Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2021/694 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/305 Esas
KARAR NO : 2021/694
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC Kimlik No: … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ V.N. … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 20/12/2018 tarihinde çift taraflı kaza meydana geldiğini, meydana gelen kazada sürücü konumunda olan müvekkil …’ın kazada yaralandığını, kazamının meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü konumunda olan müvekkil …’ın ağır bir şekilde yaralandığını, kaza tarihinin 20/12/2018 olması nedeniyle, kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranının geçici iş göremezlik arınının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadıkları hususlarının 20/02/2019 tarihli resmi gazetede yayımlanan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesini ve maddi tazminatın tahsilini, oluşan maluliyet nedeniyle … A.Ş.’ne başvuru yapıldığını ancak davalı …Ş. yasal süre geçmesine rağmen başvurunun sonuçlanmadığını, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek ( fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 100,00 TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın …’den sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesinde özetle ; davacının maluliyet oranlarının net şekilde tespit edilemediğini, net maluliyet oran tespiti adına belgeler talep edilmişse de davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığından ödeme yapılamadığını, davanın usulden reddini, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri trafik sigortası genel şartları poliçe özel şartları ile karayolları trafik kanunu hükümleri itibariyle poliçe teminatına dahil olmadığını, müvekkil şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebi açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın reddini, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla müvekkil şirkete ait poliçenin tedavi masrafları ve bedeni tazminat talepleri sorumluluğunun poliçe teminatı dahilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beyan etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 100,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İhtilaf kazada kusurun kimde olduğu, oranının ne olduğu, meydana gelen zarar, cismani zararın kapsamı, maluliyet oranı, iş göremezlik durumu, iş göremezliğin geçici ve/veya kalıcı olup olmadığı ve oranı, tazminat gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında taleplerinin 100,00 TL kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiştir.
23.07.2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motorsiklet ile sürücü davacı … idaresindeki … plakalı motorsikletin çarpışması sonucu davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Sigortalı araç sürücüsü hakkında taksirle yaralama suçundan ötürü Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… E. 2019/… K. numarasıyla şikayet yokluğundan KYOK kararı verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 01/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’un, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, sağ şeritte seyir halinde bulunan aracın güvenle geçişini beklemeden şerit ihlali yaparak kazaya sebebiyet verdiğinden, karayollura trafik kanunun 56/a (sürücülerin geçme dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmalara yasaktır ) maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ise, yolun sağında kendi şeridinde yoluna devam ettiğinden kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varıldığını takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Kusur raporunun alınmasından sonra dosya maluliyet incelemesi için ATK’ya gönderilmiştir. İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 16.06.2021 tarihli raporuna göre; davacının özürlülük ölçütü maluliyetine göre % 0 kalıcı iş görememezliğinin bulunduğunu, 4 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu rapor edilmiştir.
Davacı vekili maluliyet raporuna itiraz etmiş ve yeni bir maluliyet raporu alınmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin itirazlarını somutlaştıramaması ayrıca tespitin yapıldığı maluliyet yönetmeliğinin kaza tarihi ve yönetmelik yayım tarihi dikkate alınarak uygun olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden kusuru ve maluliyeti oranında olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın neden olduğu kazadan davacının yaralanmasından ötürü maluliyeti bulunmamasından ötürü davalı … şirketinin 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince maddi sorumluluğunun bulunmadığına kanaat getirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **