Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/211 E. 2021/644 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/211 Esas – 2021/644
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/211 Esas
KARAR NO : 2021/644

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….TİC.A.Ş. –

… Vergi Dairesi: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
… Vergi Dairesi: …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :11/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş’nin faturalar karşılığında müvekkil şirketten CO2 tankı kiralamış olup fatura bedellerinin ödenmediğini, yapılan ihtarlara rağmen borçlu şirketin borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsili için Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara sebebiyet verilmesinin önlenmesi için davalının mal kaçırma durumu gözetirilerek UYAP taramasında adına tespit edilecek araç ve taşınmazların kaydına, üçüncü şahıslara devirlerinin ve muvazaalı hacizlerin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulü ile 7.080,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işyeri CO2 tankı kiralayan davacının, davalıdan olan kira alacağının ödenmemesi iddiasıyla başlatılan Adana 13. İcra Müdürlüğü 2019/… sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; aradaki temel ilişkinin kira alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla, mahkememizce görevin dava şartı haline gelmesi sebebi ile görevli mahkeme olup olmadığımız hususunda irdeleme yapılmıştır.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi 6100 Sayılı HMK 4. maddede düzenlenmiş olup buna göre dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görmekle görevlidirler. HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.
Göreve ilişkin bu açıklamalardan sonra somut olaya geldiğimizde; davacı ile davalının dava konusu uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığının anlaşılması, işbu nedenle açılan davanın TTK kapsamında değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmaması nedenleriyle davaya bakmaya mahkememiz görevli olmayıp sulh hukuk mahkemesi görevli olduğuna kanaat getirilmiştir.HMK114/1-c maddesine göre görev dava şartı olup HMK 115. maddeye göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve bulunmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri ve arabuluculuk ücretinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4- İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır