Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2021/617 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/108 Esas – 2021/617
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2021/617

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … LİMİTED ŞİRKETİ –
… Vergi Dairesi: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … TİC. LTD. ŞTİ –
… Kurumlar Vergi Dairesi: …

VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan ayıplı mal nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/02/2019 tarihinde müvekkil şirket … Marka Notebook Cinsi … model ve … seri numarası ile laptop satın aldığını, ancak müvekkil şirket satın aldıktan 3 ay sonra mayıs 2019 tarihinde cihazı servise verildiğini, henüz üzerinden çok zaman geçmeden işlem yapmadan cihazın arıza verdiğini, ilk olarak ekranının kendiliğinden görüntü kaybı ve pilin çabuk bitmesi sebebiyle servise gönderildiğini, dava konusu cihazın aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değişimine, mümkün olmadığı takdirde satış bedeli olan 5.499,00 TL’nin 05/02/2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; servis tarafından herhangi bir arıza tespit edilemediğini, müşteri memnuniyeti sağlanması amcı ile yazılım yüklenerek ürün geri gönderildiğini, davacıya 27/02/2019 tarihinde teslim edildiğini, arıza problemi olduğunu düşünüp müvekkil şirkete getirdiği ve sadece yazılım yüklenen, herhangi bir arıza problemi olmayan ürünü olması gerektiği gibi sorunsuz bir şekilde kullandıktan sonra 17/09/2019 tarihinde tekrardan müvekkil şirketin … mağazasına getirerek arıza şikayetinde bulunduğunu, dava kosu ürünün müvekkil şirket tarafnıdan tekrardan servise gönderildiğini, bios güncellemesi, zaman içerisinde gerçekleşen donanımsal değişikliklerin uyumlu olarak sistemde çalışmasını sağlamak amacıyla ya da yeni donanımın tanıtılabilemsi amacı ile yapılan yazılımsal güncellemeler olduğunu, yani kullanılan teknolojik aletlerin güncellenmiş programlara uymunu sağladığını, somut olayda cihazda herhangi bir arıza ve ayıp tespit edilmediğinden TTK ve TBK’nın yukarıda yer alan ilgili maddeleri uyarınca davacının seçimlik hakkının söz konusu olmayacağını, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle kaydıyla dava konusu ürünün bir an için ayıplı olduğu düşünülse dahi davacının tacir olduğu göz önüne alındığı takdirde 8 gün içerisinde müvekkil şirkete başvuruda bulunması gerektiğini, ancak davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere 3 aş gi.i .in büne bohna lüvemmiy xinmeke başvuruda bulunduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 5.499,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilaf; dava konusu notebook cinsi bilgisayarın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın neden kaynaklandığı, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve yine davacının sözleşmeden dönme ve ödemiş olduğu mal bedelini davalıdan talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Dava konusu aracın davalıdan satın alındığı, 5.499,00 TL’nin davacı tarafından fatura karşılığı davalıya ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı vekili, TTK nun 23/3 ve TBK nun 223 maddelerinde öngörülen süreler içerisinde muayene ve ihbar külfetine uyulmadığı belirtilerek zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesinin gerektiği, açıkça belli değilse malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlardada Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı” belirtilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesinde, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu” belirtilmiştir. Aynı yasanın 231.maddesinde ise, “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı” hüküm altına alınmıştır.
Yine ticari satımlarda satıcı tarafından yasada öngörülen zamanaşımı süresinden daha uzun bir süre garanti verildiği hallerde, garanti süresi içinde ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak talepte bulunulabilir. İmalatçı tarafından iki yıllık garanti süresi verilmesi zamanaşımı süresinin uzatıldığını gösterir ve bu süre ayrıca satıcı tarafından da alıcıya taahhüt edilmişse satıcıyı da bağlar.
Dava konusu bilgisayarın garanti süresi iki yıldır. Dava konusu bilgisayar 05/02/2019 tarihinde satın alınmış, iş bu dava 04/02/2020 tarihinde açılmıştır. Dava konusu cihazın satış tarihi ile dava tarihi arasında 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davanın süresi içerisinde açıldığının kabulü gerekmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219.maddesinde, “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olacağı” belirtilmiştir.
Dava konusu cihaz 05/02/2019 tarihinde satın alınmış, 27/02/2019, 02/10/2019 tarihlerinde cihazın arızasından dolayı servis formları hazırlanmış, servis sonrası arızanın tekrarlanması üzerine davacı tarafından yargı safhasına geçilmiştir.
Mahkememiz tarafından dava konusu cihazın üzerinde elektrik mühendisiyle inceleme yapılmış, bilirkişi 09.12.2020 tarihli raporu ile; dava konusu cihazın 05/02/2019 tarihinde 5.499,00 TL bedelle satın alındığını, 27/02/2019, 02/10/2019 tarihlerinde şikayet sonrası servis onarımına sokulduğunu, şikayetlerinin devam ettiğini, cihaza yetkili servis dışında müdahale bulgusuna rastlanılmadığını, ilgili cihazın ayıplı olduğunu, satın alma fiyatı dikkate alındığında %25 amortisman indirimi yapılırsa 4.128,00 TL iade olunması gerektiğini, takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş; taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 09.02.2021 tarihli raporunda özetle; tarafların itirazlarının incelemesinde kök raporun değişmediği, itiraz konusu hususların kök raporda ele alındığını rapor etmiştir.
Davacı vekili amortisman bedeline; davalı vekili ile ihbar olunan vekili ise rapora esasen itiraz ederek incelemenin bilgisayar mühendisi tarafından yapılması gerektiğini beyan ederek ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişinin yanına bilgisayar mühendisi bilirkişide eklenmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 26.07.2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu cihazın 05/02/2019 tarihinde 5.499,00 TL bedelle satın alındığını, 27/02/2019, 02/10/2019 tarihlerinde şikayet sonrası servis onarımına sokulduğunu, şikayetlerinin devamettiğini,bilgisayarın ağır çalıştığını, bazı zamanlar açılışta ekran görüntüsünün kaybolduğunu ve titrediğini, cihazın sorunlu ve arızalı olduğunu, arızanın tüketiciden değil üretim hatasından kaynaklandığını, bilgisayarın neticede ayıplı olduğunu, cihaza amortisman indirimi yapılır ise 4.128,02 TL iadesinin gerektiğini rapor etmişlerdir.
Taraf vekilleri rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuş; mevcut bilirkişi heyet raporu hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227.maddesinde, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının seçimlik hakları düzenlenmiş olup, alıcıya, “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarından birisini kullanma hakkı tanınmıştır. Aynı yasanın 229.maddesinde ise, “Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu, buna karşılık alıcının da, Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesini, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesini ve ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini” talep edebileceği düzenlenmiştir.
Dosyaya ibraz edilen denetime elverişli, bilimsel ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna göre aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın üretimden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Araçtaki ayıp, aracın değerini ve davacının araçtan beklediği faydaları azalttığından davalının bundan sorumlu olduğu ve dolayısıyla davacının TBK nun 227.maddesi gereğince sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sözleşmeden dönülmüş olmakla herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Davacı ürünü, davalı ise aldığı ürünün bedelini iade etmekle yükümlüdür. Davacının cihazı kullandığı süreler içerisinde cihazın mütemadiyen arıza çıkardığı hususu dikkate alındığında davacının dava konusu cihazdan kullandığı süre içerisinde tam randıman görmediği aşikar olup amortisman bedeli indirimi yapılması hususu hakkaniyete aykırı düşeceğinden bu hususun ancak faize hükmedilmesi hususunda dikkate alınması gerekli olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu nedenle TBK nun 229.maddeside göz önüne alınarak; davanın fatura bedeli üzerinden kabulü ile, dava konusu … seri numaralı, … Marka, … Model notebook cinsi bilgisayarın davalıya iadesi ile mal fatura bedeli olan 5.499,00 TL nin davalıya iadesi ile , davacı aracı, davalı ise mal bedelini kullanarak ondan istifade etmiş olmakla hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulanmayıp, malın fiilen teslim tarihi ile ödeme tarihi arasında geçecek süre için avans faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

KARAR :
1-Davanın KABULÜ ile; … seri numaralı, … Marka, … Model notebook cinsi bilgisayarın davalıya iadesi ile mal fatura bedeli olan 5.499,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Malın fiilen teslim edilmesine rağmen bedelin ödenmemesi halinde iade tarihinden bedel ödenmesi tarihine kadar geçen süre için hükmedilen bedele avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 375,63 TL karar ve ilam harcından, 93,91 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 281,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,000 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 93,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 148,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan 9 tebligat gideri 89,50 TL, 2 müzekkere gideri 17,40 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 706,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır