Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2021/742 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/558 Esas – 2021/742
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/558 Esas
KARAR NO : 2021/742

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
Büyük Mükellefler VD: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan ölüm ve cismani zarar nedeniyle tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.04.2015 tarihinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda … plakalı araç içerisinde sürücü konumunda olan müvekkilleri … yaralandığını, sigortaya başvuru ve arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle şimdilik 100-TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü tazminatının … A.Ş.’den temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafça müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacı tarafın geçici iş göremezlik tazminatı isteminin bulunmadığını, bu konudaki taleplerinin genişletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, müvekkili şirkete kayıtlı sigortalı araca kazanın meydana gelmesinde kusur verildiğini ancak trafik kaza tespit tutanağının kabul etmediklerini, bu nedenle kusurun Ankara Adli Tıp Trafik ihtisas Daire Başkanlığından yada Karayolları Fen Heyeti tarafından alınması gerektiğini,davacının kaza esnasında takılması zorunlu olan motorsiklet kask ve dizliklerinin kaza esansında takılı olmaması nedeniyle efor kaybının artmasında müterafik kusuru olduğunu, bu nedenle %20 müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak, “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmiştir .Kanun hükmünce her ne kadar 100.000 TL altındaki ticari davaların basit yargılama hükümlerine göre yürütüleceği kuralı getirilmiş ise de işbu sınır miktarının yargılama aşamasında geçebilecek nitelikte olması, dava bedeli yönünden geleceği tartışmalı bulunan bir davada daha kısıtlı iddia ve savunma yapmasına olanak kılan basit yargılama yöntemini uygulamanın, “hukuki dinlenilme hakkının” ve “eşit yargılanma hakkının” ihlali niteliğinde görülmesi sebebiyle dava her ne kadar yazılı yargılama usulüne göre başlatılmış olsa da; 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, dava miktarının poliçe üst limiti gereğince 500.000,00 TL’yi aşmayacağına kanaat getirilerek mahkememizde açılan dava basit yargılama usulüne göre karara çıkartılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İhtilaf kazada kusurun kimde olduğu, oranının ne olduğu, meydana gelen zarar, cismani zararın kapsamı, maluliyet oranı, iş göremezlik durumu, iş göremezliğin geçici ve/veya kalıcı olup olmadığı ve oranı, tazminat gerekip gerekmediği, gerekiyorsa miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiştir.
28/04/2015 tarihinde sürücü davacı … idaresindeki … plakalı motorsiklet ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması nedeniyle davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Sigortalı araç sürücüsü ve davacı hakkında taksirle yaralama suçundan ötürü Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2015/… E. 2015/… Numarasıyla şikayet yokluğundan KYOK kararı verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 05/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sürücü …’ın ”kavşak koları trafik yoğunluğu bakımından farlı olduğu işaretlerle belirtilmemiş ise motorlu araçlardan soldan gelen araç sadan gelen araca yol vermeye zorunludur ” kuralını ihlal etmesi sebebiyle %75 oranında kusurlu , sürücü …’un ”sürücüler kavşarlara yaklaşırken araçlarının hızını azaltmak zorundadır” kuralını ihlal etmesi sebebiyle %25 oranında kusurlu olduğunu rapor etmiştir.
Davalı vekili kusur raporuna itiraz etmiş ve ilgili rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazları reddedilmiştir.
Kusur raporunun alınmasından sonra dosya maluliyet incelemesi için ATK’ya gönderilmiştir. İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 02.04.2021 tarihli raporuna göre; davacıya Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet tespiti yapılamayacağını zira bu yönetmeliğe göre kişinin çalışma gücünün en az %60’nı kaybedip kaybetmeyeceğinin tespit edilebileceğini bu nedenle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik Hükümleri kapsamına göre % 0 kalıcı iş göremezliğinin bulunduğunu, 6 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu rapor edilmiştir.
Taraf vekilleri maluliyet raporuna ayrı ayrı itiraz dilekçesi sunmuşlardır. talep etmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için ATK’dan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Adli Tıp Kurulu 01.07.2021 tarihli raporunda özetle; tarafların itirazları sonucu yeniden yapılan değerlendirmede kök raporda değiştirilecek bir hususun bulunmadığını, davacıya Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet tespiti yapılamayacağını zira bu yönetmeliğe göre kişinin çalışma gücünün en az %60’nı kaybedip kaybetmeyeceğinin tespit edilebileceğini bu nedenle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik Hükümleri kapsamına göre % 0 kalıcı iş göremezliğinin bulunduğunu, 6 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğunu rapor edilmiştir.
Davacı vekili ATK ek maluliyet raporuna itiraz etmiş; mecvcut rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.

Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden kusuru ve maluliyeti oranında olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın neden olduğu kazadan davacının yaralanmasından ötürü maluliyeti bulunmamasından ötürü davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince maddi sorumluluğunun bulunmadığına kanaat getirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır