Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/699 E. 2022/18 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/699 Esas
KARAR NO : 2022/18

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN: 1) … – …
2) … – … …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2012
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 07/09/2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 3.000 TL maddi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, dava açılmadan önce davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi tazminat talebine ilişkin olup, 07/09/2011 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … Caddesi, kuzeyden güney istikametine seyir halinde iken, sürücü … ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması akabinde başka araçlara da zarar vermesi sonucu trafik kazasının oluştuğu, bu kaza sonucu davacının yaralandığı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … şirketi tarafından 17/05/2011 başlangıç ve 17/05/2012 bitiş tarihli ve … nolu zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Kusur bilirkişisi Öğr.Gör.Dr….’nın mahkememize verdiği 06/02/2013 havale tarihli raporunda, 07/09/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce davacının malüliyet oranının tespiti hususunda 15/11/2013 tarihinde Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığına müzekkere yazıldığı, müzekkerenin tedavi evrakları ile birlikte davacı vekiline 25/12/2013 tarihinde teslim edildiği, ancak Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığının 08/08/2014 tarih … sayılı yazılarında davacının kaydının bulunmadığının bildirilmiş olduğu anlaşıldı.
Davacının Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki ile maluliyet hususunda rapor alınabilmesi için 12/09/2013 tarihli duruşmada davacının hazır edilmesi hususunda davacı vekiline 2 haftalık kesin mehil verildiği, kesin mehil içerisinde davacının hazır edilmediği, bu nedenle de maluliyet hususunda rapor alınamadığı, dolayısıyla davacı tarafından dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralandığı hususunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ise de;
Davacı … vekili tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarih 2016/… esas 2019/… K . Sayılı ilamı ile ” Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı taraf, çift taraflı gerçekleşen kaza nedeniyle geçici işgöremezlik durumunun olduğunu ve malul kaldığını iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece maluliyet raporunun alınması için davacı vekiline kesin süre verildiği, süresi içerisinde kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç mevcut delil durumu ve dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Mahkemenin 27.11.2014 tarihli nihai kararından sonra dosya arasına alınan Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının 25.10.2016 tarih ve … sayılı raporunda kazadan dolayı davacının yaralanması ile ilgili gerekli tetkik ve tedavilerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ceza dosyasında sağlık raporu olduğu görülmektedir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, davacının kazayla ilgili tüm tedavi evrakları getirtilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 07.09.2011 olan kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ATK 3. İhtisas Kurulundan, dosya üzerinden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak davacının maluliyeti olup olmadığı, varsa ne oranda olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin süre içerisinde davacı tarafça başvuru yapılmadığı ve maluliyet raporu temin edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir” denilmek sureti ile temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkememizce verilen hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamı üzerine dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiş, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, davacının 07/09/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisinin 30/03/2021 tarihli raporunda; olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, maluliyet oranı ve kusur oranları tüm belgeler ile birlikte değerlendirilerek, davalının sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde, mevcut belgelere göre davacının, TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “ progressif rant” tekniğine göre; geçici iş göremezlik tazminatının 1.976,85 TL olarak hesaplandığı, maluliyet oranı %0 olduğundan sürekli iş göremezlik tazminatının bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilince her ne kadar kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde sigortacının temerrüdünden bahsedileceği açık olup, dava konusu olayımızda davalıya başvuru yapıldığına dair dosyada belge bulunmadığı anlaşılmakla davalının dava açılmasıyla temerrüde düştüğü mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, kaza tarihi olan 07.09.2011 tarihi itibariyle poliçe limitinin 200.000,00 TL olup, tavan tazminat tutarının poliçe limiti dahilinde olduğu, anlaşılmıştır.
Davacı vekili, 21/09/2021 tarihli beyan dilekçesi ile talep sonucunu açıklamış, maddi tazminat talebiyle 3.000,00 TL olarak açtıkları davada; kalıcı maluliyet için 1.023,15 TL, geçici iş göremezlik için 1.976,85 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.
Tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 07/09/2011 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dosya kapsamına uygun ve hükme esas alınan hesap bilirkişisi tarafından davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı talep edebileceği tazminat miktarının 1.976,85 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebinin kabulü ile; 1.976,85 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İle;
*Davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebinin REDDİNE,
*Davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 1.976,85 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 135,03 TL karar harcından, peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 113,88 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 1.976,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen kısım üzerinden AAÜT uyarınca hesap olunan 1.023,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 820,00 TL adli tıp muayene ücreti, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 317,60 TL tebligat ve 127,15 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.064,75 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.342,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **