Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/830 E. 2022/39 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/830 Esas – 2022/39
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/830 Esas
KARAR NO : 2022/39

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … A.Ş. – …
VEKİLİ : … – …
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- ….LTD.ŞTİ. – …
: 4- … – …
VEKİLLERİ : … – …

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın kredi sözleşmesine istinaden davalı borçluya kredi verdiğini, davalı borçlunun müvekkili bankadan kredi kullandığını, ancak borcunu ödemediğini, müvekkili tarafından Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı dosyasında takip açıldığını ve başlatılan bu takibe karşı davalıların; borca, işlemiş faize ve faiz oranına borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, İcra takibinin durduğu için yasa gereği arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ancak davalı taraflarla 2019/… arabuluculuk numarası ve 2019/… büro dosya numarası ile anlaşma sağlanamadığını, borçlular vekilinin itiraz dilekçesinde, müvekkili bankaya herhangi bir borçları olmadığını belirttiğini ve alacağın tamamı ile faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçluların itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesine göre davalıların borçlu olduğunun sabit olduğunu ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, öncelikle dava sonunda alacağın tahsilinin zor olması, dava sürecinde davalının mal kaçırma ihtimaline binaen davalının UYAP sisteminden Takbis ve araç sorgusunun yapılarak malvarlıklarına İhtiyati tedbir şerhi konulmasını talep ettiğini, borçluların başka icra dosyaları da olduğu için zaman kazanmak için kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, haklı davanın kabulüne, davalıların kötü niyetli itirazının iptaline karar verilmesini ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davacı aleyhinde, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı nakdi ve gayrinakdi alacaklar için başlatılan Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından itirazın iptali ile takibin devamı ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı … A.Ş. tarafından, davalılar …, …, … … Limited Şirketi ve … aleyhine, 10/10/2018 tarihli, 2.110,00 TL asıl alacak, 24,66 TL gecikme cezası, 6.400,00 TL depo talebi olmak üzere toplam 8.534,66 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının genel kredi sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
İİK 67. maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir. Davacının davasını süresi içinde açmış olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür.
Dosyaya ibraz edilen bankacı bilirkişisi …’in 15/02/2021 tarihli raporunda; davacı Bankanın, dava konusu takipte …’ın şahsi borcu ile Kredi Borçlusu şirket borcunu birbirine karıştırdığını, takipte deposu talep edilen çeklerden … ve … numaralı çekler, takip dayanağı sözleşme kapsamında verildiğini, davalı borçluların sorumluluğunda olan çeklerin olduğunu, takip tarihi itibarıyla ödenmiş yasal Garanti tutarı bulunmadığını, takip ve dava konusu çek tazmin bedeli ve deposu istenen 3,200,00 TL yasal garanti tutarı, …’ın şahsi kredisi kapsamında verilen gayri nakdi kredi kaynaklı olup diğer davalıların …’ın şahsi kredisine kefaletleri bulunduğuna dair bir belge ve bilgi bulunmadığını, davacı bankanın, 17.02.2009 tarih ve 100.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmesi kapsamında kredi borçlusu şirket ve kefilleri hakkında, 10.10.2018 takip tarihi itibarıyle takip konusu yapabileceği alacak tutarının; 3.200,00 TL, … ve … sayılı çeklerin yasal garanti tutarı deposu olduğunu, 23.10.2018 tarihinde, … sayılı çek yasal garanti tutarı 1,600,00 TL’ye çek hamiline ödendiği 23.10.2018 tarihinden itibaren %39,00 oranında gecikme cezası istenebileceğini, …’ın şahsi kredisinden kaynaklanan 2.110,00 TL asıl alacak ve ferileri, … ve … numaralı çek yasal garanti tutarı 3.200,00 TL’den davalı şirket ve kefillerinin sorumlu tutulamayacağını belirtmiştir.
Yapılan itirazlar üzerine dosya ek rapor tanzimi için aynı bilirkişiye yeniden tevdii edilmiş, dosyaya ibraz edilen bankacı bilirkişisi …’in 07/04/2021 tarihli ek raporunda; taraf vekillerinin 15.02.2021 tarihli kök rapora yönelik itirazlarının yasa, sözleşme ve dosya kapsamıyla uyarlı olmadığını, kök rapordaki; 23.10.2018 tarihinde, … sayılı çek yasal garanti tutarı 1,600,00 TL’ye, Kredi borçlusundan, çek hamiline ödendiği 23.10.2018 tarihinden, (takip öncesi bir ihtar veya ihbar ile temerrüt düşürüldüklerine dair bir belge ve bilgi bulunmadığından) kefil borçlulardan takip tarihinden itibaren itibaren, mütesel %39,00 oranında gecikme cezası istenebileceğini, …’ın şahsi kredisi/çeklerinden kaynaklanan 2.110,00 TL asıl alacak ve ferileri, … ve … numaralı çek yasal garanti tutarı 3.200,00 TL’den davalı şirket ve kefillerinin sorumlu tutulamayacağı kanaatini değiştirecek somut bir itiraz ve belge olmadığını belirtmiştir.
Yapılan itirazlar nedeniyle dosya farklı bir bilirkişiye tevdii edilmiş, dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli bankacı bilirkişisi …’in 03/11/2021 tarihli raporunda; davacı … A.Ş. ile davalı … ..Tic.Ltd.Şti. borçlu …, … ve …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kredili çalışmalar yaptığını, dava konusu Konu kredili çalışmaların dayanağının 17.02.2009 tarihinde 100.000 TL tutarında Genel kredi Sözleşmesi kapsamında olduğunu, dayanak Genel Kredi Sözleşmesinin 818 sayılı kanunun hükümlerine tabi olduğu sözleşmenin şekil şartlarına uygun taşıdığını, davacı banka nezdinde sözleşmeye istinaden davaya konu çek kredisi bazında kullandırımın yapıldığı çek kredisinin asıl borçlu yanında şirket ortağına da kullandırıldığı 5941 sayılı kanun gereği şirket ortağına kullandırılan çek karnelerinin tacir tüzel kişiye ait olduğunun kabul edildiğini ve …’a kullandırılan tahsis edilen 10 adet yapraklı çek karnesinden de dayanak sözlemeye bağlı kullandırım olduğunun kabul edildiğini, davacı bankanın davalıları ihtar ettiğine dair bilgi belge bulunmadığını, 2.100,00 TL asıl olacak olmak üzere 6.400,00 TL depo talebi ile T.C. Adana 5.İcra dairesi … esas no üzerinden takip başlattığını, İcra takibine davalılların itirazı üzerine İcra takibinin durdurulduğunu, her ne kadar takip tarihi itibari ile 6.400,00 TL tutarındaki 4 adet çeke dair depo talebi uygun olmakla beraber; 10.10.2018 takip sonrası, depo talep edilen çeklerden … ‘ün 23.10.2018 tarihinde sorumluluk bedelinin 1.600,00 TL olarak ödenmiş olması nedeni ile 23.10.2018 itibari ile 1.600,00 TL ‘nin %43,77 ‘den gecikme cezası uygulanması gerektiğini, kalan 3 adetten … nolu … Ltd.Şti. Lehine verilen, … , … nolu yetkili …’a verilen ancak tüzel kişi olarak … Tic. Ltd. Şti.’ nin sorumluluğunda olan iki adet çek olmak üzere toplam 4.800,00 TL depo talebinin dikkate alınması hususunu belirttiğini, Kefil …, … ve …’nın sorumlu olup olmadığı ile ilgili olarak 818 sayılı Yürürlük Kanunu gereğince; müşterek borçluların mesuliyeti Madde 142 – Alacaklı müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir.Borcun tamamen edasına kadar bütün borçluların mesuliyeti devam eder. Bu nedenle davalıların 100.000,00 TL tutarındaki tarihli dayanak sözleşmedeki herbirine ait – 100.000,00 TL kefaletten doğan sorumluluklarının devam ettiğini, borçlu …’in karşılıklı akdedilen 100.000,00 TL tutarında dayanak Sözleşme gereği sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı banka ile davalı borçlu … Şirketi arasında, borçlular …, … ve …’ın 17/02/2009 tarihli 100.000,00 TL limitli müteselsil kefaletleri bulunan Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, söz konusu Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davaya konu çek kredileri kullandırıldığı, söz konusu kredinin ödenmemesi üzerine davacının Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasında 8.534,66 TL üzerinden davalılar aleyhine takip açıldığı, yapılan incelemede davalıların kefaletinin TBK’daki şekil şartlarına uygun olduğu ve davalıların 100,000,00 TL tutarındaki dayanak sözleşmedeki kefaletten sorumluluklarının devam ettiği, borçlu şirketin de sözleşme gereği sorumluluğunun mevcut olduğu kanaatine varılmış, öte yandan çek bedellerinin davacı bankaya depo edilmesi talebi yönünden 03/11/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak; raporda davacı bankanın davalıları ihtar ettiğine dair bilgi belge bulunmadığı, her ne kadar takip tarihi itibari ile 6.400,00 TL tutarındaki 4 adet çeke dair depo talebi uygun olmakla beraber; 10.10.2018 takip sonrası, depo talep edilen çeklerden …’ün 23.10.2018 tarihinde sorumluluk bedelinin 1.600,00 TL olarak ödenmiş olması nedeni ile 23.10.2018 itibari ile 1.600,00 TL nin %43,77 den gecikme cezası uygulanması gerektiği, kalan 3 adetten … nolu … Ltd.Şti. Lehine verilen, …, … nolu yetkili …’a verilen ancak tüzel kişi olarak … Tic.Ltd.Şti.’ nin sorumluluğunda olan iki adet çek olmak üzere toplam 4.800,00 TL depo talebinin dikkate alınması hususunun belirtildiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davalıların Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın; tüm davalılar yönünden 2.110,00 TL asıl alacak ve 24,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.134,66 TL nakdi alacak ve 4.800,00 TL depo alacağı yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden takip şartlarında devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 422,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalıların kötüniyet tazminatına yönelik taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İle;
Davalıların Adana 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın; tüm davalılar yönünden 2.110,00 TL asıl alacak ve 24,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.134,66 TL nakdi alacak ve 4.800,00 TL depo alacağı yönünden İTİRAZIN İPTALİ ile takibin bu miktarlar üzerinden takip şartlarında DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 422,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalıların kötüniyet tazminatına yönelik taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-Nakdi alacak yönünden alınması gereken 145,81 TL karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 101,41 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan nakdi alacak yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 2.134,66 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi kapsamında Adana Arabuluculuk Bürosu tarafından düzenlenen arabulucu ücret kararı uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.069,20 TL’nin karar kesinleştiğinde davalılardan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, geri kalan 250,80 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Gayrinakdi alacak yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan gayrinakdi alacak yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 4.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen gayrinakdi alacak kısmı yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 1.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Davacı tarafından nakdi alacak yönünden yapılan 44,40 TL peşin harç ile gayrinakdi alacak yönünden yapılan 54,40 TL olmak üzere toplam 98,80 TL peşin harcın tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 71,50 TL davetiye gideri ve 19,15 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.090,65 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 883,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine adesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.18/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.