Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/899 E. 2021/729 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/899 Esas – 2021/729
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/899 Esas
KARAR NO : 2021/729

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….LTD.ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …. LTD.ŞTİ. –

VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket 10.05.2017 tarihinde … 1,6 TDI 120 PS … tipi motor no: …, şasi no … olan 2017 model metalik şekerbeyazı renk aracı davalı …. Ltd.Şti’den satın aldığını, … plaka numarası ile tescil ettirdiğini ve akabinde kullanmaya başladığını, Müvekkilin satın aldığı otomobili 2019 yılı şubat ayı sonlarına kadar problemsiz olarak kullandığını ve gerekli tüm bakımlarını özenle yaptırdığını, müvekkilin aynı davalılardan daha sonraki yıllarda yine aynı marka ve modelde araç satın aldığını ve kullandığını, bu araçtan çok memnun olduğu için aynı otomobilin yenisini aldığını, 2019 yılının şubat ayının ortalarında müvekkilin otomobilinde ön kaput üzerinde 5 parçada vernik kabarması olduğu tespit edildiğini, bu durum yetkili servise bildirilmiş serviste bu durumu tespit ettiğini, müvekkil satın aldığı şirket ve ithalatçı firma ile aracın değiştirilmesi için yaptığı görüşmelerde bir netice alamadığını, müvekkile bedava 2 servis ve kaputun boyanması teklif edildiğini, müvekkilin bu teklifi kabul etmediğini, bunun üzerine aracı bu hali ile satın almayı karşılığında yeni araçta % 3 indirim yapmayı teklif etmişler ancak bu teklifte müvekkil tarafından kabul edilmediğini, bu arızanın devamının gelmesi ve diğer kısımlarda da görülmesi, yayılması ihtimali çok fazla olduğunu, zira boyama işi bir bütün olarak aynı anda yapıldığını, bu hata ancak aracın boyasının yeniden yapılması ile giderileceğini, bu durumda müvekkilin kabul edebileceği bir husus olmadığını, aracı bu hali kullanması yada daha sonra satabilmesi çok zor olduğunu, satmak istemesi halinde aracın piyasa değerinin çok altında bir fiyata satabileceğini, ülkede aracın boyalı olması fiyatın düşüren en önemli etken olduğunu ve alıcı bulmak dahi çok zor olduğunu, müvekkilin oldukça yüksek bir meblağ ödeyerek satın aldığı lüks arabasından gerektiği gibi yararlanma imkanı ortadan kalktığını, bu nedenle müvekkilin otomobilinin aynı model ve özellikte yenisi ile değiştirilmesi için mahkemenize başvurmak zorunda kalındığını, yukarıda yazılı nedenlerle; müvekkilin satın aldığı otomobilin ücretsiz olarak aynı marka ve aynı tipte yenisi ile değiştirilmesine, şayet mahkemeniz aksi kanaatte ise Satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmasına, davalıların ayıp nedeni ile müvekkilin uğradığı zararın tazminine karar verilerek 2.000,00 TL (Fazlaya dair talep ıslah ve dava hakkımız saklı kalmak üzere) tazminat ödemesine karar verilmesini ve bu tazminata başvuru tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasını, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca 11/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 6.250,00 TL arttırarak toplam 8.250,00 TL tazminatın davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin olarak aracın ayıplı olmadığını, değişim talebinin hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, olsa olsa davacının davasının maddi vakıa olarak sebebinin ücretsiz onarıma ilişkin olabileceğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarına karşı görevli mahkeme ve uygulanacak hukuka ilişkin itirazlar saklı kalmak üzere, TTK hükümleri uyarınca müvekkil şirkete sorumluluk atfedilemeyeceğinden davanın müvekkil yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, Davacı TTK’de öngörülen hak düşürücü nitelikteki ayıp ihbar sürelerine uymadığından huzurdaki davanın usulden reddine, Huzurdaki dava iki yıllık ayıba karşı zamanaşımı ve garanti süresi dolduktan sonra ikame edildiğinden davanın zamanaşımı yönünden reddine, Pasif husumete, zamanaşımına ve ayıp ihbar sürelerinin geçirildiğine ilişkin itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla, davacının seçimlik haklarından hangisini kullandığı açık ve kesin olarak ortaya konulmadığından ve taleplerini terditli davaya konu etmesi yerleşik yüksek mahkeme kararlarına aykırı olduğundan davacıya taleplerini açıklaması için kesin süre verilmesine, aksi takdirde huzurdaki davanın usulden reddine, Usule ilişkin itirazlar saklı kalmak kaydıyla; Dava konusu araçta üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde herhangi bir arıza bulunmadığından, davacı tarafından araçta var olduğu iddia edilen boya sorunu dış etkenler veya kullanım hatasından kaynaklandığından davacının iddiaları hukuka ve gerçeğe aykırı olduğundan, herhalde huzurdaki davanın reddine, Kabul anlamına gelmemek üzere, mahkemece ayıbın üretimden kaynaklandığı sonucuna varılırsa öncelikle Yargıtay kararları doğrultusunda araçta takyidat varsa bedel iadesi ya da misli ile değişim istenemeyeceğinin kabulü ile diğer seçimlik haklar doğrultusunda karar verilmesine; takyidat yok ise de ücretsiz onarımla giderilebilecek ve mevzuat kapsamında araçtan beklenen faydayı azaltacak bir ayıp olmadığı dikkate alınarak araç değişimi taleplerinin seçimlik hakların orantılı kullanılması ilkesi çerçevesinde reddine, ücretsiz onarım ya da bedel indirimi yönünde hüküm kurulmasına, yukarıdaki taleplerin kabul edilmeyip aracın ayıpsız misli ile değişime karar verilir ise, kanun yollarına başvuru haklarımız saklı kalmak üzere, öncelikle araçta davacının kusuru kapsamında meydana gelen değer kayıplarının tespiti ile davacıya yüklenmesine, dava konusu araç müvekkil şirkete iade edilmek zorunda olacağından aracın trafik kaydında olması muhtemel her türlü takyidattan arî olarak iadesi gerektiğine dair hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava Borçlar Kanunu’nun 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklara dayanılarak açılmış satılanın ayıpsız bir benzeri ile değişimi, olmadığı takdirde satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim ve zararın tazmini talebinden ibaret olup, taraflar arasındaki ihtilaf; aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın neden kaynaklandığı, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve araç ayıplı ise davacının aracı aynı marka ve modeli ile ücretsiz değişimi talebinin, bu talebi uygun görülmediği takdirde satış bedelinden ayıp oranında indirim talebinin ve zararının tazmini talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesinin gerektiği, açıkça belli değilse malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlardada Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı” belirtilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesinde, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olduğu” belirtilmiştir.
Aynı yasanın 231.maddesinde ise, “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı” hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219.maddesinde, “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olacağı” belirtilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227.maddesinde, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının seçimlik hakları düzenlenmiş olup, alıcıya, “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” haklarından birisini kullanma hakkı tanınmıştır.
Aynı yasanın 229.maddesinde ise, “Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu, buna karşılık alıcının da, Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesini, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesini ve ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini” talep edebileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu … 1,6 TDI 120 PS … tipi motor no: …, şasi no … olan 2017 model metalik şekerbeyazı renk aracın 10/05/2017 tarihinde satın alındığı, 2019 yılı Şubat ayı ortalarında aracın ön kaput üzerinde 5 parçada vernik kabarması olduğu iddia edilmekle taraflar arasında bu konuda anlaşma sağlanamadığından iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen hasar değer kaybı makine bilirkişisi 26/04/2021 tarihli ek raporunda ve kök raporunda da; … plakalı 2017 model … marka, … 1.6 TDI 120 PS tipi otomobilin motor kaput bölgesinde vernik soyulmalarının mevcut olduğunu, her geçen gün verniği soyulan bölgenin biraz daha büyüdüğünü, bu soyulmaların yanlış kullanıma bağlı olmadığını, aracın üretimi sırasında aracın dış yüzeyini kaplayan vernik ve boya katlarının atılması aşamasında yapılan yanlış veya eksik bir uygulamanın buna neden olduğunu, bilirkişi tarafınca internet üzerinden yapılan araştırmalarda, aracın boya garantisinin 3 yıl olduğunu, bu nedenlerle vernik soyulmalarının garanti kapsamındaki araçta meydana geldiğini, bu nedenlerle aracın bu açıdan gizli ayıplı olduğunu, bu soyulmaların lokal boya uygulaması ile onarılamayacağını, motor kaputundaki ayıplı boyanın tamamı ile sıyrılarak yeniden boyanması gerektiğini, bu aşamasından sonra , aracın satılması durumunda değerinde ciddi kayıplar yaşanacağını, aracın kullanımı ile birlikte ortaya çıkan vernik soyulma/ atma sorunlarının gizli ayıp olarak nitelendirilmesi gerektiğini, bilirkişi tarafınca dava tarihi itibari ile geçmişinde hasar kaydı veya sonradan uygulanan boya uygulaması olmayan aynı marka, model, tip ve yaştaki emsal araç piyasa rayiç değeri ile ilgili 2. El araç satışı yapan ticarethanelerde, internet üzerinden satış yapılan internet sitelerinde yapılan detaylı incelemede ve emsal araçlar arasından alınan değer ortalamasında aracın, bir parçası boyalı değerinin 145.250,00 TL bandında satıldığını, bu değerler dikkate alındığında araçta dava tarihi itibari ile meydana gelen değer kaybı miktarının 152.500- 145.250,00= 7.250,00 TL olacağını, aracın verniği soyulan motor kaputunun yeniden boyanması için gereken işçilik bedelinin 1.000,00 TL olduğunu, araçta ortaya çıkan ve sadece kaput bölgesinde oluşan vernik soyulmalarının, motor kaputunun yedine boyanması sonrasında aracın değerini düşürmek dışında sürücü ve yolcuların can güvenliğini tehlikeye atacak bir ayıp olmaması nedeniyle, aracın satın alış tarihi ve değeri ve ayıbın niteliğine göre davacının seçimlik haklarından aracın misli ile değişim hakkını kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe yol açacağını belirtmiştir.
Dosyaya ibraz edilen denetime elverişli, bilimsel ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre aracın boya garantisinin 3 yıl olduğu, bu nedenlerle vernik soyulmalarının garanti kapsamındaki araçta meydana geldiği, aracın bu açıdan gizli ayıplı olduğu, araçtaki ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmayıp üretim hatası kaynaklı olduğu, bu durumun aracın değerini azalttığı, davalıların da bundan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı … vekili müvekkilinin satım sözleşmesinin tarafı olmadığını ve husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini beyan etmiş ise de; üretici- ithalatçının sorumlu tutulabilmesi için taraflar arasında akdi ilişki bulunması zorunlu değildir. Üretici Borçlar Kanunu’nun 41. (6098 sayılı TBK’nın 49.) maddesi gereğince meydana gelen haksız fiilden sorumludur. Ürün ile üretici (üreticinin fiil ile üründeki ayıp nedeniyle meydana gelen zarar) arasında uygun illiyet bağı bulunduğu takdirde üretici- ithalatçı meydana gelen zararı tazminle yükümlüdür. (Yargıtay 11.H.D’nin 2020/5083 Esas, 2021/5398 Karar sayılı, 30/06/2021 Tarihli ilamı)
Öte yandan araçta ortaya çıkan ve sadece kaput bölgesinde oluşan vernik soyulmalarının, motor kaputunun yeniden boyanması sonrasında aracın değerini düşürmek dışında sürücü ve yolcuların can güvenliğini tehlikeye atacak bir ayıp olmaması nedeniyle, aracın satın alış tarihi ve değeri ve ayıbın niteliğine göre davacının seçimlik haklarından aracın misli ile değişim hakkını kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe yol açacağı anlaşılmakla, satış bedelinden ayıp oranında indirim ve zararın tazminine ilişkin talep yerinde görülmekle, davanın kabulü ile 8.250,00 TL tazminatın dava tarihi olan 14/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmek gerekmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile 8.250,00 TL tazminatın dava tarihi olan 14/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 563,55 TL karar harcının, peşin alınan 44,40 peşin harç ile 106,74 TL ıslah harcı ile birlikte 151,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 412,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 151,14 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 248,00 TL davetiye gideri ve 8,40 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 756,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine adesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.