Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/353 E. 2021/789 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/353 Esas – 2021/789
“TÜRK MİLLETİ ADINA”

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/353 Esas
KARAR NO : 2021/789

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – Büyük Mükellefler VD: … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2012
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/07/2008 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 3.000 TL maddi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, öncelikle iş bölümü itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı teminat limitinin 125.000,00 TL olduğunu, SGK ödemelerinin sorgulanması gerektiğini, faiz başlangıcına itiraz ettiklerini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
09/07/2008 tarihinde dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … ili … sokak üzerinden batı istikametinden doğu istikametine doğru seyir halinde iken …’ın kullandığı elektrikli bisiklete çarpması sonucu trafik kazasının oluştuğu, bu kaza sonucu davacının yaralandığı, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 30/10/2007 başlangıç ve 30/10/2008 bitiş tarihli ve … nolu zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Kusur bilirkişisi Prof. Dr. …’nin mahkememize verdiği 02/01/2013 tarihli raporunda, 09/07/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında elektrik bisiklet sürücüsü davacı …’ın %75 oranında, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’un ise %25 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Davacının Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki ile maluliyet hususunda rapor alınabilmesi için 19.09.2013 tarihli duruşmada davacının hazır edilmesi hususunda davacı vekiline 2 haftalık kesin mehil verildiği, kesin mehil içerisinde davacının hazır edilmediği, bu nedenle de maluliyet hususunda rapor alınamadığı, dolayısıyla davacı tarafından dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralandığı hususunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş;
Davacı vekili tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14/02/2019 tarih 2016/… esas 2019/… K . Sayılı ilamı ile “..Dava, trafik kazasından kaynaklanan, işgöremezlik tazminatının, zarara neden olan aracın trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nun 50.maddesi hükmü uyarınca, “zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, hakim olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri gözönünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” Somut olayda; davaya konu kaza 09.07.2008 tarihinde meydana gelmiş, kaza sonucu davacı yaralanmıştır. Dosyadaki belgelere göre davada davacının bu kaza nedeni ile yaralandığı ve zararının doğduğu anlaşılmaktadır. Zarar miktarının tam olarak ispat edilemediği hallerde BK’nun 50.maddesi gereğince, mahkeme hakkaniyete uygun olarak zararı tespit eder. Mahkemece, davacı vekiline, müvekkilini hazır etmesi ve maluliyet raporu aldırılması için kesin süre verilmiş; mağdurun kesin süre içinde hazır edilmemesi sebebiyle maluliyet raporu alınamadığı ve kesin süreye uyulmadığından, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Kesin süreye rağmen davacı maluliyet raporu alınması için hazır edilmediğinden, bu konuda davacı tarafa yeniden süre verilemez ise de; muhatap makam, rapor düzenlenmesi için mağdurun hazır edilmesini istemediği sürece kişinin yaralanmalarına ilişkin tedavi gördüğü hastaneden tüm tıbbi belgeleri, film, grafi v.s. getirilerek hazır olmaksızın da davacının maluliyet durumuna ilişkin rapor alınabilecektir. Bu durumda mahkemece, davacının tüm tedavi evraklarının celbi ile bu evraklar üzerinden inceleme yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden veya en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden davacının iş gücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde kesin süre verilmesi ve sonucunda davacının davasını ispat edemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…” denilmekle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkememizce verilen karar bozulmuştur.
Bozma ilamı üzerine dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında, dosya tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 05/03/2021 tarih ve … sayılı raporda davacının 09/07/2008 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak E cetveline göre beden gücünün % 5.1’ini kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de olay tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu 26/05/2021 tarihli raporunda, TRH – 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemiyle yaptığı hesaplamada, kusur oranına, maluliyet oranına ve tespit edilen gelirine göre davacının geçici işgöremezlik sebebiyle 1.152,00 TL, sürekli işgöremezlik sebebiyle 19.580,00 TL olmak üzere toplam 20.732,00 TL maddi tazminat talep edebileceği, zararın poliçe kapsamında olduğu belirtilmiştir.
… 3.Sulh Ceza Mahkemesince aldırılan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 07/06/2011 tarihli raporunda; sürücü Zülfükar Turan’ın asli kusurlu, sanık sürücü …’un tali kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüş, Mahkememizce aldırılan 02/01/2013 tarihli kusur raporu hükme elverişli kabul edilmiştir.
Trafik Sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nun 92. maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolasısıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Sigortalı aracın ruhsatında kullanım şeklinin “hususi” olduğu belirtildiğinden talep edilebilecek faizin türünün de yasal faiz olması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, KTK’nun 99/1. maddesi gereği sigorta şirketinin tazminatın hesaplanmasına yarayacak belgelerin kendisine eksiksiz olarak teslim edilmesinden itibaren sekiz iş günü sonra ödeme yapmak zorunda olduğu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı ispatlanamadığından alacak yönünden temerrütün dava tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davanın TBK’nun 54. ve 55. maddeleri gereğince çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu, davacının 09/07/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kalıcı ve geçici işgöremez şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelişinde elektrikli bisiklet sürücüsü davacı …’ın %75 oranında, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’un ise %25 oranında kusurlu olduğu, dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının toplam zararının 20.732,00 TL olarak hesaplandığı, davacı vekilinin talebini 07/06/2021 tarihli dilekçesi ile 20.732,00 TL’ye artırdığı ve eksik harcı tamamladığı, her ne kadar davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de açılan dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olup, arttırılan kısma yönelik zamanaşımının söz konusu olmayacağı, davalı sigorta şirketinin, davacıda meydana gelen zarardan, TTK’nın 1409/1, 1473/1, 1478, 1484/1. maddeleri ve ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, belirlenen zararın poliçe limiti içinde kaldığı anlaşıldığından, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
Kalıcı iş göremezlik nedeni ile 19.580,00 TL, geçici iş göremezlik nedeni ile 1.152,00 TL olmak üzere toplam 20.732,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 03/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.416,20 TL karar harcından, peşin alınan 21,15 TL ve ıslah ile alınan 62,00 TL olmak üzere toplam 83,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.333,05 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 83,15 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.070,00 TL adli tıp muayene ücreti, 800,00 TL bilirkişi ücreti,195,90 TL tebligat ve 118,95 TL müzekkere gideri, 29,20 TL Temyiz Karar harcı, 143,50 TL Temyiz Yoluna Başvurma harcı olmak üzere toplam 2.357,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, taraflara kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.21/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.