Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/395 E. 2021/654 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/395 Esas
KARAR NO : 2021/654
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – TC Kimlik No:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – TC Kimlik No:…- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan çek istirdadı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin yetkili hamili olduğu 3 adet çek için Adana 2 Astm 2019-… e. Sayılı dosyasında çek iptali davası açtıklarını ve ilgili çekler hakkında ödeme yasağı aldıklarını, yargılama sırasında davalının mahkemeye başvuru yaptığını, mahekemelerin kendilerine çek istirdadı davası açmak için süre verdiğini, süresi içerisinde ilgili çeklerin kendilerine iadesi için iş bu davayı açtıklarını, ödeme yasağı kararının tedbiren devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediğini, müvekkilinin haricen yaptığı araştırmada kendisinden önceki cirantalara ulaştığını çeklerle ilgili bir problem olup olmadığını, kendisinden önceki ticari işlemlerin gerçek bir alım satım ilişkisine dayanıp dayanmadığını sorduğunu, bütün ilişkilerin gerçek bir alış verişe dayandığını, çekin arkasın6daki ikinci ciranta olan … isimli şirketin, söz konusu çekleri bizzat … İnş. Isimli şirket ile olan alışverişi karşılığı aldığını, buna ilişkin faturaların mevcut olduğunu, çeklerin 2018 yılı içinde ileri tarihli olarak keşide edildiğini, şirket yetkilisi … inaşaatlarında o tarihte elektrik işlerini yapan … çeklerin önce yaptığı iş karşılığı kendisine … tarafından verildiğini ve karşılığında da çeki elden teslim aldığına dair belge imzalattırdığını, dana sonra … ın kendisine nakit para vereceğini beyan ettiğini, çekleri …’ın başka işleri için üçüncü şahıslara verdiğini belirttiğini, 2019 Ocak ayı içerisinde davacının eskiden iş yaptığı …’a mesaj attığını çeklerle ilgili çalıntı ihbarında bulunacağını, ödemeyi durduracağını söylediğini, kimseye birşey söylememesini istediğini, mesaj içeriğinde “… bu çekin senle alakası var mı senle alakası varsa da yoksada çek yazılacak bilgin olsun. Senle alakası yok bilgin olsun, kim sorarsa yok de, kimseye de bu görüntüyü atma. Yazıldı bu çek … Hatırlamaz, … geçti ona diyecem bende,” başka bir mesajda “tamam … sen bak neler oluyor … bu çeki faktoringe vermiş çalındı dedim”” şeklinde ibareler, davacının sırf borcunu ödememek amacıyla çalıntı ihbarında bulunduğunu, bu hususta Adana Cumhuriyet Başsavcılığına, suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin davacının tedbir talebi koydurmasından dolayı çekleri tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, davanın reddine karar verilmesini ödeme yasağının kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı vekili cevaba cevap dilekçesiyle özetle; dava konusu çeklerde ilk ciro olarak görünen imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususta Adana CBS ye suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu çeklerin müvekkilinin rızası dışında çıktığını, müvekkilinin imzası taklit edilerek çeklerin ciro edildiğini, cevap dilekçesinde çeklerin … … verildiğini ancak çekin arkasına bakıldığında … … imzasının bulunmadığını, … ve …’in kendi çıkarları ve aralarındaki para ilişkisi nedeniyle müvekkilinin aleyhine birlikte hareket ederek olayları gerçeğin dışında yansıttıklarını, ciro silsilesinde yer alan … da alınan ifadesinde müvekkilden böyle bir çek almadıklarını, … yada … böyle bir çek vermediğini, soruşturma dosyasında alınan ifadelerde davalı tarafın müvekkili ile … arasındaki eski tarihli ve müvekkilinin … arasındaki farklı ticari ilişkilerden kaynaklanan sorunları çözmek amacıyla … denemek amaçlı bilinçli olarak yazmış olduğu mesajları dosyaya sunduğunu bunun sonucunda gerçeklerin üzerini örtmeye çalıştığını, bu yazışmaların gerçeği yansıtmadığını, bu sebeplerle ödeme yasağının devam etmesini, her türlü icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı vekili ikinci cevap dilekçesiyle özetle; her ne kadar imza inkarında bulunulmuş olsa da savcılık dosyasında müvekkili dahil herkesin yazı örneğinin alındığını ve imzanın davacının el ürünü olduğunun ortaya çıktığını,ödemeden kaçınmak amacıyla çalıntı ihbarında bulunulduğunu,çeklerin görüntüsüyle beraber ” yazıldı bu çek … hatırlamaz. … ona geçtim diyeecem bende. Tamam … sen bak daha neler oluyor … bu çeki factoringe vermiş çalındı dedim.” şeklinde tanık …’a mesaj attığını, TTK 704 md.si gereğince zayii nedeniyle çek iptali davası açıabilmesi için yeni hamilin çeki kötü niyetli olarak elinde bulundurduğunu ispat etmesi gerektiğini, Yargıtay 11 h.d 2010-6075 e. 2011-16057k. 2014-10768e. 2014-20288k. 2015-1916e. 2015-7411k. Gibi pek çok ilamında belirtiildiği üzere davalının çeki elinde bulundurma nedenini kanıtlama yükümlülüğünün bulunmadığını, sadece davacının rızası dışında çekin elinden çıktığını bilmesi durumunda sorumluluk altına girdiğini, bu hususun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine ve ödeme yasağının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa gereği yazılı yargılama usulüne göre başlatılan dava 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesi sonrası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde değiştirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 100.000,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; … ait …, …, … seri numaralı çeklerin istirdadına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Mahkememizce soruşturma sayılı dosyası, dava konusu çeklerin ibraz belgeleri, taraflara ait belgeler celbedilmiştir.
Davacı ve davalı tarafa HMK 222 gereği ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla gerekli ihtarat yapılmış, taraflar ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği gibi bulunduğu yeri de mahkemeye bildirmemiştir.
Davaya konu çeklerin faturalanıldırılıp faturalandırılmadığı, faturaya konu edilmişse faturanın tarafların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının tespiti, tarafların ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının var ise dayanak belgenin ibrazı açısından mevcut belgelere göre bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmıştır. Bilirkişi … 31.08.2020 tarihli raporunda özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunmadığını, davacının çekleri … isimli şirketten aldığını iddia etmiş olsa da BA BS formlarının incelenmesinde bu şirkete beyan edilen bir faturanın mal satışının bulunmadığını, aksine mal aldığını ve bu firmaya borçlu gözüktüğünü, dava dışı … isimli şirketin … Şirketine mal sattığını ve … ve … sayılı çekleri bu nedenle temin ettiğini, … numaralı çeke ilişkin belge bulunmadığından bu husus hakkında tespit yapılamadığını rapor etmiştir.
Hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora karşı itiraz, davalı taraf rapora karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
Dava konusu edilen … numaralı çeke ilişkin ibraz bilgileri temin edilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi … 28.07.2021 tarihli ek raporunda özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunmadığını, davacının çekleri … isimli şirketten aldığını iddia etmiş olsa da BA BS formlarının incelenmesinde bu şirkete beyan edilen bir faturanın mal satışının bulunmadığını, aksine mal aldığını ve bu firmaya borçlu gözüktüğünü, … ve … sayılı çeklerdeki ciro silsilesinin … – … olduğunu , … numaralı çekin … isimli şirkete teslim edildiği davalının cirosunun bulunmadığını rapor etmiştir.
Hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Mevcut raporlar hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
TTK’nun 792. maddesinde;” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde hüküm bulunmakta olup; çek iade davasında ispat yükü, TMK’nun 6. Maddesi gereğince davacı da olup, davacının öncelikle çekin meşru hamili olduğunu, çekin rızası dışında elinden çıktığını ve davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapın ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Davalının, çeki edinme nedenini açıklama zorunluluğu ise bulunmamaktadır. Kötü niyetli hamil, çeki çalan, gasp eden veya bu durumu bilerek ya da bundan emin olmasa da şüpheli koşullar altında çeki devralan kişidir. Çeki iktisap ederken rıza dışı elden çıktığını bilen veya bilebilecek durumda olan kötü niyetli sayılmaktadır. Ağır kusur ise, hamilin çeki iktisap ederken ticari yaşamda kendisinden beklenen özeni göstermemesidir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; dava konusu çekin “…” adına düzenlendiği, davalının … ve … sayılı çeklerde son ciranta olup, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, … sayılı çekte ise cirosunun bulunmadığı, davalının … ve … seri numaralı çeklerde TTK’nun 790. Maddesi gereğince çekte meşru hamil olduğu ve çekin davalı tarafından kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap edildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL’nin karar kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davacıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **