Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/808 E. 2021/747 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/808 Esas – 2021/747
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/808 Esas
KARAR NO : 2021/747

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş. –
Vergi No: …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan ölüm ve cismani zarar nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.03.2019 tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiğini ve araçta yolcu olan müvekkilleri …’in kazada yaralanarak malul kaldığını, … plakalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, sigortaya başvuru ve arabulucuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle şimdilik 100-TL sürekli iş göremezlik tazminatının … A.Ş.’den sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
YARGILAMA USULÜ :
15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak, “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmiştir .Kanun hükmünce her ne kadar 100.000 TL altındaki ticari davaların basit yargılama hükümlerine göre yürütüleceği kuralı getirilmiş ise de işbu sınır miktarının yargılama aşamasında geçebilecek nitelikte olması, dava bedeli yönünden geleceği tartışmalı bulunan bir davada daha kısıtlı iddia ve savunma yapmasına olanak kılan basit yargılama yöntemini uygulamanın, “hukuki dinlenilme hakkının” ve “eşit yargılanma hakkının” ihlali niteliğinde görülmesi sebebiyle dava her ne kadar yazılı yargılama usulüne göre başlatılmış olsa da; 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, dava miktarının poliçe üst limiti gereğince 500.000,00 TL’yi aşmayacağına kanaat getirilerek mahkememizde açılan dava basit yargılama usulüne göre karara çıkartılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İhtilaf kazada kusurun kimde olduğu, oranının ne olduğu, meydana gelen zarar, cismani zararın kapsamı, maluliyet oranı, iş göremezlik durumu, iş göremezliğin geçici ve/veya kalıcı olup olmadığı ve oranı, tazminat gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, taraflara ait SEK raporları, kaza nedeniyle başlatılan ilişkin dosya getirtilmiştir.
09.03.2019 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … idaresindeki … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Olay tarihi itibariyle … plakalı araç davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS yapılmıştır. Sigorta hasar dosyasının incelemesinde; davacı için yapılan bir ödemeye rastlanılmamıştır.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 21/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı hususi otomobil sürücüsü …’in %100 oranında asli kusurlu olduğunu, aracında yolcu olarak bulunan davacı …’in ise herhangi bir kusurunun olmadığını rapor etmiştir.
Kusur raporunun alınmasından sonra dosya maluliyet incelemesi için ATK’ya gönderilmiştir. İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 27.05.2021 tarihli raporuna göre; davacının özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik ölçütlerine göre % 1 kalıcı iş görememezliğinin bulunduğunu, 3 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili maluliyet raporuna itiraz etmiş, davacı vekilinin maluliyet raporuna karşı itirazlarını somutlaştırmaması, ayrıca ilgili raporun hükme ve denetime elverişli olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Dosya maluliyet incelemesinden sonra aktüer hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi … 02/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının TRH 2010 prograsif rant sistemi yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada; herhangi bir indirim yapılmaksızın talep edilebilecek sürekli işgücü kaybı tazminatının 17.320,56 TL olduğunu, kaza tarihi itibariyle hesaplanan tazminat tutarının poliçe limiti dahilinde olduğunu, sigorta temerrüt tarihinin 11.04.2019 olduğunu, takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesi sunmuş; kalıcı iş göremezlik tazminatının 17.320,56 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nın 92. maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolasısıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu aşikardır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün asli kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının yaralandığı, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporuna göre toplam zararın 17.220,56 TL olarak belirlendiği, meydana gelen zarardan davalı sigorta 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince sorumlu olduğu, davacı kalıcı iş göremezlik zararlarının poliçe temitanı kapsamı ve sınırları içinde yer aldığı, sigorta temerrüt tarihinin 11.04.2019 olduğu, sigortalı aracın binek olması sebebiyle yasal faiz uygulanması gerektiğine karar verilerek aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
KARAR :
1-Davanın KABULÜ ile; 17.320,56 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 11/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.183,16 TL karar ve ilam harcından, 44,40 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 103,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.079,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 148,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan 12 tebligat gideri 147,00 TL, 6 müzekkere gideri 42,50 TL, iki bilirkişi ücreti 1.050,00 TL, ATK masrafı ( 40,00 TL 2 kez ATK dosya gönderme masrafı, 820,00 TL ATK fatura) 860,00 TL olmak üzere toplam 2.099,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır