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Bulvarı üzerinde … Mah. … sokak kavşağında … kuaförü önünde kaldırım üzerinde park halinde iken geriye doğru manevra yaptığı esnada yaya olarak müvekkil …’e çarparak yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için şimdilik 500,00 TL kalıcı iş görmezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen, müvekkil için 40.000,00 TL manevi tazminatın kazaya sebebiyet veren … ile ruhsat sahibi … … Ltd.Şti.’den yine kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan aracın müvekkil şirkete, 26.05.2018-26.05.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 360.000-TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmemiz davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, avukatlık kanununda, dava açılmadan önce veya duruşma başlamadan önce tarafların koşulları sağlaması halinde uzlaşabilecekleri, uzlaşmanın sağlanması halinde, uzlaşma tutanağının ilam niteliğinde olduğunun sabit olduğunu, davacı vekili ile Avukatlık Kanunu M.35/A’da belirlenen usule uygun şekilde gerçekleştirilen uzlaşma sebebi ile müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak, “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmiştir .Kanun hükmünce her ne kadar 100.000,00 TL altındaki ticari davaların basit yargılama hükümlerine göre yürütüleceği kuralı getirilmiş ise de işbu sınır miktarının yargılama aşamasında geçebilecek nitelikte olması, dava bedeli yönünden geleceği tartışmalı bulunan bir davada daha kısıtlı iddia ve savunma yapmasına olanak kılan basit yargılama yöntemini uygulamanın, “hukuki dinlenilme hakkının” ve “eşit yargılanma hakkının” ihlali niteliğinde görülmesi sebebiyle dava her ne kadar yazılı yargılama usulüne göre başlatılmış olsa da; 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, dava miktarının poliçe üst limiti gereğince 500.000,00 TL’yi aşmayacağına kanaat getirilerek mahkememizde açılan dava basit yargılama usulüne göre karara çıkartılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İhtilaf kazada kusurun kimde olduğu, oranının ne olduğu, meydana gelen zarar, cismani zararın kapsamı, maluliyet oranı, iş göremezlik durumu, iş göremezliğin geçici ve/veya kalıcı olup olmadığı ve oranı, tazminat gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, taraflara ait SEK raporları, kaza nedeniyle başlatılan ilişkin dosya getirtilmiştir.
31.08.2018 tarihinde davalılardan …’in sürücü olarak bulunduğu … plakalı araç ile yaya konumunda bulunan davacıya çarpttığı, davacının kaza nedeniyle yaralandığı anlaşılmaktadır.
Sigortalı araç sürücüsü davalı hakkında taksirle yaralama suçundan ötürü Adana 27. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/… E. sayılı dosyasında taksirle yaralama suçundan ötürü ceza verilerek adli para cezası verilmiştir.
Olay tarihi itibariyle … plakalı araç davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS yapılmıştır. Sigorta hasar dosyasının incelemesinde; 21.01.2020 tarihinde davacı tarafa ibraname karşılığı 54.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalılardan … Ltd. Şti’ye ait olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 22.12.2020 tarihli raporunda; … plakalı kamyonet sürücüsünün kaldırıma park edili aracı park yerinden çıkartmaya/yerleştirmeye çalıştığı esnada etrafını kontrol etmeden manevra yaparken yayaya çarparak kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle %100 kusurlu sayılmıştır.
Davalı vekili kusur raporuna itiraz etmiş; kusur bilirkişisinden itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 27.04.2021 tarihli ek raporunda; itirazların değerlendirildiğini kök raporun değişmesine yönelik bir durumun arz olmadığını, kök raporun tekrarlandığını rapor etmiştir.
Davalı vekili ek kusur raporuna karşı da itiraz dilekçesi sunmuş; mevcut rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
Kusur raporunun alınmasından sonra dosya maluliyet incelemesi için ATK’ya gönderilmiştir. İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 16.06.2021 tarihli raporuna göre; davacının özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik ölçütlerine göre % 22 kalıcı iş görememezliğinin bulunduğunu, 6 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu rapor etmiştir.
Davalı sigorta vekili maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuş; raporun hükme ve denetime elverişli olması, rapora karşı itirazların somutlaştırılmaması nedeniyle rapora karşı itirazların reddine karar verilmiştir.
Dosya maluliyet incelemesinden sonra aktüer hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi … bilirkişi raporunda özetle; davalı sigortanın 22.01.2020 tarihinde yapmış olduğu 54.000,00 TL ödemenin güncellenmesi neticesinde araç sürücüsünün kusuru ve TRH 2010 prograsif rant sistemine göre bakiye kalıcı iş göremezlik zararının 83.075,00 TL olduğunu, ödeme ile hesaplanan bedel arasında fahiş farkın bulunduğunu, takdirin mahkemede olduğunu, sigorta temerrüt tarihinin ödeme tarihi olan 21.01.2020 olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili ile davalı vekili hesap raporuna itiraz etmişlerdir. İtirazların değerlendirilmesi için aktüer bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Aktüer bilirkişi ek raporunda özetle; 2020 verileri dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 8.499,00 TL olduğunu, kalıcı iş göremezlik zararının ise 72.803,00 TL olduğunu, bu hesaplamalara müterafik kusur indirimi hesaplaması da yapıldığını, takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi sunmuş; kalıcı iş göremezlik tazminatının 83.075,00 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir.
Davalı sigorta vekili aktüer rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuş; mevcut rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
a) Kalıcı İş Göremezlik Zarar Talepleri Yönünden
Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nın 92. maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolayısı ile davalı sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu aşikardır.
Davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın neden olduğu kazadan davacının yaralanmasından ötürü davacının kalıcı maluliyetinin belirlenerek aktüer bilirkişi tarafından davacının kalıcı iş göremezlik zararının 83.075,00 TL olduğu rapor edilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen bedel ile hesaplanan bedel arasında fahiş fark bulunduğu kabul görerek; davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince diğer davalıların ise B.K 49 maddesi gereğince maddi sorumluluğunun bulunduğuna kanaat getirilmiştir.
b) Manevi Tazminat Yönünden;
BK 56. maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütülüğünün zedelenmesi halinde olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktarda paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel yararların haleldar olması gerekir. Doğaldır ki manevi tazminat için üzülme, elemin yoğunluk arz etmesi gerekir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir.
Davalı araç sürücüsünün tam kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde davacının %22 oranda kalıcı iş göremez şekilde yaralandığı bu durum neticesinde elem ve üzüntü duyduğu sabittir. Davacıların duyduğu üzüntü ve elemin dindirilmesi amacı ile kazanın meydana geldiği tarih, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların yaşı, tarafların kusur durumu dikkate alınarak davacının talep ettiği manevi tazminat miktarı makul görülerek manevi tazminat talebinin tam kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasının kabulü ile, kabul edilen bedellere sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren diğer davalıların kaza tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile; 83.075,00 TL kalıcı iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 21/01/2020 diğer davalılar … ile … yönünden 06/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın manevi tazminat yönünden kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-a)Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 5.674,85 TL karar ve ilam harcından, 691,64 TL peşin harç ve 283,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 974,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.700,21 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-a)Maddi tazminat talebi yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 11.599,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
b)Manevi tazminat talebi yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 691,64 TL peşin harç, 283,00 TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam 1.029,04 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harcaması yapılan 27 tebligat gideri 229,50 TL, 9 müzekkere gideri 72,60 TL, bilirkişi ücreti 1.050,00 TL, posta ücreti 48,50 TL, ATK ücreti 820,00 TL olmak üzere toplam 2.220,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **