Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/425 E. 2021/909 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/425 Esas – 2021/909
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/425 Esas
KARAR NO : 2021/909

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –

VEKİLİ : … – …
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davadışı asıl borçlu … Ltd. Şti ile davalı banka arasındaki kredi sözleşmesi gereğince , müvekkili babasının vefat etmesinden sonra ödenmeyen borç nedeniyle müvekkilinden mirasçı sıfatıyla Adana 7. İc. Müd. 2018-… sayılı dosyasından icra baskısıyla tahsilat yapıldığını, müvekkilinin babasının 2013 yılında vefat ettiğini, vefat tarihinden sonra verilen kredilerden ötürü sorumlu tutulamayacaklarını, arauluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçladığnıi bu nedenle ilgili dosya nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıya ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle istirdadına karar verilmesini talep etmiştir .
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;; dava konusu sözleşmenin … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak 265.000 TL limitle imzalandığını, icra dosyasından 12.814,79 TL ödeme yapıldığını, davacı talebinin 14.080,00 tl olduğunu talebin bu nedenle fazla olduğunu, davayı esasen de kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 14.080,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yaptığı ödeme nedeniyle davalı bankadan istirdat alacaklısı olup olmadığı alacaklısı ise miktarı hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davalı bankanın hasardan ötürü davacı aleyhine 25/06/2018 tarihinde kefilin mirasçılık ilişkisine dayalı olarak ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; toplamda 487.221,35 TL faiz dahil alacağın 11.398,28 TL’sine isabet eden miktarına takip tarihinden itibaren temerrüt faiziyle beraber tahsili talep edildiği, davacıdan 18.07.2018 tarihinde 14.080,00 TL tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı …… San. Ltd. Şti ile davalı banka arasında 27.08.2012 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının murisi …’in ise bu sözleşmeyi 265.000 TL limitle müteselsil kefil olarak imzalandığı anlaşılmıştır.
İstirdat davası; İİK 72/6-7’de sayılan haller ile cebri icra tehdidi altında ödeme yapan borçlu tarafından ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde alacaklıya karşı açtığı bir eda davasıdır. İİK 72/7 maddesi uyarınca ödeme yapan borçlu ödeme tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin iadesini talep ve dava edebilir. İİK 72/8 maddesine göre; davacı taraf istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.
Kredi dosyası ve icra takibi dosyası mahkememiz dosyası arasına celbi sağlandıktan sonra davacının davalı bankadan istirdat alacaklısı olup olmadığının tespiti, alacaklı ise miktarının belirlenmesi hususunda rapor hazırlanması için dosya bankacılık hukukunda hesaplamaya haiz nitelikli hesap uzmanı ile bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden kök ve itirazlar üzerine ek raporlar alınmış; en son olarak hükme esas alınan 06.09.2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu kredi sözleşmesinin dava dışı …… San. Ltd. Şti ile davalı banka arasında 27.08.2012 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi olduğunu, davacının murisi …’in ise bu sözleşmeyi 265.000 TL limitle müteselsil kefil olarak imzalandığı, davacının murisi …’in 02.11.2013 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihi itibariyle murisin KMH hesap bakiyesinin 9.990,08 TL olduğunu, 24.04.2018 tarihi itibariylede 9.930,08 TL olduğunu, KMH kredi limitinin 10.000,00 TL olduğunu, ilgili KMH hesabının murisin ölümünden sonrada kullanılmaya devam ettiğini, cari hesaba kefalet verilmesi nedeniyle ilgili hesap yönünden ölümden sonraki dönem için sorumluluğun devam ettiğini, bu husus hakkında doktrin ve yargı kararlarının bulunduğu, ölümden önce tahakkuk etmiş teminat mektubu komisyonu bulunmadığını, davalı bankanın hesaplanan alacak kalemlerine göre harç,masraf,faiz,vergi, vekalet ücreti dahil 13.333,80 TL olduğunu, davacıdan 14.080,00 TL tahsilat yapıldığını, bu nedenle fazladan tahsil edilen 746,20 TL’nin iade edilmesi gerektiğini, takdirin mahkemede olduğunu rapor etmişlerdir.
Hazırlanan ek rapor da taraflara tebliğ edilmiş; taraf vekilleri ayrı ayrı itiraz dilekçesi sunmuş; mevcut bilirkişi ek raporu hükme ve denetime uygun görüldüğünden rapora karşı itirazlar reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki ihtilafın davacının murisinin kefil olduğu banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının icra dosyasına icra tehdidi ile ödeme yaptığı ve mahkememize bu bedelin iadesi için dava açtığı, muris kefilin ödemekle yükümlü olduğu bedelin bilirkişi raporuyla tespit edildiği, bu miktarın üstündeki davacı ödemesinin kendisine iade edilmesi gerektiği anlaşıldığından, tespit edilen bakiye bedelin ödeme tarihi dikkate alınarak talep gereği yasal faiz üzerinden davanın kısmen kabülüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 746,20 TL’nin 18/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 240,46 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 181,16 TL’nin karar kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 59,30 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 69,96 TL’nin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, geri kalan 1.250,04 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı lehine kabul ve red oranlarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 746,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine kabul ve red oranlarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 13 tebligat gideri 78,20 TL, 1 müzekkere gideri 7,50 TL, 2 bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.385,70 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 73,43 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kabul edilen miktar yönünden KESİN olmak üzere, reddedilen miktar yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır